TELEFON KATİLİ

BÖLÜM 7: MASKELİ BALO

Saat 13:00
Telefon kulübesi.

- Alo 911 mi?
- Evet buyrun.
- 4. Karayol yakınlarında bir polis memuru yanarak can verdi. Bıçak darbesi'de var.
- Hemen bi ekip gönderiyorum.
- Bitmedi , 200 metre ilerideki B5 blok taki Sarrah diye bir kadının evine'de baksınlar. Özellikle dolabın içine .
- Siz kimsiniz?
- Aradığınız kişi.

Deyip telefonu kapattı. Konuşan katildi. Polisler verilen ihbardaki olay yerine geldiler. Bir not vardı. Ve polis sinirlendi. Noah yanarak can vermişti. Üstelik bıçaklanmıştı. Ambulans geldi. Ve Noah'ı götürdüler. Tek suçu polis olmaktı. Acaba neden polisi öldürmüştü.
Onun derdi Meggie'nin arkadaşlarıyla değilmiydi. Gittikçe sırlar alemine dönüşüyordu. Polisler 4. Karayoldaki büfenin 1 km ilerisinedeki B5 blok'a Sarrah'ın evine geldiler. Dolabı görmemek mümkün değildi. Dolap kanlar icindeydi. Ve ölüsü morarmıştı. Ve katilin bıraktığı notu gördüler.

"Koruma sadece polisle olmaz Memur bey"

- Amirim bunu neden yapıyor ?
- Bilmiyorum ama tek bildiğim şey katilin aptal bir kaçık olması, belkide ruh hastası. Ve hiç bi delil bırakmaması da onun cok iyi bir profesyonel olduğunu gösterir.
- Şimdilik yapacak bir şey yok mu amirim.
- Şimdilik yok araştırmalara devam edeceğiz Tom.

Saat 18:35
Maskeli eğlence.

Amirin ismi Rick Holmes' di. Yanındaki yardımcısı ise Tom. Bugün 20:00'da Merkezde ki bir eğlence merkezinde maskeli balo vardı.
Polisler artık katilin sinema , otobüs terminali gibi eğlenceli yerleri sevdiğini biliyordu. Ve bu eğlenceye gideceklerdi. Her ihtimali gözden geçirmeliydiler. İhtiyaçları olan tek şey bir kostüm'dü.

Saat 19:00
Telefon çaldı.

- Alo.
- Alo.
- Kiminle görüşüyorum?
-Ben Lessie. Sen kimsin?
- Canını alacağım kişi.
- Hadi amaa Olivia şakanın sırası değil , Baloya gec kalıcaz hadi artık gelde çıkalım.
- Ahah tamam Lessie 5 dakikaya ordayım.
- Seni aptal sarışın.
- Kahretsin öyleyim.

Lessie ve Olivia , Meggie ile yaz tatilinde çalışırken iş arkadaşıydılar. Ama pek samimi değillerdi.
5 dakika sonra kapı çaldı. Lessie kapıyı açtı. Ve kapıda kimse yoktu. Etrafa baktı. Geri içeri girdi. Girer girmez zil gene çaldı. Bidaha açtı. Yine kimse yoktu. İçeri girdi ve kapının arkasına saklandı. Zil bidaha çaldı aniden kapıyı açtı. Ve karşısındaki Olivia'dı.

- İki kere zile sen mi bastın Olivia?
- Hayır Lessie ben daha yeni geldim.
- O zaman basan kimdi?
- Bilmiyorum.
- Neyse.
- Hadi gidelim Lessie.

Diyerek otobüs terminaline gittiler ve baloya doğru yol aldılar.

Saat 20:00
Balo başlıyordu. Herkes maskeliydi. Kimi kovboy , kimi katil , kimisi ise filmlerde olan kötü adamlar kılığına girmişlerdi. Ve işte polisler. Amir Rick , rahat hareket etmesi için karateci kılığına ve yardımcısı Tom Hip-Hop tarzı bi kostüm giymişti. Olivia ve Lessie baloya giriş yaptılar. O zamanlar şeker kızlar diye iki kişilik müzik grubu meşhurdu. Olivia ve Lessie şeker kızların logosu tavşan olduğu için tavşan kılığına girdiler. Ama yüzleri biraz açıktı. Balo başladı. Herkes dans ediyor. Ve tanışıyordu. Maksat muhabbetti. Polisler dans ediyordu. Ama etrafı süzüyorlardı.
Derken Lessie'nin telefonu çaldı. Lessie ses nedeniyle biraz balodan uzaklaşıp telefonu açtı.

