Çok uzun süredir yeni bölüm gelmediğinin farkındayım ve bunun için sizlerden af diliyorum. Hikayemin güzel olmadığını biliyorum, uslubum pek iyi değil. Ama inanın bunu çok uzun zaan önce yazdım ve hatalarım gözle görülür derecede fazla. Sadece size şunu demek istiyorum: bu seriyi okuypta okumayı bırakmayın lütfen. Edebiyat öğretmenim bu işte başarılı olduğumu söyledi. Ve daha fazla kitap okumaya başladım. Sadece size şunu temin edebilirim; ileride ki serileri gerçekten beğeneceğiniz kanatindeyim.
keyifli okumalar....
“Günaydın Hermione.” Dedi Avery Ortak Salon da oturan Hermione’e. “Ah , günaydın. Uyku tutmadı bende az kitap okuyayım dedim.” Dedi elindeki kitabı havaya kaldırırken. “Ron ve Harry uyanmadı mı henüz?”. Dedi Avery koltuğa otururken. “hayır.” Diye cevapladı bir kerede Hermione. O sırada Fred ve George geldi. “Siz erken mi kalktınız?” diye sordu Avery. “Ah, evet. Peves dostumuzdan ufak tüyolar aldık.” Dedi ikizlerden biri gülerek. Avery göz devirdi. Hermione okumaya devam etti. Avery bacaklarını karnına çekmiş ateşi izliyordu. Turuncu –kızıla yakın saçlarıı- ateşin muazzam ışığı ile büyülüyordu. Açık teni ateşten düşen gölgeler arasında ufak çekicilik yaratıyordu. Dikkat çeken bu güzelliği ileride başına dert olabilirdi. “Bööh”. “LANET ŞEY SENİ.” Diye bağırıken Avery asasını çekmişti. İkizlerden birinin boğazına dirseğini koymuş nefes kesecek derecede bastırıyordu. Asasını neredeyse gözüne sokacaktı. Nasıl bu kadar çeviklik ile birden ikizlerden birini bu hale getirmişti , hayretti… Avery ikizlerden biri olduğunu anlayınca bıraktı. “Avery, bak kesinlikle quidditch” oynamalısın dedi Ron. Çoktan Harry ve o aşağı inmişler. “Fred iyi misin?” dedi George. “Ah, evet. Sadece bir ara birazcık nefes alamadım.” Dedi gülerken. “Çok güçlüsün Avery.” Dedi tekrar Fred gülerken ciğerlerine giden yeni oksijen sayesinde zor konuşuyordu.Büyük Salon’a inip kahvaltı etmeye başladılar. Baykuşların sesi duyuldu. “Gelecek Postası.” Dedi Dean. Seamus bir tane yakaladı. “hiçbir şey yok.” Dedi bir başkasına uzatırken gazeteyi. Kahvaltıya devam ettiler.
Sihir Tarihi dersini neredeyse Avery ve Hermione hariç kimse dinlemiyordu. “oh, buna daha fazla ne kadar katlanabilirim bilmiyorum.” Dedi Ron ders çıkışında. “Ben merak ediyorum itiraf etmek gerekirse. Sonuçta geçmişini bilmeden yaşayamazsın öyle değil mi?” dedi Avery Ron ve Harry’i arkada bırakırken. “ Hermione , ben gidip biraz çikolata yemek istiyorum. Gelmek ister misin?” diye sordu Avery. “Hayır, üzgünüm kütüphaneye gitmem gerek.” Avery hızlı adımlarla Büyük Salon’a gitti. Seamus ve Dean büyücü satrancı oynuyordu. Dean Seamus’u baya iyi alt ediyordu. Avery elinde çikolata kasesi ile Seamus’un yanına oturdu. “Fil’e dikkat et.” Dedi. gerçekten fil’i Dean’in piyonu tarafından tehlikedeydi. Seamus Avery’nin dediklerini harfiyen uydu ve sonunda galip geldi. “Haksızlık bu, Avery yardım etti.” Diye itiraz etti Dean. “ Gel beraber oynayalım o zaman.” Dedi Avery. Boş çikolata kasesini masaya bıraktı. Yeni taşları dizdi. Avery beyaz, Dean siyahtı. “Başla, bakalım.” Dedi Dean. Meydan okuyordu sesi ile.
Oyun bittiğinde Dean’nin neredeyse hiç taşı kalmamıştı. “Bitti sanırım.” Dedi Avery kalkarken. “Dostum, kız seni fena alt etti.” Dedi Seamus gülerken. Avery “abartma Seamus” derken yanakları kızardı. Açık tenine kırmızı yanaklar…
“Lütfen hepiniz beni dinleyin.” Dedi Profesör McGonagall. “Bu gün daha büyük hayvanları daha büyük kadehlere dönüştüreceğiz.” Gözlüklerini düzelti Profesör. “İzleyin.” Asasını siyah tüyleri, büyük bir gagası olan kuşa doğrulttu Profesör. “Bir, iki üç, Vera Verto.” Kuş saydam bir altın detaylı güzel bir kadehe dönüştü. “Şimdi sıra sizde, ilk kim denemek ister?” diye öğrencilerin arasına doğru yürüdü Profesör McGonagall. “Mr. Weasley, bir, iki üç, Vera Verto. “ Harry ve Ron’un tam önünde durdu. “öhöm, öhm.” Ron boğazını temizledi. Kırık asasının bantlı kısmı dikkat çekiyordu. “Bir, iki üç. Vera Verto.” Tüylü ve gagası olan bir kadeh kant çırpıyordu. -Ders Sltyherin ile ortaktı. Aslında tüm dersleri Sltyherin ile ortaktı.- Tüm sınıftan kahkaha yükseldi. “Yeni asa almanız gerekiyor Mr. Weasley.” Dedi Profesör MzGonagall. “Başka denemek isteyen.” Diye baktı sınıfa. Yan yaan oturan Avery ve Hermione el kaldırdı. “Miss. Potter.” Avery ve Hermione’nin sırasının önünde durdu. Avery kibarca asasını üç defa dokundurdu güzel kuşun üstüne. “Vera Verto.” İnanılmaz derecede tamamen altın görüntüsü yayan büyük bir kadeh ortaya çıktı. “Miss. Granger.” Hermione yumuşak hareketleriyle harikulade bir kadeh yaptı. Profesör McGonagall masasına doğru ilerlerken “Profesör.” Dedi tekrar Hermione. “Evet Miss Granger.” “Merak ettiğim bir konu. Sırlar Odasından bahseder misiniz?” Hereks meraklı gözerle Profesör’e bakınca “Pekala.” Diye kabullendi. “Hepinizin bildiği gibi Hogwarts yaklaşık bin yıl önce dönemin en büyük cadı ve büyücüsü tarafından kuruldu. Godric Gryyffindor, Helga Hufflepuff, Rowena Rawenclaw ve Salazar Sltyherin. Kurucuların üçü birbirleriyle iyi anlaşıyordu. Biri dışında.” Sltyherinli kızlardan biri “acaba hangisi?” diye sordu. “Sltyherin, Hogwarts’a alınan öğrenciler konusunda daha titiz olunmasını istiyordu. Ona göre büyücülük eğitimi büyücü ailelerle sınırlı kalmalıydı. Diğer bir değişle, safkanlar.” Profesör bunu söyleyince Draco göğsünü kabarttı. Konuşma sırasında McGonagall öğrenciler arasında dolanıp asasını elinde döndürüyordu. “Diğerlerini ikna edemeyince okuldan ayrılmaya karar verdi. Efsaneye göre, Sltyherin bu şatoda gizli bir oda inşa etti. Burası Sırlar Odası’ydı. Kendi gerçek varisi okula gelene kadar odanın kapısını mühürledi. Sadece varis odanın kapısını açabilecek. Ve içindeki dehşeti serbest bırakabilecekti. Böylece,Sltherin düşüncesine göre sihir çalışmaya layık olmayanlar okuldan uzaklaştırabilecekti.” Gözlüğünü düzeltti, Profesör. “Muggle kökenli.” Dedi Hermione. Profesör başı ile onayladı. “Doğal olarak okul defalarca arandı, fakat öyle bir oda bulunamadı.” Arkasını dönüp masaya doğru ilerledi. Avery seslendi bu sefer. “Profesör. Efsaneye göre odanın içinde tam olarak ne var?” Asasını iki eli arasına aldı, Profesör. “Odada sadece Sltyherin Varisi’nin kontrol edebileceği bir şey olduğu söyleniyor. Efsaneye göre, orada bir canavar varmış.”
Ron ürkekçe çevresine baktı, arkasını döndü. Draco’nun aptal sırıtması ile karşılaştı. Gri gözleri parlıyordu. Bu Avery’nin dikkatini çekmişti.Ron sordu. “Sizce, Sırlar odası diye bir yer var mı ? Bu doğru olabilir mi?” Hermione “Anlamdın mı ? McGonagall endişeli, diğer öğretmenlerde öyle.” Dedi ve yürümeye devam ettiler. “Sırlar Odası diye bir yer varsa ve gerçekten açılmışsa Slytherin varisi okula döndü ve asıl soru kim olduğu.” “Draco Malfoy.” Dedi tek nefeste Avery. “Evet, haklı. Muggle kökenli olanları hep aşağılıyor.” Diye savundu Ron. Hermione Ron’a ters bir bakış attı. “Evet, onu duydun. Sıra bulanıklarda.” Diye önerisini kabul ettirmeye çalıştı Ron. “Evet onu duydum. Yani Sltyherin varisi Draco mu?” dedi Hermione. “Beklide Ron ve Avery haklıdır. Ailesine baksanıza; ailenin tamamı yüzyıllardır Sltyherin’de.” “Crabbe ve Goyle biliyordur. Onların ağzından laf alabilriiz.” Avery “onlar bile o kadar aptal değildir eminim Ron.” Hermione “Evet, ama başka bir yolu olabilir. Ama çok zor olabilir. Tabii 50 okul kuralı ihlal etmemiz de gerekebilir. Ve çok fazla tehlikeli.” Ron “Yeter Hermione, çıkar baklayı.” “Benimle gelin.” Dedi Hermione.
“Fevkalade Muktedir İksirler Kitabı.” Dedi Hermione. “Tamam getiriyorum.” Dedi Hermione ve raftan aldı Hermione’nni dediği kitabı. Masaya bıraktı,oturdu. “İşte burada, çok özlü iksir. Dedi parmağı ile bir satırı göstererek.” Doğru hazırlanırsa çok özlü iksir içen kişi kısa bir süreliğine bir başkasının fiziksel görünüşüne sahip olur.” “O şeyi içersek Crabe ve Goyle mı olacağız?” dedi Ron yüzünü buruşturarak. “Hayır, onlar gibi görüneceğiz.” Diye söyledi Avery. “Malfoy her şeyi anlatır.” Dedi Ron. “Kesinlikle.” Dedi Harry gülümseyerek. “Ama çok zor.” Dedi Hermione. “Evet, hiç bu kadar karışık bir iksir görmedim.” Dedi Avery. “Sen iksirde iyisin Avery, bunu yapabilirsin.” Diye destekledi Harry kardeşini.”Hazırlanması ne kadar sürüyor?” Diye tekrar sordu Harry. Avery hüzünle yanıtladı. “Bir ay.” Harry ve Ron şaşkına dönmüştü. “Ne, bir ay mı?” diye sordu Harry. “Ama, eğer Malfoy Sltyherin varisi ise bu arada okulda ki muggle kökenlilerin yarısına saldırır.” Hermione ve Avery birbirlerine baktı. “Biliyoruz.” Dedi Hermione. “Ama tek çare bu.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter Ve Gizemli Sltyherin Mirası (Onarılıyor)
FantasyHayatın bizi baş başa bıraktığı sürprizlerle dolu bir macera daha. Bu alternatif kurgunun 2. serisidir. Öğrenelim.