İMAM KIZI

Vurursunuz eyvallah da ölmezsek sıkıntı büyük.

Bölüm şarkısı: kıreyzi serkan - kıyamıyorum sana asdfghj.

-

8.Bölüm.

Türkü'nün ağzından.

Arama tuşuna basmaktan telefonumu kıracaktım duyduğum tek cümle şu nalet karının sesiydi; aradığınız kişiye şuan ulaşamıyor...

Elimdeki telefonumu duvara fırlatacaktım ki daha taksidinin bitmediğini hatırlayıp bu fikrimin üstüne benzin döküp yaktım. İmanlı ev arkadaşım Çağla üç gündür ortalıklarda yoktu babasını aradığımda memleketi Ankara'ya dönmediğini söyledi onları telaşlandırmamak adına tuvaletten pardon Çağlorşi'nin deyimiyle abdesthaneden çıktığını söyledim.

Başına bir şey mi geldi diye düşünmekten beynim durmuştu. Aniden ayağa kalktım polise gidecektim bu düşünceyi kafamdan atmıştım ama başka çarem yoktu.

Bordo rengindeki şişme montumu askılıktan alıp üstüme geçirdim kapıyı açtığımda benden üç yaş büyük üst komşumuz Nisa canavar veletleri Eren ve Enes kardeşler merdivenlerden iniyordu.

Hayatımda beni hiç bu iki çocuk yormamıştı birbirlerinin aynısıydı ve ben ayırt edemiyordum bence Nisa'da ayırt edemiyordu, zaten ayırt edemiyordum Nisa'da inadına bu iki canavarı aynı kıyafet giydiriyordu.

Eren mi Enes mi olduğunu ayırt edemediğim "Naber arıza?" diyerek güldü. Sert bir şekilde suratına baktım ikiside benden korkuyordu ama yapacaklarını da yapıyorlardı.

Nisa "Annecim ablanla nasıl konuşuyorsun öyle ağzına biber sürerim bak." dedi klasik anne konuşmasını yaparken. Bu çocuklara biber sürmek işlemiyordu artık.

"Abla mı teyze bu ya." dedi alayla. Bakışlarımı daha da sertleştirdiğimde suratındaki alayı sildi altı yaşında olabilirlerdi dil pabuçtu maşallah.

Tamam 28 yaşında olabilirdim, evde kalmış gibi de gözükebilirdim ama ne yapayım sinirliydim karşıma çıkan her erkeği terslediğimden evlenememiştim. Nisa benden iki yaş büyüktü ve evliydi hatta iki çocuğu bile vardı açıkcası böyle çocuklarım olsaydı eldivenle severdim zaten halimden memnundum bekarlık sultanlıktır ilkesini benimsemiştim.

Nisa "Çocuk işte kusura bakma canım. Nasılsın?" diye sorduğunda gözlerimi kıstım. Ev arkadaşım, en yakınım ortalıkta yoktu iyi falan değildim kendimi kandırmama gerek yoktu.

Omuz silkerek ayakkabımı ayağıma geçirdim kapıyı kapatıp anahtarla kilitlerken omzuma dokunan elle anahtarı delikten çektim ve Nisa'ya soran gözlerle baktım.

"Çağla nerelerde?" diye sordu. Bu soruyu duymaktan ve herkese "Memleketine gitti ailesini çok özledi." cümlesini kurmaktan bıkmıştım Çağla olsaydı yalan söylediğim için dilimi keserdi ama yine herkese kurduğum cümleyi Nisa'ya da söyleyip hızlıca apartmandan çıktım.

Soğuk hava tenimi ısırırken derin bir nefes aldım. Anayola doğru yürüdüm taksiye atlayıp en yakın polis karakoluna gidecektim uzun zamandır beklemiştim ama artık gitmem gerekti benim tanıdığım Çağlorşi böyle kaybolmalar hiç yapmamıştı telefonlarımı açmıyor mesajlarıma dönmüyordu o yanındaki sarışın kuzeninden de hiç haz etmemiştim.

Anayola çıktığımda siyah rengindeki Range Roverın tekerine vuran tıfıl bir adam gördüm yoldan geçen taksiyle bakışlarımı ondan çekip taksiyi durdurdum.