BÖLÜM 1: TELEFON

526 20 0
                                    

Saat 22:00..
Yağmur yağışlı bir gündü . Ve halen daha sağanak halinde yağmur yağıyordu. Çakan şimşekler Meggie'nin içini ürpertmiyo değildi. Yağmur yağması normaldi. Kış günüydü. Meggie'nin ailesi iş toplantısı nedeniyle New York dışına çıkmışlardı. Meggie evde yalnızdı. Karnı açıkmıştı. Yemek hazırlamak için mutfağa doğru ilerledi. Ve mutfaktaki sessizliği aniden bozarak telefonu çaldı. Meggie içi ürpererek telefona baktı. Numarayı tanımıyordu. Ve telefonu açtı.

- Alo.
- Meggie
- Evet benim kimi aradınız?
- Doğru kişiyi aradığımdan eminim.
- Ama ben doğru kişiyle konuştuğumdan emin degilim.
- Mmm daha beni tanımıyosun?
-Tanımak istediğim söylenemez.
- Beni tanımak zorundasın.
- Tanımak istemiyorum.
- Ama ben Seni istiyorum.
- Defol seni serseri!

Diyerek telefonu kapattı Meggie. İş arkadaşları şaka yapıyordu galiba , diye düşünmüştü. Adamın sesi kalındı. Ve konuşma tarzı bi hayli rahatsız ediciydi. Yemeğini hazırlamıştı Meggie. Kendine sandviç yapmıştı. Sandviç'den bir ısırık alamadan , telefon yine çaldı.
Ve Meggie telefonu açtı.

- Alo.
- Telefonu kapatmayı bidaha denememelisin Meggie , beni kızdırmak istemezsin değil mi?
- Ahh şuan tamda kapatmayı düşünüyordum.
- O zaman bi tavsiye bence deneme.
- Arama sebebin ne ?
- Seninle konuşmak.
- Konu ne ?
- Son zamanlarda işlenen cinayetlerden bilgin var mı?
- Gazeteci misin?
- Hayır sadece halktan biriyim.
- Hayır bilgim yok. Cevabını aldın şimdi kapatmak zorundayım.

Diyerek telefonu kapattı Meggie. Korkmaya başlamıştı. Aldırış etmeden sandviçini yedi. Televizyon izlemek için salona geçti. Telefon gene çalıyordu. Mutfağa giderek, Telefonu birkez daha açtı.

- Lânet telefonu birkez daha kaparsan aşağı iner dilini eline veririm! Anladın mı?
- Ne dedin sen ?
- Seni bulur dilini keserim dedim .
- Ondan önce bisey söyledin ?
- Hadii amaa Meggie , birşey söylemedim.

Meggie telefonu kapattı. Duyduğu şey doğrumuydu. Arayan gizemli adam üst katta olabilir miydi? Olamazdı. Her kapı kilitliydi , içeriye girmesi imkânsızdı. Derken aniden yukardan bi ses geldi. Meggie hemen mutfağa doğru koştu. Eline ekmek bıçağını aldı. Korkmuştu. Televizyonda New York'taki esrarengiz bir cinayeti anlatıyordu. Bunu göz ardı edemezdi . Hemen 911'i aradı.

- Alo 911 mi?
- Evet buyrun?
- Bir ihbar vermek istiyorum. Şu andan evimin üst katında biri var telefonla arayıp rahatsız ediyor. Korkuyorum.
- Adresinizi verin lütfen bir ekip göndereceğim.
- .......

Adresi vermeye kalmadı hat kopmuştu. Meggie Telefon kablosunun yanına gitti ve oda neydi. Telefon kablosu bıçakla kesilmişti. İçi ürperdi. Evin içinde biri olduğundan emindi. Bir ses daha duydu. Adım sesleri geliyordu. Meggie hemen dışarıya çıktı. Yardım istiyordu. Bağırıyordu. Ama bulunduğu yer ıssız bir bölgeydi. Ve evin etrafında ev bulunmuyordu. Tekrar içeriye girdi. Ve mutfak kapısının üstüne yapışık bir not bırakılmıştı.

" Asla ama asla arkana bakma."
Yazıyordu.
Arkasına döndü. Karşısındaki New York da ki seri katil olduğundan emindi. Ve katil bıçağını Meggie'nin karnına sapladı. Defalarca sapladı.
Meggie kanlar içinden yere yığılmıştı. Katil hemen evden kaçarak uzaklaştı. Ve polislere bir not daha bırakmıstı.

" Meggie'nin arkadaşlarını koruyun."

TELEFON KATİLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin