Bölüm 10: Çatal Dili

1.4K 49 5
                                    

Uzun zamandır bölüm gelmediğini biliyorum ama tıkanmıştım. Bu bölüm bile tatmin edici olmadı. Hatta bir ara yazdıklarımın hepsi silindi ve bu sinirimi çok feci derecede bozdu. Bu yüzden yazdıığm kadarını yayınlıyorum. Umarım beğenirsiniz. 

Keyifli okumalar...

Kardeşliğin kutsal emanitir kan. Damarlarında bulunan o yegane sıvı karşındaki  kişi ile muamma bir bağ oluşturur. Kardeşlik kolay değildir. Harry ve Avery kardeşleri  geç tanışmışlığın verdiği etkiyi yavaş yavaş kaybetmektedir. Birbirini kardeşleri olarak benimseyebilmektedirler artık.

Avery ve diğerleri gittikten sonra Harry’nin ağrıları başladı. Bu yüzden çareyi uyumakta buldu. Zar zorda olsa rahatsız bir uykuya daldı. Ama duvar aralarından gelen kulak tırmalayıcı sesler rahatsız uykusundan uyandırdı Harry’i. “Kan. Ölüm geliyor. Kan istiyorum. Ölümmm.... Kaannn...” Harry seslerin kaynağını öğrenmek iiçin sürekli olarak sağına –soluna bakıyordu. Başını kaldırıp tavana baktı. Sesler kesildiğinde derin bir nefes alarak yastığına tekrar yerleşiyordu. Karşısında ki kişi “Merhaba!” diyene kadar. Dobby di bu kişi. Fakat Harry az önce geçen gergin dakikalar ardından bu ani karşılamayla birazcık ürkmüştü.  Dobby’e az kalsın zarar verecekti. “Ah, Dobby beni korkuttun. Sana da merhaba.” Dedi Harry yastığına rahatça yerleşirken. Dobby’nin yüzü ciddileşti, elleriyle oynayıp ayaklarını sallamaya başladı. “Evet” dedi Harry ciddice. Dobby “Harry Potter efendi beni dinlemeliydi. Hogwarts’a kardeşiyle birlikte dönmeliydi. Dobby bunun için efendisinin sözünü dinlemedi. Dobby bunun için az daha Harry Potter’a zarar verecekti. Dobby bunu yaptıığ için üzgün ama Harry ve Avery Potter’ın Gogwarts’a dönmemesi içindi hepsi.”
“Ne?” Diye kükreyivermişti Harry. Dobby korkak adımlarını geri geri atmaya başlayıp, tek omzunu yüzüne doğru çekti. “Dobby buna mecburdu efendim.”
“Dobby anlamıyorum. Hogwarts benim tek güvende olduğum yer. Bana buradan ne zarar gelebilir ki? Sen bana zarar vermeye çalıştın. Sen  treni kaçırmamıza, okula geç kalmamıza neden olsun.  Kemiklerim yok- sargılını kolunu göstererek- bir topu peşime taktın Dobby. Daha çok zarar vermek istiyormuş gibisin.” Dedi Harry sesini yükseltip, sağlan kolunun parmağını sallarken. “Ona bağırma Harry!” diye bağırdı Avery.  Sabahlığının kuşağını bağlıyordu. “Merhaba Dobby” dedi Avery gülümserken. Dobby “Merhaba efendim.” Dedi çekingen çekingen. Avery ona gülümseyip Harry ciddi bir bakış attı. “Noluyor burda Harry?”
“Dobby, her şeyi o yapmış. Hogwarts’dan gidelim diye.” Dedi Harry Dobby kötü kötü bakışlar atarken. “Eminim gerekli bir açıklaması vardır. – Dobby bakarak kaşını kaldırdı.- Öyle değil mi Dobby?”
Dobby aşağı atlayıp Avery’nin eteklerinin dibinde durdu. Elleriyle oynamaya devam ediyordu, yerinde durmuyordu. “Hayır efendim, bunu size söyleyemem. Burası sizin için tehlikeli. Hogwarts bu sene Potterler için güvenli değil.”
Ayak sesleri duyulmaya başladı. Avery acelece “Neden Dobby? Ne zarar verebilir ki bize burada?” Dobby başını  sallarken elini havaya kaldırdım. “Üzgünüm, efendim...” diyerek elini şıklattı.
Madam Pomfrey geceliği içinde , eli belinde kapı da duruyordu. “Miss. Potter. Bu saatte burada bulunmanız yasak. Doğru yatakhaneye!” dedi eli ile çıkışı gösterirken.
“Tamam Madam Pomfrey, iyi geceler Harry. İyi geceler Efendim.” Diyerek Avery Yatakhanesine gitti. Harry o saatten sonra kolundaki sızlamalar yüzünden ve aklını karıştıran Dobby’nin sözleri yüzünden rahatsız bir uyku dahi çekemedi. Avery ise camının önüne pineklemil Dobby’nin söyleyeceklerini düşünürken güneşin doğuşunu ve o şahane renklerin Hogwarts’ın eşşiz manzarasına kattığı güzellikleri izliyordu.
 Harry arkasında ki fısıltıları duydu. “Hadi, evet buraya yerleştirin.”
Kadınlardan biri üzgünce “ne oldu?” diye sordu.
“Bir saldırı daha.” Dumbledore’un fısıltılı ve üzgün sesini tanıdı Harry.
“Belki de saldırganın fotoğrafını çekmeyi başarmıştır.” Bu kişi de  McGonagall’dı.
“Umarım.” Dedi Dumbledore.
Dumbledore, 1. Sınıflardan olan Colin Creevey’ın fotoğraf makinasını yavaş hareketlerle  taşlaşmış parmakları  arasındn çıkardı. Makinanın filmine ulaşmak için kapağını açtığında ufak bir patlama sesini Harry de dahil  odada ki herkes işitmişti.
“Korktuğumuz gerçekleşiyoruz Minevra. Tarih kendini tekrar ediyor. Sırlar odası gerçekten  tekrar açıldı.” Dumbledore’un yorgun sesi fısıltıyla kayboldu. Harry gerginliği tüm vücudunda hisseder oldu...

Harry Potter Ve Gizemli Sltyherin Mirası (Onarılıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin