Sabah cok huzurlu uyandim nedense.. Bir enerjik! Sanki hiç bişey olmamış gibi.. Hemen sarı mini eteğimi ve siyah dökümlü bluzumu giydim! Süper uydu! Ruh halim nolursa olsun giyime her zaman önem veririm. Saçlarımıda hafif daginik bir topuz yaptım. Şeymada uyanmış uykulu gözlerle
"Kızım hayırdır yaa,sabah sabah bu ne güzellik?" diyip duruyordu.
"Mersi bebeğim,olmuşum mu!?" dedim aynaya dönerek.
"Vallaha bu halimle beğendiysem olmuşsun da pek mutlu gibisin hayirdir yeni havadis mi var??"
"Yok be akşam neyse sabahta o. Napalım yasa mı çekilelim hayat devam ediyor. Bugün öğrenicem Emre'den.." dedim kararlı bir şekilde.
"Vay bee Öykü işte böyle! Eski Öykü yok olgun Öykü var! Bravo..." dedi el çırparak.
"Hadi sende hazirlan bende aşağıdayım!" dedim ve çantamı alıp aşağıya indim.
Annem
"Gunaydin Oyku Hanim! Nerelerdesin yuzunu goren cennetlik! Sozde ayni evdeyiz!" dedi homurdanarak.
"Anneciğim napayım iş güç.." dedim iç çekerek.
"Noldu sana ne bu hal?" dedi aval aval bakarak.
"Yok bişeyyy!" dedim ve kahvaltiya oturdum. Şeymada geldi.
Ve yaklaşık on dakika sonra yola ciktik. Taksiye bindik Şeymayla.
Şirkete geldiğimizde herkes bir koşuşturma içinde.. Dosyalar,çizimler ordan oraya götürülüyor..
Millet defileye hazirlaniyor. Şeyma odasına ben odama geçtim.
Hemen çalışmalara başladım. Sahne dekoru pudra pembesi karar verildi. Yani ben verdim! Beyaz tüller ve renkli balonlar..
Evet şimdide müzikler! Milyon tane var. Burcuyada seçmesi için yolladım. Ve müziklerde tamam!
Mankenler Olcay tarafından ayarlandı. Mankenleri tanımam için dosyaları odama getirildi. Onlarda tamam! Elbiseler tasarlandı hepsini bugünde eklemeler yaparak tamamladım.. Dikilmesi kaldı bir tek.Terziye yollandı onlarda! Oh be! Amerikalıları atlatırsam tamamdır!
Önem Hanım bir ara odama girip
"Nasıl gidiyor? Elbiselerin dikimi hariç herşey tamam dimi?" dedi."Evet,müzik seçimi bekliyorum arkadaşa danıştım! İlk beşi hazır."
Dedim kendimden emin bir şekilde.Burcu muzikleri seçince bu olayda halloldu!!!
Dikimlerde aksilik çıkmasın amin!Umarım verimli olmuşumdur. Umarım! Çünkü ben tüm bunlarla uğraşırken aynı zamanda Ayazın son görülmesine bakiyordum..
Bu seferde en son bir saat önce girmiş! 2'de. Hih!Emre aradı!
"Oyku naber?"
"İyi gibi sen?"
"İyidir Ayaz konusuna gelince kız Ayazin evine zorla girmiş! Askintiymis onceden de. Ayaz da girmesini engelleyememiş! Ayrica sana inaniyor ama sizi opusurken gormesi ona hala acı veriyormuş!""O silliktan nasil kurtulacaz biz! Yeter be aa! Bana inanıyor ama ondan aramıyor dimi!? İlgisiz ondan? Acı hissediyor olabilir bende üzgünüm ama benim onu deli gibi sevdigimi biliyor! Niye o sahneyi silemiyor?" dedim sinirle.
"Zor be Oyku! Ona da hak ver.. Ayrıca bu durumda senin araman düşer. Yaklaş ona! Sen yanlis anlasildin o değil! Git ara şimdi onu vakit kaybetme!" dedi Emre.
"Sağol Emre!" dedim sadece.
Ama hala aramakta kararsızım.
Telefon çaldı! Ayaz! Ayaz! Ayazzzz!"Alo,Ayaz!" dedim heycanla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Kalp
RomanceBaba şirketinde çalıştırılmaktan yılmış bir Öykü Acar ve hayatına renk katan hayallerine kavuşmasını sağlayan adam Ayaz Dinçer.. Kiraz Mevsimi ile birebir aynı değildir!