18.bölüm

27.1K 1.1K 431
                                    

Medya da simal...

İki dakika adam ol desem; 'kaç dakikam kaldı?' diye sorarsın.

Pars'ın ağzından

Yaşam ve ölüm arasın da çok ince bir çizgi vardır. Biz insanlar her ne kadar yaşam ve ölüm arasın da dağlar kadar fark olduğunu düşünsekte,insan kendi canın'dan bile daha değerli gördüğü kalbine daha yeni giren o ufak kıpırtıyı,heyecanı kollarının arasın da yaşam mücadelesi verişini izlerken ölümle yaşamın kendini o hiç hissettirmeyen yakınlığını birden fark ediyor.

Doktor 'üzgünüm' dediği anda suratına en sert yumruğumu geçirdim.

"Yalan söylüyorsun. Ona bir şey olmadı. Simal'e bir şey olmadı"

Kerem ve tunç beni kollarımdan tutup doktor dan uzaklaştırıken,derin ve elif birbirine sarılmış ağlıyorlardı. Arzu ve duygu'ya baktığımda yüzlerinde sinsi bir gülümseme vardı. Sinirle onların yanına giderken bakışlarımı doruğa çevirdim. Yere çökmüş ellerini başına sarmış titriyordu. Murat ise onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

Kahretsin! Sinir krizi geçiriyor!

Kerem ve tunç'a dönüp doruğu gösteretek konuştum.

"Beni boşverin. Şuna bakın,sinir krizi geçiriyor"

Onlar doruğa bakarken ben yerde korkuyla bana bakan doktor'un yanına gittim.

"Ben sana ne dedim?" diye sordum korkutucu bir sakinlikle.

"N-ne de-di-diniz?"

Doktor kekelerken ben sinirle ona bakıp üzerine kükredim.

"BEN SANA SİMAL ÖLÜRSE SENİ YAŞATMAM DEMEDİM Mİ? "

"E-efendim. Simal h-hanım'ın durumu kritikti. Hayâti tehlikesi vardı. Yaşama ihtimali çok a-azdı"

"BANA BAHANELERLE GELME LAN. SİMAL'İN ÖLMESİNE İZİN VERMEYECEKTİN. NE YAPAYIM LAN BEN ŞİMDİ SANA? HA? NE YAPAYIM? GEBERTİYİM Mİ LAN SENİ?"

Doktor artık ağlama noktasına gelirken,ameliyathane den dıt dıt sesleri geldi. Direk ameliyathaneye girip simal'e baktım. Bağlı olduğu makineye bakınca düz çizginin zikzak haline girdiğini gördüm.

"DOKTOR,DOKTOR HEMEN BURAYA GEL"

Doktor içeri birkaç hemşireyle birlikte girip simal'e baktılar. Ardından bizi ameliyathaneden çıkardılar.

Endişeyle ileri-geri yürürken bir yandan da saçlarımı çekiştiriyordum. Ne oldu? Simal ölmedi mi? Ama doktor öldüğünü söyledi. Lanet olsun! Ne olduğu hakkından en ufak bir fikrim yok.

Kerem ve tunç hızla yanıma gelip ne olduğunu sordular. Kızlar da ağlamayı bırakmış bana soru soran bakışlarla bakıyorlardı.

"Simal'in bağlı olduğu makine tekrar çalıştı"

Onlar bana inanmayan bakışlar atarken bakışlarımı duygu ve arzu'ya çevirdim. Sinirle bize bakıyorlardı.

Onlara doğru yürüyerek "Ne oldu? Simal'in ölmesini mi isterdiniz?" dedim.

"Pars sen bizi yanlış an-" duygu saçmalarken ben sinirle sözünü kestim. "Neyini yanlış anlayacağım lan? Doktor simal öldü diyince nasıl sevindiğinizi görmedim mi? Eğer bir daha simal'e yaklaşırsanız sizi gebertirim. Şimdi siktirin gidin burdan"

Duygu ve arzu korkuyla hastaneden çıkarken kerem ve tunç'a baktım.

"Doruk nerde?"

"Abi,hemşireler sakinleştirici verdiler. Şuan 123 numarılı oda da dinleniyor"

Bela Geliyorum Demez (Hep Beraber Ve Ölümüne)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin