Medya da elif...
Ben küfürbaz değilim!
İlham perilerim sürtük..Pars'ın ağzından
Tenefüs zili çaldığın da simal hızla sınıftan çıktı. Hemen ardından bende çıktım. Ne oldu ki şimdi?
Arabasına doğru yürürken tam ona seslenecektim ki simal'in arkasında ki adamı farkettim. Elinde ki silahı simal'e doğru tutuyordu.
"SİMAAAL"
Benim bağırmam üzerine simal bana baktı. Ama ben ona değil,arkasında ki adama bakıyordum. Simal başını benim baktığım yere çevirdi ve ona silah doğrultan adamı gördü.
Yanına gitmek için hareketleneceğim sırada doruğu gördüm. Simal'e doğru koşuyordu. Kendime geldiğim de hızla simal'in yanına koştum.
Bir silah sesi geldiğin de şaşkınca simal'e baktım. Sol göğsünde ki kanı görünce gözümden bir damla yaş düştü. Sonra gerisi de geldi. Simal'in yanına giderken yan tarafıma baktım. Doruk simal'i vuran adamı dövüyordu. Onu umursamadan simal'in yanına gittim. Simal daha fazla dayanamatıp yere yığıldı.
Simal'in yanına çöktüm ve elini tuttum.
"S-simal,n-ne olur beni bırakma. Ne olur" dedim gözlerimden yaşlar akarken.
Simal acı bir şekil de gülümsedi. Gözleri kapanmadan önce kendime bile itiraf edemediklerimi söyledim.
"Simal beni bırakma lütfen.
Simal,bana bak. Seni seviyorum. Lütfen beni bırakma"Ne yani? Ölüyor muydu? Sevdiğim kız,hayatımda ki en önemli kişi, yanındayken güldüğüm,sadece onun yanında kendim olabildiğim kız ölüyor muydu? Bu olamaz. Sevdiğim kız ölemez.
Kendimi toparlayıp simal'i kucağıma aldım ve arabaya doğru koştum. Arabanın arka kapısını açıp simal'i dikkatli bir şekil de koltuğa yatırdım. Sürücü koltuğuna geçip hızla hastaneye doğru sürdüm.
Endişeyle ellerimi saçlarımdan geçirip arka koltukta ki meleğime baktım. Ölemezsin meleğim, ölemezsin. Ne olur aç gözlerini,ne olur.
Hastaneye geldiğimde hemen arabadan inip simal'i kucağıma aldım. Hastaneye girip delice bağırmaya başladım.
"Sedye,sedye getirin"
Bir kaç hemşire sedye getirince simal'i dikkatli bir şekil de sedye'ye koydum. Bir doktor yanıma gelince ona baktım.
"Ne oldu?"
'Silahla vuruldu. Doktor onu kurtaracaksın. Ne pahasına olursa olsun onu kurtaracaksın. Eğer ona bir şey olursa burdan ölün çıkar anladın mı?"
Doktor korkuyla başını sallayıp ameliyathaneyi hazırlamalarını söyledi. Hızla ameliyathanenin önüne gittim. Duvarın dibine çöküp hıçkırarak ağlamaya başladım.
Birçok şey için geç kalıyoruz. Hayatta birçok şeyi erteleyip birçok şeyden vazgeçiyoruz,ya da vazgeçmek zorunda kalıyoruz. Pekçok şeyi nedensiz ama anlamlı yaşıyoruz çoğu zaman. Hayat tesadüflerle dolu. Yaşadıklarımız,yaşamak istediklerimiz (hayâllerimiz), tesadüfler. Belkide tesadüf dediklerimiz alnımıza yazılan kaderden ibarettir. Aslında sürekli yeni şeyler düşünüyoruz. Halâ değişen bir şey yok,düşüncelerimiz hariç tabi. Mutlu olmak zorundayız. Bunun için çalışıyor,bunun için aşık oluyor ve bunun için yaşıyor gibiyiz. Kimse duygusuz yaşayamaz,ve aşk özeldir. Öyle her yüreği olan yaşayamaz. Yaşadığını sanar sadece. Duyguların en güzelidir aşk...
Sevinç,hüzün,mutluluk,özlem,keder vb. bütün duyguları bu 3 harfin içinde yaşamak.......Evet bu muhteşem.
Ben bunları simal de yaşadım. Onun sayesin de daha önce tatmadığım bütün duyguları yaşadım. Sevinç,mutluluk,sevgi,kıskançlık,aşk.
Herkes kendi dünyasında ama ben sadece onun dünyasındaymışım gibi.
Aşk gibi,özlem gibi,ben kendimde değilim gibi. Tüm dünyayı susturup sadece onun sesini duymak ister gibi. Ama asıl önemli olan,bugün de o gibi. Özlemi canımı yakar gibi....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bela Geliyorum Demez (Hep Beraber Ve Ölümüne)
Chick-LitBen simal soykan. Soykan ailesinin biricik prensesi. Ha tabi başkalarının gözünde öyle görünüyor. Ailem için iş hep ön plandaydı,benden daha çok işlerini önemserlerdi. Ben ailemin yarım bıraktıkları işi,o unuttukları kızıyım. Peki bu sefer işleri yü...