Hehehe şey yb biraz geç gelmiş olabilir çok sorry. Neyse! Bazıları şu lakap konusunu anlamamış. Hepsini açıklayacağım.
Ateş= Simal'in lakâbı. Ona neden böyle dediklerini daha sonra açıklayacağım. Fahat daha açıklayamadığın bir neden yüzün den herkes Ateş'in peşinde..
Kuzey rüzgarı= Pars'ın lakâbı. Pars eskiden bu lakâpla tanılıyordu. Ama sonradan kendini gizledi. Pars sonradan açıklayacağım 4 sene ki olay yüzünden o lakâbı kullanmayı bıraktı.
Gece= Şimdi geldik en karmaşık kişiye. Doruğun lakâbı gece demiştim ama aslın da öyle değil. Doruk gerçek kimliğini saklamak amacıyla gece ismin de sahte bir kimlik yarattı kendisine.
Alas= Aha geldik en önemli noktaya. Doruğun asıl lakâbı Alas. Geçen bölümde anladığınız gibi Pars Alas'ın öldüğünü sanıyordu ama aslın da ölmedi. He bu arada Alas isminin anlamı ateş tanrısı,ateş'e hükmeden demek. Bu yüzden ona böyle diyorlar.
Umarım şimdi anlamışsınızdır ve umarım yb beğenirsiniz..
Ha bu arada ileriki bölümler için küçük bir spoi.
Pars ve Doruk aslın da çok önceden tanışıyorlardı. Hatta ikisi de en yakın arkadaşlardı.
Medya da Pars...
Terk edilen birine 'hayat nasıl gidiyor?'diye sorulmaz. Çünkü zaten tek sorun;hayatın devam ediyor olması...
Simal'in ağzından
Gözlerimi açtığım da yatakta yatıyordum.
Yerde mi yatmanı bekliyordun?
Lan bi kes sesini.Yatakta oturur pozisyona gelip gözlerimi ovuşturdum. En son Pars'ın kucağındaydım. O saçlarımı okşarkem uyuya kalmışım. Beni yatağıma da o koymuştur.
Bu yaşta bu zeka inanılmaz.
Derin bir nefes alıp bacaklarımı yataktan sarkıttım. Çıplak ayaklarım soğuk zemine değince bedenim de titreme hissi oluştu
Ne edebiyat yapıyon lan?
Cidden artık seni umursamıyorum.Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım ve odama geri döndüm.
Çişimi yapmayı unuttum.
Banyoya geri dönüp çişimi yaptım ve tekrar ellerimi yıkadım.
Odama girip üstümü değiştirdim. Siyah şort,lacivert tek omzu düşük t-shirt ve lacivert adidas ayakkabılarımı giyindim.
Saçlarımı gevşek bir mısır örgüsü yapıp sağ omzum da topladım. Siyah göz kalemi,rimel ve kırmızı rujumu sürdüm.
Mavi adidas çantamı tek koluma takıp,cep telefonumu çantama koydum ve odam dan çıktım. Koridor'un sağ tarafına doğru yürüyüp resim odasına girdim.
Çantamı yere atıp karşımda ki duvar'ın önünde ki büyük beyaz çalışmasına oturdum.
Alt bölmede ki çekmeceden A1 boyutunda ki kâğıdı alıp masanın üstüne koydum. 2B kalem ve bir tane de silgi çıkartıp annem'in benden istediği elbiseyi çizmeyi başladım.
Hadi bakalım Simal!
Soykan ailesinin prensesini herkes bir kere daha görsün.Lideri bir kere daha tanısınlar...
_______________________________3 saat'in ardın dan resmi tamamladım. Bence güzel oldu...
Mum boyalarını çıkartıp elbiseyi renklendirdim. Aslın da tek bir renk kullanacağım oda siyah. Elbise siyah ve baya açık bir elbiseydi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bela Geliyorum Demez (Hep Beraber Ve Ölümüne)
Romanzi rosa / ChickLitBen simal soykan. Soykan ailesinin biricik prensesi. Ha tabi başkalarının gözünde öyle görünüyor. Ailem için iş hep ön plandaydı,benden daha çok işlerini önemserlerdi. Ben ailemin yarım bıraktıkları işi,o unuttukları kızıyım. Peki bu sefer işleri yü...