Manorşi hikaye Çağlorşi bitane.

391 14 3
                                    

Bölüm şarkısı; yüksek sadakat - belki üstümüzden bir kuş keçer.

🌚

3.Bölüm.

Sabah erkenden Jiyan'ın anahtarcı arkadaşının yanına gitmiştik o da üç güne olur demişti küçükücük bir anahtar için üç gün bekleyecektik unicornlar aşkına!

Tahta kaşığı daha çok sıktım ve hızlı hızlı çorbamı karıştırıyordum koyu mavi gözlere baktım gözlerini kısmış tencereye bakıyordu "Sen napıyorsun?" diye sordu görmüyor muydu ne yaptığımı?

"Çorba yapıyorum zıkkımlanalım diye." dedim tersçe.

Alayla sırıttı "Ocağın altı açık değil." demesiyle gözlerimi kocaman açtım yarım saattir karıştırıyordum ve şuan yıkılmıştım. Hiç bir şey olamamış gibi yapıp ocağın altını yaktım.

Çorba piştiğinde bir tane tabak çıkarıp içine çorba koydum. Kahvaltı etmemizin üstünden dört saat geçmişti beraber ketçaplı dondurma yiyelim mi diye sorduğumda kafamda sanki gergedan varmış gibi bana bakmıştı bende zevk meselesi diyerekten zıkkımlansın diye çorba hazırlamıştım.

Yarım saat sonra dersim vardı ilk başta bunu ateiste söylediğimde itiraz etti fakat daha sonra onun işi olduğu bir yere -neresi olduğu hakkında hiç bir bilgim yok- gideceğime söz vermiştim.

Türkü'nün tüm gün dersi olduğundan önceden çıkmıştı ama benim son derslerde bu yüzden eve birlikte gelebilirdik diye düşünürken "Okuldan çıkar çıkmaz bir yere gideceğiz." demesiyle düşüncelerimin üstüne benzin döküp yaktım.

Buzluktan vanilyalı dondurmayı çıkardım ardından ketçabımı da çıkarıp üstüne sıkmaya başladım "Sen ciddi misin?" diye sordu.

Ketçabın kapağını kapatıp buzdolabına koyarken "Anlamadım?" diye sordum.

"Onu yiyecek misin?" diye sordu tekrar yerime oturdum ve kafamı salladım.

Kusuyormuş gibi yaparak "Midene acıyorum." dedi onu umursamayarak ketçaplı dondurmamı yemeye başladım.

Ketçaplı dondurmamı bitirdiğimde ateiste kaçamak bakışlar attım çorbasını bitirmiş olduğunu gördüğümde gülümsedim güzel yaptıysam demek ki.

Telefonuyla ilgilendiğini görünce bakışlarımı ondan çekip üstümdeki kıyafetlere baktım dün şu mavi dar pantolonla yatmak zorunda kalmıştım ve ben pantolonla yatamayanlar klübüne üyeydim, rahat giyinmek tabiatımda vardı ama bu gün bu lanet pantolonu değiştirmem gerekti tabi üstümdeki kazağı da.

"Şey..." diye mırıldanmamla telefonundan kafasını kaldırdı ve bakışları beni buldu "Üstümü değiştirmem gerek."

Çarpık gülüşü dudaklarında belirdiğinde burun kemerimi sıktım "Tabi ki değiştirebilirsin." dedi.

"Tamam ama bir şartım var gözünü kapatacaksın." dediğimde çarpık gülüşü daha da büyüdü.

"Göz kapatmak bizim işimiz kızım."

Ayağa kalkıp masanın üstündeki tabağı ve dondurma kutusunu tezgaha koydum Türkü eve gelince temizlerdi ortalığı diye düşünerekten mutfaktan ayrıldım odama geldiğimizde "Benimde bir şartım var giyeceğin kıyafeti ben seçeceğim." dediğinde kaşlarımı kaldırdım.

İMAM KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin