İkizlerden biri kapıyı açarken “Haydi” dedi fısıldayarak. Üç turuncu kardeş yavaş yavaş ilerlerken Avery ve Harry bu sevimli evi hayretler içinde süzüyordu. Avery kendi kendini yıkayan tabağa odaklandı. Harry burada fazla durmadı. Sonra saate baktı. Her bir ailenin resmi farklı göstergelerdeydi. Şimdi üç kardeşin resmi ev’i gösteriyordu. İki kardeş biraz daha ilerlediler. Şişlerin seslerini duydular. Rengarenk yeni bir şey örüyorlardı. Turuncu kardeşler mutfak masasının üstünden birer çörek aldılar. Ron “pek lüks değil ama idare eder işte” dedi. Avery “Hayır Ron burası harika.” Dedi gülümseyerek Harry “bence harika.” Dedi Avery’nin dediğini onaylayarak. Oturma odası tarafına doğru gelirken ince tiz bir ses kulakları çınlattı “NEREDEYDİNİZ?” dedi turuncu kısa saçlı ve boylu hafif şişman kadın. Turuncu kafalılar çörekleri hemen arkalarına sakladılar. Kadın Harry’e doğru ilerleyip yanaklarını sıktı “Harry, tatlım seni görmek ne güzel” Kardeşlere döndü “Yataklar boş! Not yok! Araba yok! Ölebilirdiniz! Görülebilirdiniz!” Kardeşler kafalarını eğip annelerini azarlarının bitmesini dilediler. Kadın Harry’e döndü “ Tabii seni suçlamıyorum, Harry tatlım.” Ron son bir cesaret “ onu aç bırakıyorlarmış anne, penceresinde parmaklık vardı.” Harry onaylamak için başını salladı. Avery ise Harry’nin arkasında kalmış olanları izliyordu. Kadın işaret parmağını sallayarak “ senin pencerene parmaklık taktırmadığım için şanslısın Ronald Weasley.” Ron gözlerini büyütüp kendisinden büyük ikiz ağabeylerine baktı. Kadın Harry döndü “ Gel hadi Harry, biraz kahvaltı et.” İlerlerken Avery’i gören kadı “ Buda kim böyle?” diye bağırdı. Avery elini uzattı “merhaba efendim ben Avery” dedi gülümseyerek. Molly Weasley şaşkına dönmüştü. “Merhaba tatlım, kimsin sen?” diyerek elini sıktı Avery’nin. Ron atıldı hemen “Harry’nin kardeşi anne. Hemde ikiz!” Molly Weasley’nin gözleri kapandı sesi titredi “ne-ne-ne?” İkizler annelerinin kollarından tutup koltuğa oturttu. “Harry, senin bir kardeşin mi var ?” Sonra kardeşlere döndü “ sizin haberiniz vardı ve hiç bahsetmediniz!” Kardeşler kafalarını tekrar eğdiler. Mrs. Weasley doğruldu “neyse, hoş geldin tatlım. Gel hadi kahvaltı et biraz.”
Mrs. Weasley iki aile kardeşlerinin önlerine tabakları koydu. “Alın bakalım. Evet oldu hadi başlayın.” Dedi gülümseyerek. Merdivenlerden gelen hızlı ayak sesleri mutfak masasının önünde kesildi. “Anne, okul formamı gördün mü ?” dedi turuncu saçlı sevimli bir kız. Harry onu tanıyordu. Weasleylerin en küçük ve tek kız çocukları Ginny Weasley idi. 9 ¾ peronunda ona “iyi şanslar” dileyen kız. Mrs. Wasşey “evet tatlım, kedi giymişti.” Dedi. Kız Harry’i görünce gözleri büyüdü taşa dönüştü neredeyse. Harry gülümsedi “merhaba.” Dedi. Kız geri geri ilerledi ve tek kelime etmeden koştu. Turuncu ikizler birbirine bakıp güldü. Harry “ne dedim ki?” dedi. Ron cevapladı. “Ginny bütün yaz senden bahsetti. Aslında çok sıkıcı.” Avery güldü geçti. Güzel bir ses kapıda yankılandı. “Günaydın Weasleyler” turuncu kardeşler “günaydın baba” diye cevap verdi. Mr. Weasley “ne geceydi tam 9 baskın. 9!” Avery ve Harry Ron’a bakarak “Baskın mı?” dedi. Ron “ Evet, babam büyü bakanlığında çalışıyor. Muggle eşyalarının kötüye kullanımı dairesinde. Babam mugglelara bayılır onların büyüleyici olduklarını düşünür.”
Mr. Weasley masanın baş köşesine oturdu. Hemen kafasını çevirdi. Harry’i görünce “Peki sen kimsin?” dedi. Harry yönünü Mr. Weasley’e yöneltti. “Ah, özür dilerim efendim. Ben Harry, Harry Potter.” Mr. Weasley azıcık şaşırdı. “Vay canına. Doğru mu söylüyorsun?” dedi oğlu Ron’a benzeyen aksanı ile. “ Ron bize senden çok söz etti. Buraya ne zaman geldi?” Mrs. Weasley yönünü turuncu saçlı kocasına çevirerek “bu sabah” dedi ciddi bir şekildi. “oğulların o sihirli arabanla dün gece Surrey’e gidip, dönmüş.” Mr. Weasley güldü şaşırarak “gerçekten mi? Nasıl gitti?” Mrs. Weasley ani bir hareket ile Mr. Weasley’nin omzuna vurunca Mr. Weasley başarısızca ciddiyete büründü. “Aslında bu yaptığınız hiç hoş değil çocuklar. Çok yanlış” Avery, Harry ve Ron birbirine bakıp gülümsediler. Ne hoş bir aile saadeti. Harry ve Avery bu ortam için , bu sıcaklık için nelerini vermezlerdi. Mr. Weasley “Dinle Harry. Muggle hakkında çok bilgin olmalı. Söylesene lastik örde-“ dedi ve bakışlarını yumurtasını kesmekle uğraşan Avery’e çevirdi. Ron’un hemen yanında oturduğu için görülmesi zordu. Zaten Weasley’e yakın saçları… “Sen de kimsin?” dedi Mr. Weasley hatırı sayılır derece de şaşırarak. Avery başı kaldırıp gülümsedi “Avery.” Dedi kısaca. Mrs. Weasley “Harry’nin kız kardeşi” deyince Mr. Weasley beyaza döndü. Ardından kızardı, öksürmeye başladı. Yanakları kırmızıya gözleri kan çanağına dönmeye başladı. Mrs. Weasley aceleyle bir bardak su verdi eşine. Mr. Weasley kendine gelince “Sen Harry’nin-“ Ron atladı hemen babasının sözüne “ilginç demi baba. Ama Harry iel aynı yara izleri bile var.” Deyince Ron Mr. Weasley’nin bakışları Avery’nin anlına gitti. Avery saçlarını sol omzuna attı ve yara izini gösterdi. Mr. Weasley silkelenip yara izine dikkatlice baktı. Sonra bir ses geldi açık olan camdan. Mrs. Weasley “Erol postayı getirmiş olmalı” dedi. Kuş hızını alamayıp cama tosladı. Percy kalktı “Ahmak kuş. Bunu hep yapıyor” dedi. Percy ayaklanmış kuşun ağzından zarfları aldı. Baktı. “Bakın, Hogwarts mektuplarımız gelmiş. Harry’ninkiler ve Avery’ninkiler de burada.” Mr. Weasley “ Dumbledore burada olduğunuzu biliyor. Hiçbir şey kaçmıyor gözünden “ dedi o hoş aksanıyla. İkizlerden biri “Bunlar çok pahalıya mal olacak.” Diğeri ise “sadece büyü kitapları bile çok pahalı.” Dedi. Mrs. Weasley “ İdare ederiz.” Dedi neşeyle. Harry’nin elinden mektubunu alarak göz attı. “Eh, hepsini alabileceğimiz bir tek var. Diagon Yolu.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter Ve Gizemli Sltyherin Mirası (Onarılıyor)
FantasyHayatın bizi baş başa bıraktığı sürprizlerle dolu bir macera daha. Bu alternatif kurgunun 2. serisidir. Öğrenelim.