Bölüm 15:Uçan Balıklar

848 62 17
                                    


KYLE

Kyle ın ilk ev hayvanı küçük bir Japon balığıydı. Öldüğünde ne kadar üzüldüğünü bugün bile hatırlıyordu. Kyle balıkları severdi. Yani en azından bugüne kadar seviyordu.

Kyle güverteye çıkarken patlamış dudağından sızan kanı eliyle sildi. Ve Alex i kalkanında ilk kez gördüğü zamanı düşündü. Yaklaşık bir buçuk ay kadar önce, bir öğleden sonra antreman sonrası yatağına uzanmış dinleniyordu. Boş boş duvara bakarken komodine yasladığı kalkanında bir görüntü oluştuğunu fark etmişti. Kalkanı alıp dikkatle baktığında tanımadığı güzel bir kızın gülümseyen yüzünü görmüştü. Hayatında gördüğü en güzel kız olduğunu düşünmüştü. Yeşil gözleri mutlulukla parlayan, samimi, içten bir gülümsemeyle ona bakan bu kızla tanışmayı o günden beri bekliyordu. Alex i kalkanında ilk gördüğünde bu şekilde tanışacaklarını yada Alex in ondan nefret edebileceğini hiç düşünmemişti. Şu an tanıdığı Alex o kalkanda gördüğü gülümseyen kıza hiç benzemiyordu. Şimdiye kadar Alex i hiç gerçekten gülerken görmemişti. Her zaman mesafeli, soğuk ve her an saldırıya uğrayacakmış gibi tetikteydi. Gerçi birkaç kez onu gülümserken görmüştü. Percy e bakarken. Her zaman ki alaycı ve tehditkar gülümsemelerinin dışında, sıcak ama hüzünlü bir gülümsemeyle ona bakıyordu. Kyle, Alex in her zaman Percy e karşı daha yumuşak davrandığını fark etmişti. Başta Alex in Percy den hoşlandığını düşünmüştü ama bundan o kadar da emin değildi.

Kyle güverteye çıkan merdivenleri tırmanırken kanayan dudağını tişörtünün yakasına bastırdı. Vahşi psikopat dedi içinden. Kyle hala Alex in Hekate ile ne derdi olduğunu öğrenememişti. Zaten Alex le konuşmak neredeyse imkansızdı. Konuşmaları genelde ölüm içerikli tehditler, suçlamalar ve aşağılamalardan oluşuyordu. Alex, Kyle ın Hekate nin casusu olduğunu düşünüyordu. Kyle elbette casus falan değildi. Annesini de yıllardır görmemişti. Ancak bazı şeyler Kyle ın da şüphelenmesine yol açmıştı. Özellikle Alex i kalkanında ilk gördüğü zaman Alex henüz yeryüzüne bile çıkarılmamıştı yani ölüydü. Ölü birini kalkanın da neden görmüştü. Haberi bile olmadan annesi onu kullanıyor olabilirdi. Ancak bu durumdan Alex e bahsetmemeye karar vermişti. En azından şimdilik.

Leo ve Percy güvertede bir şeyler konuşuyordu. Kyle güverteye çıktığında onu ilk gören Leo oldu. Leo şaşkınlıkla Kyle a bakınca Percy de ona döndü. Endişeli bakışlar ve hızlı adımlarla yanına geldiler. Percy "Dostum dudağın kanıyor."dedi. Kyle evet bunu biliyorum bakışı attı ve "Alex."dedi. Percy ve Leo tahmin etmiştik der gibi birbirlerine baktılar. Leo "Yine ne oldu peki?"diye sordu. Kyle gözlerini devirip "Dün Frank ı iyileştirdiğinden beri odasından çıkmadı. Sadece iyi mi diye merak ettim. Kapısını çaldığımda cevap vermeyince de salak gibi endişelenip içeri girdim. Meğer banyodaymış. Beni odada görünce çıldırdı tabi. Önce casuslukla sonra sapıklıkla en son tekrar casuslukla suçladıktan sonra bir şeyler fırlatmaya başladı. Yastık falan. Son attığı şeyin terlik olduğunu görmedim ve kaçamadan ağzıma çarptı."dedi. Percy hafifçe gülümserken Leo "Ağzına terlikle mi vurdu yani?"deyip gülmemek için dudağını ısırdı. Kyle cevap vermeden gülün bakalım gülün der gibi baktı. Percy "Dostum bence cidden Alex den uzak durmalısın. Yani kendi sağlığın için..."derken birden güverteye kedi büyüklüğünde bir balık düştü. Çocuklar bu beklenmedik olay karşısında irkilip kılıçlarını çektiler daha sonra şaşkınlıkla balığa baktılar. Percy " Bu da ne böyle?"dedi. Balığın üzeri renkli sert pullarla kaplıydı. Geniş bir ağzı, kafasının iki yanında dışarıya doğru çıkmış pörtlek gözleri vardı. Leo "Sadece bir balık Percy. Balıkları bizden daha iyi tanıdığını sanıyordum."dedi gülerek. Percy gözlerini devirip "Bu buraya nasıl düştü böyle?"derken balık gözlerini açtı. Pörtlek gözlerinden biri sağa biri yukarı bakıyordu. Bu haliyle gerçekten çok şapşal görünüyordu. Çocuklar birbirine bakıp gülüştü. Percy "Şu şapşalı suya geri bırakalım."deyip balığı kuyruğundan tuttu. Tam o sırada balık koca ağzını açtı ve içeride sakladığı korkutucu dişlerini gösterdi. Sağa sola debelenip Percy nin kuyruğunu tutan kolunu ısırmaya çalıştı. Balığın dişleri şapşal görüntüsünün aksine oldukça büyük ve sivriydi. Sanki arkadaşı Pirana'nın takma dişlerini çalmış gibiydi. Percy bağırıp refleksle balığı öbür tarafa fırlattı. Percy nin bağırışını duyan Annabeth, Jason ve Piper da telaşla yanlarına koşmuştu. O sırada iki balık daha uçarak güverteye düştü ve ne olduysa ondan sonra oldu.

Olimpos Muhafızı (PJO)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin