Ayıldığımda burnuma bir koku geldi algılayamıyordum bir dakika! ben nefes alamıyorum kii!
Kafamı hemen yerde ki topraktan çektim dün gece dönüştükten sonra burada kalmış olmalıydım Vicdansızlar insan bir eve bır... "AAAAAAAAAAAAAAAGAGAAAgaggaaaaa!!"öyle bir çığlık attım ki orman yankılandı ağaçların arasında minik minik kuşlar uçuşmaya başladılar.
Ama bağırmakta haklıydım üstüm çıplak benim yaa "tabiki de çıplak olacak o dar kıyafetler o kocaman kurt bedeninde duracağını mı zannediyordun?" Ya iç sesim bile haklı iyi ki beni birisi böyle görmedi ya görse ne olacak? işte bende böyle bir panik atak vardı.Yerden hızlıca kalktım etrafıma baktım derin bir Oh çektim etrafta kimsecikler yoktu.Boğazım kurumuştu susamış olmalıydım.
İleriye doğru baktım sanki su var gibiydi hem çalılar da fazlasıyla büyük hemen bir su içer giderim.Diye düşündükten sonra o tarafa doğru koştum ve bir iki yudum su içtim o anda aklıma geldi "mutlaka jes bana kıyafet koymuştur"işte sorun da burada o kıyafetler nerede? ayağa kalktım ve ellerimi göğsüme ve altta kalan kısımlarımı az da olsa siper edip hızlıca yürümeye başladım ya nerede bu kıyafetler diye mırıldanmaya başlamıştım. Arkadan bir çalı sesi geldi ahanda biri var ben bok u yedim sonra oradan bir tavşan çıkınca rahatladım.Tekrar yolumun ardına dönünce ağacın arkasında duran ve ellerini hava da tutup benim iç çamaşırlarımı gösteren bir adet justin gördüm birde sırıtıyordu Ah tavşan ah.
Utancımdan kızardığımı ve bir şey söyleyemediğimi görünce daha da fazla sırıttı.
"Sapık mısın sen ya! versene giysilerimi".
"bunlar senin miydi bu kadar güçlü bir kız için bu iç çamaşır tarzı.."
"kapa çeneni de ver onlar bak getirtme beni oraya!"diye çıkıştım
"Hadi gelsene"Al işte. Şimdi ne halt ettiğimi anladım.
"Lan bak arkanda ne varr!"diye bağırdım ve o arkasına dönmüş bakarken hemen büyük bir hızla elindeki giysileri aldım.Bir şey demesine fırsat bırakmadan çalının arkasına geçtim ve giyinmeye başladım iç çamaşırlarımı ve pantolonumu giydikten sonra üstümü aramaya başladım etrafta sütyenle dolaşmak istemem değil mi? gerçi siyah fakat olsun ayıp sonuçta! her yere baktım fakat bulamadım pes ettim ve beni bekleyen justin in yanına utanarak ve kızgın halimle bürünerek gittim.
Gözlerimi devirmeden edemedim"pis sapık.."diye mırıldandım tabi ki bu bir mırıldanmaysa.
O sırada justin in telefonu çaldı hemen açtı ve konuşmaya başladı telefonda ki kişinin sesi heyecanlı ve tedirgin bir şekilde duyuluyordu.
"Çabuk gelin jessy in durumu acil yardımınız lazım"
Justin de anladım geliyoruz. Dedikten sonra beni takip et dedi.
"Ne oluyor jessy e ne oldu?"
"Dün akşam sen bilincini tamamen kaybetmiştin aslında kaybetmiştiniz austinle sen jes i kovalıyordunuz engellemeye çalıştım fakat olan oldu."Ne oha ciddi misin? diye bir bakış yolladım oda bunu anlamış olacak ki bana göz işaretiyle evet dediğini anlayabilmiştim.
"Daha hızlı koş justin!"
"tamam bekle"
Sonunda benim evime vardık neden bütün olaylar bu eve geliyordu her neyse bunu sorgulayacak değildim.Kapıyı hızlıca açtığımda austin, baygın ve kanlar içerisinde olan jessy e bazı ilaçlar veriyordu o kadar sinirli ve üzgün duruyordu ki elini titretmeden yapamıyordu.Büyük bir hışımla jes e yaklaştım eğildim ve durumuna baktım her yeri ısırık ve pençe izleri ile doluydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Okulum
VampireBella adındaki bir kız 1 senedir çektiği azaptan kurtulmak amacıyla okula gidiyor.Düşmanları da rakipleri de arkadaşları ve en sevdiği kuzeni olan jessy var.Güç toplamak amacıyla gittiği okulda onu hangi maceralar bekliyor? Fakat konuda eksik şeyler...