"Tom Riddle mı? O da kim ?" Diyen Neville'ı kimse duymuyordu.
"Bence Profesör Mcgonagall'a haber vermeliyiz."
Neville'ın tüm çabaları onu iterek geçen arkadaşları yüzünden sonuçsuz kaldı.
"Önce Mızmız'ın üstüne fırlatılıyor sonra ise birisi onu tekrar alıyor. Bu da ne demek oluyor şimdi? Merlin'in Sakalı aşkına, aklımı kaçıracağım!"
Hızlı adımlarla ilerlediklerinde Avery boş bir alan bulmak için etrafına bakınıyordu. Bir koridora geldiklerinde "Tamam, burası uygun."
"Neden günceyi geri çaldılar?"
"Öncelikle güncenin içinde hiçbir şey yazmıyordu. Boş bir defteri kim ne yapsın?" Diyen Ron sayesinde Harry ve Avery göz göze geldi.
"Aslında pek de boş sayılmaz." Dedi Avery. Ellerini izleyen bakışları Hermione ile buluştu. "Bu da ne demek oluyor?"
"Geçen gece, Harry günceyi kurcalıyordu ve bir şeyler yazdı. Cevap geldi."
"Nasıl?" Ron'un sesi incelmiş, heyecana ve şaşkınlığa bürünmüştü.
"Keser misin Ronald, anlatıyorlar işte."
"Güncenin üstüne damlayan her mürekkep damlası yok oldu ve Harry üstüne ilk olarak 'merhaba' yazdı ve aynı şekilde bir yanıt belirdi. Harry Sırlar odası hakkında sorular sordu ve gösterebilirim dedi. Sonra birden bire genç Dumbledore ile karşılaştık. Sonra Tom Riddle, genç bir adamdı. Ve Hagrid'i suçluyordu. O yüzden size Hagrid açtı diyorduk. kocaman bir sandığın içinde kocaman bir canavar saklıyordu."
Derin bir nefes alan Harry "Ben, bilemiyorum. Hagrid..."
"Böyle bir şeyi yapabileceğini düşünemiyorum." Hermione'nin aklı karışmıştı. Hagrid onların dostuydu ve Dumbledore ona güveniyordu.
Saatine bakan Harry "quidditch antremanı var. Yarın Hufflepuff ile bir maçımız var."
"Ben neden o seçmelere girdiysem? Offf..." Avery Harry ile giderken söylenmeden edemiyordu.
"Avery..." Dedi Ron Hermione'ye ithafen. "Ne olmuş ona?" Hermione ile ikisi koyu bir sohbete başlayacak gibiydiler.
"Sence de tuhaf bir kız değil mi?"
"Hayır Ron, o muggle dünyasında yetişen normal bir kız. En az benim kadar normal."
"Tamam, bu gözümü daha çok korkuttu."
"Seni sersem." Diyen Hermione Ron'un koluna birkaç şaplak indirdi.
Sabaha heyecanla gözlerini açan quidditch takımı Oliver'ın karşısında yerlerini almışlardı.
"Pekala, dinleyin."
Harry aklından "İşte o konuşma!" Diye geçirmeden edemedi.
"Biz oyunumuzu oynayalım. Hufflepuff'ın hiç şansı yok."
Süpürgesine sarılan kaptan devam etti. "Biz daha güçlü ve daha zekiyiz." Takıma dönerek "Kazanacağımıza dahil hiçbir zaman kuşkuda bulunmayın. Asla."
Weasley ikizlerinden, Fred'in çenesi üstüne düşen görevi yerine getirmekten geri durmadı.
"Ve Potterların onları taşlaştırmasından korktuklarını da unutma."
"Evet, o da."
Sırlar Odası'nın kapılarını ardına Potterlar dayamış gibi bir söylenti artık o kadar gerçekçi bir hale gelmişti ki Avery tüm bunlara defalarca göz devirmişti. Ayaklarını yere vurarak yetimhanede o iğrenç fasulyelere gösterdiği tepkiyi göstererek Sırlar Odası' nı açanların onlar olmadığını haykırmak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter Ve Gizemli Sltyherin Mirası (Onarılıyor)
FantasyHayatın bizi baş başa bıraktığı sürprizlerle dolu bir macera daha. Bu alternatif kurgunun 2. serisidir. Öğrenelim.