Bölüm 7: Sırlar Odası Açıldı

714 61 3
                                    

Yorumlarınızı bekliyorum. :)  Kısa bir bölüm olduğunun farkındayım. Fakat ağırdan almak istiyorum.  İlk  seri belli başlı sebeplerden dolayı oldukça kısa oldu. Bunu kısa kesmek istemiyorum. :D

Keyifli okumalar.....


 “Quidditch seçmeleri varmış. Bu hafta sonu.”  Diye söyledi Avery Ron ve Harry’e.  “Takım da olanlar tekrar seçmelere katılmak zorunda mı?” diye sordu Harry Ron’a. “Fred ve George bir çok kez seçmelere katıldı. Ama sen zaten 1. sınıfta başlayacak kadar yetenekli olduğun için sanmıyorum.” Dedi Ron tek nefeste. “Avery, Madam Hooch söylemişti. Sende seçmelere katılabilirsin.” Dedi Harry. Avery burun kıvırdı “Harry.. şey..”  “Hadi ama Avery, bu  dehşet bir şey.” Diye destekledi Ron.  “sanırım şansımı denicem.” Dedi  “Harry, Harry,Harry.” Diye  vurdu Ron dirseği ile Harry’nin koluna.  “Ron, bi-“ sözünü bitiremeden  Hermione sordu. “O da neyin nesi?” Harry okudu duvardaki kırmızı renkli yazıyı. “Sırlar Odası açıldı, varisin düşmanları….” “Olamaz, Harry.” Diye fısıldadı Hermione Harry’nin sağ tarafından. Harry ilerleyerek duvarda  ayaklarından asılı iki kediyi gördü. “Bu , Mrs. Norris. Filch’in kedisi. Bu da… Karbeyaz. Avery’nin kedisi.” Avery tanıyamadı kedisini bu loş aydınlıkta ilerledi. Beyaz kedisinin bembeyaz  tüyleri lekelenmişti. “olamaz.” Diye mırıldandı. Sesi titriyordu.  Her yeri öğrenciler doldurdu. Sadece  Harry’i , Hermione’i Ron’u ve Avery’i ortada bırakacak kadar  bir  çember oluştu.  Bir taraftan Crabbe ve Goyle başı çekiyordu diğer tarafta Draco Malfoy. Gri gözleri bu sahneye şahitlik ettiği için sevinçle parlıyordu. Sesindeki hoşnutluk ile “başın büyük dertte Potter.” Dedi sırıtarak. Madam Pomfrey şaşkınlık içinde eli ile ağzını kapadı. Colin Creevey kamerasını çıakrıtrken Dean kamerayı bastırarak “zamanı değil.” Diye fısıldadı.  Seamus duvardaki yazıyı yüksekçe okudu “Sırlar Odası açıldı, varisin düşmanları, kendinizi kollayın.” Seamus  hüzünle fısıldamak dediğimiz ses tonuyla devam etti. “sıra sizde bulanıklar.” Draco bu sırada Hermione’e baktı.   Arakadan ses duyuldu.” Açılın açılın. Neler oluyor?” dedi Filch. “Potter… Ne yapıyo-“ diye Harry’e gözlerini dikmiş bakarken kedilerle ilgilenen Avery’i gördü. “Potter.” Diye yineledi Filch.  Avery önünü Filch’e dönünce kediler göründü. Avery’nni gözleri kan çanağı olmuştu. “ “Mrs. Norris.. tatlım….” Diye mırıldandı ağlamaklı ses ile Filch.  Harry’e döndü. “Sen, kedimi öldürdün.” Diye  hızla döndü Harry. “Hayır.” Diye yanıtladı Harry geriye birkaç adım atarken.  “Seni öldüreceğim.” Diye üstüne yürüdü Filch Harry’nin. Harry “ben yamadım.. hayır.” Diye gerilerken kafasını sallıyordu.  Harry’nni yakasından  yakaladı ,Filch. “Argus.” Dedi yüksek pesli, Profesör Dumbledore’un sesi. “Neler oluyor?” diye sordu Dumbledore durduktan sonra. Arkasında Profesör McGonagall , Snape  ve Lockhart  vardı. “Bu Potter benim kedimin öldürmüş. Yetmemiş bir başka kediyi.” Dumbledore’n gözüne duvardaki yazı ilişti. “Hereks derhal yatakhanelerine gitsin.” Avery hariç hereks giderken Dumbledore “Siz üçünüz hariç.” Dedi –Ron, Harry,Hermione.- Onlarda çaresiz durdu. Percy’nin sesi duyuldu. “Gryyffindor, beni izleyin.” Ve diğer sınıf başkanları ve uyarmaları. “Kedin ölmemiş Argus, sadece taşlaşmış.” Avery hüzünlü sesi ile sordu. “Efendim, benim kedimde. İyileşicek mi?” Fakat Profesör Dumbledore yanıt vermede Lockhart “Tahmin etmiştim. Orada  bulunmamam büyük şanssızlık. Onu  engelleyecek büyüyü çok iyi biliyordum.”  Diye belirtti. Dumbledore gözlüklerinin üstünden baktı Lockhart’a. “Evet Avery, iyileşecek.  Ama nasıl taşlaştığını açıklayamam.”