- Alo.
- Alo.
-Kimsin?
- Bir dost.
- Adın ne ?
- Tavşanları severmisin şeker kız?
- Çok severim ve hayranıyım.
- Hayvana mı hayransın.
- Senden hayvan olamaz.
- Ahah yapma ama Lessiee , beni kızdırmaktan vazgeç sadece tanışmak istiyorum.
- Meşgulüm. Kapatıyorum.

Deyip telefonu kapattı Lessie.
Hemen tekrardan telefonu çaldı.

- Beni arama lanet kaçık.
- Telefonu kapatmamalısın Lessie.
- Konuşmak istemiyorum.
- Gene de kapatma bunu bir emir olarak say.
- Defol!

Deyip telefonu kapattı. Biraz dans ettikten sonra gene telefonu çaldı ve açtı.

- Sana beni arama demedim mi ? Bidaha arama yoksa polise giderim.
- Lessie ben Jack.
- Sevgilim sen miydin?
- Bir sorun mu var?
- Birisi rahatsız edip duruyor.
- Buna kim cürret edebilir.
- Bilmiyorum.
- Onu bulucam. Ben balonun dışındaki otoparkın önündeyim oraya gelsene.
- Tamam canım şimdi ordayım.
- Görüşürüz.

Lessie balodan çıktı otoparka gidiyordu. Aynı zamanda korkuyordu. Otoparkın önüne geldi. Ve direkten asılı olan bir not gözüne ilisti.

"Sevgilim geldin mi?"

Arkasına döndü. Ve bir maskeli adam önüne dikildi.

- Kimsin sen? Jack sen misin?
- Ben jack değilim.
- Sen kimsin peki?
-(Bıçağını çıkararak) Maskeli bir katilim.
- Hangi filmin katilisin?
- Mmm güzel soru. Ben günlük yaşam katiliyim. Nefret ettiğim bir insanın arkadaşlarını öldürüyorum.

Aklına Meggie geldi. O katil olabilirmiydi. Ama şakada olabilirdi.

- Ben gidiyorum bay katil.
- Bir adım atarsan sırtına giren bi bıçak hissedebilirsin.
- O oyuncak bıçakla mı?
- Şimdiye kadar çok can aldı hiç oyuncağa benzemiyor.
- Neyse ben gidiyorum.

Deyip arkasını dönerek gidiyordu Lessie. Katil hızlı bir şekilde koşup ağzından tuttu. Otoparka soktu. Kimse yoktu. Ve şunları soyledi;

- Sana gitme demiştim.
- Ne olur beni rahat bırak lütfen. (Dedi ağlayarak)
- Pekala dedi.

Ve aniden bıçağı sırtına ve karnına sapladı. Lessie ölmüştü. Görülsün diye lavobonun önüne Lessie'yi attı. Ve üstüne not yazdı.

"Beni dinlemedi. Meggie'yi dinler mi?"

Katil yavaş yavaş yürüyerek çıktı. Maskeli baloya rahat rahat gitti.
Polisler salondaydı. Ve balo bitimine yaklaşırken gitme kararı aldılar. Otoparka arabanın yanına gittiler. Yerdeki kan izleri dikkatini çekti. Takip ettiler. Ve izlerin sonunda Lessie'ye ulaştılar. Destek ekip istediler. Tom otoparkı didik didik arıyordu. Amir Rick ise baloya döndü. Baloyu kesip herkesin evine gitmesini bağırarak söyledi. Tüm herkesin maskelerine baktı hiç o kılıkta birini bulamadı. Ekip gelince kamera kayıtlarına baktı. Kamerada katil gorünmüştü. Bot , pantolon , ceket , eldiven ve maske tepeden tırnağa simsiyahtı. Ve öldürüp rahat rahat çıktığı görülüyordu. Ama katil kaçmıştı. Tom Lessie'nin telefonun yerde olduğunu fark etti. Arama kaydına bakacaktı. Ve ekran gorüntüsünde bir not fotoğrafı çekilmişti.

"Beni aramayın baktığınız yerdeyim"