Saat 03.15
Polis memuru yemeğini yemiş Amy'nin evinin etrafında devriye atıyordu. Ortalık sakindi. Artık polisin uykusu gelmişti. Yaklaşık 1 buçuk saat daha dayandı. En sonunda gözleri kapanıyordu. Dinlenmeliydi.
Saat 06.44 olmuştu. Polis memuru dayanabildiği kadar dayandı. Arabanın içinde uyuyacaktı artık.
Sabah uyandığında herşey için çok geç olmuştu. Ama polisin bunlardan habersiz kahvaltısını yaptı. Amy'i şubeye götürecekti. Amy ile polis arasında şöyle bi diyalog geçmişti.
- Merhaba ben Noah.
- Memnun oldum Noah bey benimki de Amy zaten biliyorsunuzdur.
- Evet amirim söylemişti.
Amirimin de dediği gibi sabah 09.00'da şubeye gideceğiz. Geç kalmayın.
- Tam 09.00' da aşağıda olurum. Bekletmeyi sevmem. Sizde sevmiyorsunuzdur değil mi?(Polis tebessüm etti)
- Evet. Hiç bir şekilde bekletilmekten hoşlanmam.
- Tam 09.00'da gelirim. Hiç merak etmeyin.Dedi Amy ve apartmandan içeri girdi.
Saat 10.30' du 'Dün Amy bekletmem demişti. Ama belki işi çıkmıştır' diyerek içinden geçirdi polis.Saat 12.00'dı Noah artık bir şeyler olduğunu fark etmeye başlamıştı. Evin etrafında son kez devriye atıp 1 km uzak da olan büfeye sigara almak için gitti. O sırada Noah'ın telefonu çaldı. Gizli numaraydı. Hemen açtı.
- Alo.
- Sen nasıl korumasın ama Noah!
- Sen kimsin.
- Hadi ama Noah kim olduğumun hiç bi önemi yok.
- Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Kelimelerine dikkat et!
- Şuan benimle konuşup zaman kaybetme bence. Belki şuan korumalığını yaptığın kız hayatta değildir.
- Ne şacmalıyorsun sen.
-...
-Alo. Seni lanet adam!Noah hemen arabayı çalıştırıp hızlı bi şekilde eve doğru gitmeye başladı. Katil Amy'in evine gelmeden 200 metre geride yola büyük çiviler saçmıştı. Polis çok hızlı gidiyordu. Adamın dediği şeyler kafasını kurcalıyor, sağa sola bakmadan yoluna devam ediyordu. Bi anda tekerden ses geldi. Noah frenleri sıktı. Arabayı çok hızlı kullandığı için duramadı. Araba arka arkaya taklalar atmıştı. Direksiyonda ki hava yastığı sayesinde Noah hala yaşıyordu. Araba en sonunda durmuştu. Büyük bi gürültüyle patladı. Patlamanın şiddetiyle Noah arabadan fırlamış sert bir şekilde yere düşmüştü.
" Yardım ediiin!!" diye bağırıyordu.
En sonunda biri gelmişti. Başında duruyordu. Noah'ın yüzü yere bakıyor kim olduğunu göremiyordu. Naoh bağırarak;"Ne duruyorsun yardım etsene"
Dedi. Katil yüzünü kendine doğru çevirdi. Noah irkildi.
- Sana gerçekten yardım etmemi istiyor musun?
- Hadi ama yardım et artık.
- Yardım edicem. Sabret..Dedi katil ve kahkaha attı.
Noah'ın çoğu yeri yanıktı. Katil inadına Noah'ın yanıklarına basıyordu. Noah bağırıyordu. En sonunda dayanamayıp.- Seni aşağılık adam bırak beni.
- Aşağılık ha!Dedi katil. Duyduğu kelime karşısında çıldırmış görünüyordu. Cebinden bıçağını çıkardı. Bıçağı yan çevirip yanıklarına bastırmaya devam ediyordu. Noah acı içinde kıvranıyordu. Seri katil vücundaki yanığın birine bıçağı sapladı. Noah bağırıyordu. O bağırdıkça katil bıçağı daha derine sokuyordu. Yüzündeki yanıklara da aynısını yapıyor, ayriyeten üstünü çiziyordu.
Seri katil en sonunda yanıklara soktuğu bıçağı şah damarına getirerek büyük bi hızla çekti. Olay yeri kan gölüne dönmüştü.
Gene not yazıp Noah'ın üstüne koymuştu.
" Memur bey koruma görevlisi olarak görevlendirdiklerinize de koruma takın, baksanıza kendilerini de koruyamıyor.
Noah sana gelince de 'aşağılık' demeseydin daha az acı çektirebilirdim. Meggie'e selam"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TELEFON KATİLİ
TerrorAnsızın tanımadığınız birinden telefon gelse ne yapardınız? Bir tarafta kurbanlarıyla oyun oynayıp öldürmekten zevk alan bi seri katil , diğer yanda katilden kaçmaya çalışan insanlar. Bir solukta okuyacaksınız..