 “Ona sorun.” Dedi Filch kafasıyla Harry’i göstererek. “O yaptı.”  Baş parmağı ile duvarı göstererek “Duvara ne yazdığını gördünüz.” Harry çareyi Dumbledore buldu. Ona doğru dönerek kendini savundu. “Yemin ederim doğru değil efendim. Mrs Norris’e elimi bile sürmedim.” “SAÇMALIK!” diye haykırdı Filch. “İzninizle sayın müdür.” Dedi ağır konuşması ile, Severus Snape. “Belki de Mrs. Potter ve Miss. Potter arkadaşlarıyla yanlış yerde ve yanlış zamanda  bulunuyorlardı.” Dördü birden birbirlerine şaşkınca baktı. Avery ise gözlerinin yaşını avuç içleriyle silip İksir Öğretmenine kibarca  gülümsedi. Bir ara Profesör Snape’in de ona gülümseyeceğini zannetti , yaklaşmıştı da ama yanıldı. “Ancak” diye ekledi çünkü. “ortada şüpheli bir durum olduğu bariz.Öncelikle Mr. Ve Miss Potter’ıakşam yemeğinde görmedim ben.” Ficlh atladı “evet,evet şüphelenmeyelim diye de onun kedisini-“ Faakt Lockhart böldü Mr. Filch’i “Korkarım Potter’ın akşam yemeğinde bulunmama sebebi benim, Severus. Çünkü Harry benimle birlikte hayran mektuplarımı cevaplıyordu.” “Avery ise hastane kanadındaydı.” Dedi Hermione. “Evet, Hermione’den ben istedim Harry ve Ron’un yanına gitmeyi. Yaralandığım için cezama kalamadım.  Bu yüzden Ron ve Harry’i merak ettim.” Dedi zar zor Avery. Ron “Harry’i bulduğumuzda bize şey dedi-“ dedi fakat Harry sözünü kesti. “Onlara aç olmadığımı söyledim.” “Mrs. Norris’i ve Karbeyaz’ı bulduğumuzda Ortak Salon’a gidiyorduk.”  Dedi Avery. Karbeyaz derken sesindeki titreklik belli olmuştu. Profesör Snape onları dinledikten sonra Profesör Dumbledore’a döndü. “Suçu kanıtlanana kadar masumdur, Severus.” Diye tanıtladı o bakışı  müdür. “Kedin taşlaştırıldı.” Diye böldü Mr. Filch. “Suçlunun cezalandırılmasını istiyorum.” Dedi. duavra yaslanmış halsizdi, Filch. “Kedini iyileştireceğiz, Argus. Bildiğim  kadarıyla Madam Sprout çok sağlıklı Adamotları  yetiştiriyormuş.” Çok geride kalan Madam Sprout’u kimse fark etmemişti.  İleri doğru adım attı bitkibilim öğretmeni. “Olgunlaştıkalrında bir iksir hazırlar ve Mrs. Norris iyileşir.” Dedi haff gülümseyerek. Dumbledore “Bu arada… Herkesin dikkatli olmasını …öneririm.”  Dedi.  “İyi geceler.”  Diye de ekledi.
“Garip bir durum, değil mi?” diye sordu Hermione hareket eden merdivenlerden çıkarken. “Garip mi?” diye sordu Ron hoş aksanıyla. “Bir ses duyuyorsun Harry, ve Avery ise bir fısıltı. Ve bunu sade sizler işitiyorsunuz. Sonra Mrs. Norris, Karbeyaz taşlaşıyor. Çok garip.” “Dumbledore  ve diğerlerine anlatmalı mıydım?” diye önerdi Harry. “Deli misin, Harry? Büyücü dünyasında bile kimsenin duymadığı sesler  duymak garipliktir.” Diye öneriyi silip attı. Hermione merdivenlerden çıkmaya başlamıştı. Avery arkada kaldı. Ron ve Harry yan yana yürüyordu.  Tablodaki eski  İngiliz kıyafetleri giyen adam “Biliyor musun, kızıl kafa doğru söylüyor.” Dedi. Ron yüzünü ekşitti ve yürümeye devam ettiler. 

Harry Potter Ve Gizemli Sltyherin Mirası (Onarılıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin