Sabahın beş buçuğunda kalktık.
"Günaydın Öykücan! Hâla uykum var." dedi Burcu banyoya girerek.
"Benimde öyle ama ayılmamız lazım bir kahve yapıyorum o zaman?"
"Hizmetliye söyle o yapsın,uyanmadı mı daha?" diye seslendi Burcu.
"Yok canım ben yaparım sert bir kahve iyi gelir." diyerek mutfağa koştum.
Kahvelerimizi alıp salona geçtim.
"Ay mis gibi koktu,sağol Öykücan." deyip kahvesinden bir yudum aldı Burcu.
"Afiyet olsun. Hadi çabuk iç ve giyin bende giyineceğim şimdi." deyip fincanı masaya koyup odama çıktım.
İtalya'nın biraz daha soğuk olacağını düşünerek pudra pembesi bir kazak ve krem rengi atkımı üzerime geçirdim. Maviden aldığım jeanimi de giydim. Çok güzel olmuştu. Saçlarımı da at kuyruğu yapıp makyajımı yaptım.
Salona indiğimde Burcu yoktu. Kapı çaldı.
"Merhaba efendim,ben bavullarınızı arabaya yerleştireceğim." dedi Burcuların şoförü.
"Tabii yukarıda ki odalardan alabilirsiniz." dedim.
Burcu aşağıya indiğinde
"Nerede bu Emre?! Eve gelecekti beraber gidecektik!" dedi suratını ekşiterek.
"Uyanamadı mı acaba? Uyandırsak mı?" dedim.
"Hayır olmaz. Kendi görevini bilsin,o gelecekti neyse.." dedi Burcu.
"Gidiyor musunuz bakalım?" diyerek Bülent Amca yanımıza geldi.
"Evet baba şimdi odana gelecektim." dedi Burcu babasına sarılarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Kalp
عاطفيةBaba şirketinde çalıştırılmaktan yılmış bir Öykü Acar ve hayatına renk katan hayallerine kavuşmasını sağlayan adam Ayaz Dinçer.. Kiraz Mevsimi ile birebir aynı değildir!