Arkadaşlar; yarın bayram için bir yere gidiyorum. telefonum suyu boyladığı için telefondan yazamıyorum, bu yüzden yaklaşık 2-3 hafta yeni bölüm gelemiğcek ve bunu üzüntü ile belirtmek zorundayım. Şimdiden herkese hayırlı bayramlar diliyorum, beğenmeniz dileklerimle,
Keyifli OkumalarTüm aile King Cross İstasyonuna gitmek için Mr. Weasley’nin sihirli arabasına sandıklarını yerleştiriyorlardı. Yedi Hogwarts öğrencisinin sandıkları sihirli arabanın bagajında yerlerini aldılar. Yedi Weasley ve iki Potter da arabada yerlerini aldıktan sonra araba Londra’ya doğru yola koyuldu.
“Saat 11:58 Acele edin çocuklar” dedi Mr. Weasley King Cross istasyonunda sesi yankılanıyordu. Mr. Weasley “Fred, George, Percy önce siz.” Dedi. Ve üç Weasley 9-10 peronlar arasından kayboldular. Mr. Weasley “Hadi Ginny.” Dedi. Eşi ve ailenin tek kızı ile oda 9-10 peronlar arasında kayboldu. Geriye bir Weasley iki Potter kalmıştı. Ron ve Harry koşarken Avery sabitlendiği yerde kaldı. Harry döndü. “Ne oldu?” dedi kardeşine. Avery endişeyle kafasını geçişe doğrulttu. Avery daha önce hiç geçitten geçmemişti. Harry “koşarsan iyi olur.” Dedi. Avery de denildiği gibi yaptı. Çok hızlı koştu. Arkasından Harry ve Ron. Sonra “GÜÜÜMMM!” Avery’nin korktuğu başına geldi. Duvara çakılmışlardı. Avery hızlı koştuğu için önce arabası sonra kendisi. Harry doğruca duvardan sonra da yere, Ron arabaların üstünde takla ve pat! Oda yeri boyladı. Orada görevli adam hazırda bekliyordu sanki. Hemen bitti 9 ¾ peronuna giremeyen Hogwarts öğrencilerinin yanında. “Çocuklar doğru ailelerinizin yanına. Burası oyun parkı değil! Tanrı aşkına nasıl aileler var!”. Avery sinirlenmişti. Doğruldu. Ron’a elini uzatıp kaldırdı. Ron da Harry’i. Avery pantolonunu silkeleyip. Konuşacaktı ki Ron ağzını kapattı. Harry “üzgünüz, kusura bakmayın.” Dedi. Adam gidi gitmez Ron Avery’i bıraktı. Hemen o değişik aksanıyla “Avery muggle’lar bu geçidi bilmiyor. Neyse asıl sorunumuza dönelim. Neden geçemedik?” Harry King Cross İstasyonun daki eski saati gösterdi. Saat “11.01” di. Yani Hogwarts’a doğru giden kırmızı tren çoktan hareket etmişti. Avery arabaları düzeltti. Harry ile birlikte eşyaları arabaların üstüne yüklediler. Ron tedirgindi. Geçişe tekme-yumruk atıyordu. “Harry, biz giremedik, annemler de çıkamaz o zaman.” Avery “Saçmalama Ron, Elbette çıkarlar. Giriş kapatıldı, çıkış değil. “ Ron anlamaz anlamaz baktı. Avery Ron’un bakışını eli ile savuşturdu. Arabaların işi bitince Avery elini belinde birleştirdi. “Eee şimdi nol’cak? Arabanın yanında bekleyelim.” Diye önerisini sundu. Ron hemen “Harka fikir, araba.” Dedi.
“Ron bu aptallık! İnsanlar bizi görebilir.” Diye bağırdı Avery Uçmakta olan ford anglia’nın arka kontluğundan bağırıyordu. Ron “Haklısın Avery bizi görebilirler.” Dedi. Kırmızı büyük düğmeye bastı ve ford anglia gökyüzünün mavilerinin arasındaki bulutlarla kayboldu. Arada aşağı inip kırmızı treni takip edip tekrar bulutların yüzeyine çıkıyorlardı. Avery hala bunun kötü bir fikir olduğunu iddia etmekte ısrarcıydı. Fakat Ron ve Harry bu uçuştan oldukça zevk alıyorlardı. Çok gitmediler. Arabanın turkuaz’a yakın rengi bulutlar arasından. “Görünmezlik düğmesi bozulmuş.” Dedi Ron. Ama zevkleri az da olsa kursaklarında kaldı. Avery “dedim size. görülceksiniz.” Dedi fakat onu dinleyen yoktu.Bulutlardan aşağı inip kırmızı treni takip ediyorlardı. Sonra tekrar bulutlar arasına gizlenmeye çalışıyorlardı. Bu beceriksiz hareketler uzun süre devam etti. Hogwarts’a vardılar. Araba gürültülü bir şekilde yere indi. Avery derin bir nefes aldı. “Tanrım! Sonun-“ sözü yarıda kaldı. Üstlerine doğru gelen şey onları savurup havalandırdı. Sonra sert bir iniş. Camdan aşağı baktıklarında Hogwarts ın geniş bahçesinin zemininde değillerdi. Yüksekteydiler. Sonra aşağı doru kayma hissi… Avery’nin Ron’un ve Harry’nin çığlıklarına karışan yüksek ve tiz sesli çığlıkları… Sonra duraksadılar. Avery camdan tekrar baktı. Şamarcı Söğüt’ün tepesindeydiler. “Olamaz.” Diye mırıldandı Harry. Ron sersem sersem etrafı süzerken Şamarcı Söğüt’ün şamarları devam etti. Sonunda Ron asasını çıkarıp “DUR! Dursana! HEEYYY!!! DUR DİYORUM!” diyerek asasını direksiyona vurdu. Ortalık kalın bir “ÇAT” sesiyle sessizliğe büründü. Araba bahçeye sert ve gürültülü bir iniş yaptı. Ron asasının iki parçasıyla ilgilenirken sinirli araba üç Hogwarts öğrencisini de fırlattı. Artlarından kucaklarına bavulları ve hayvanları düştü. Avery kedisini tiz miyavlayan sesi – kalkmış tüyleri ile havda zor yakaladı. Kedi o kadar korkmuştu ki Avery onu tuttuğunda kolunu ve yanağının kulağına yakın kısmını tırmaladı. Derindi. Mr. Weasley’nin uçan arabası kapıalrını sertçe kapadı , son gaz ile yerde tekerlek izleri bırakarak gitti. “Sessiz olun.” Diye fısıldadı Avery Hogwarts’ın geniş kapısından içeri girerken. Sandıklarını ve Harry baykuşunu , ron çirkin faresini , Avery beyaz kedisini giriş boyunca sıralanmış diğer hayvan kafesleri ve sandıkların yanına bıraktılar. Merdivenlere doğru ilerlediler. “Korkarım başımız dertte.” Dedi Ron endişeli endişeli. Harry ve Avery Ron’a baktı. Sonra Ron’un bakışlarını izleyerek tam karşılarında duran Mr.Filch ve kucağında huysuzca mırıldayan kırmızılı gözlerle Mrs. Norris. Ne harika bir karşılama ama (!) Mr. Filch rahatsız edici bir gülümseme takındı. Geçen seneye göre ön saçları daha fazal dökülmüş ve olan saçları daha fazla uzamıştı Mr. Filch’in. Seyrek saçları daha fazla yağlı , kirli bir görüntü sahiplenmişti. “Sanırım bu gece okulda geçireceğiniz son gece baylar ve… “ Avery’e iğrenerek bir bakış attı “bayan.” Diye bitirdi sert bir sesle. Hepsinin içini kemiren korku hat safadaydı. Ya gerçekten atılırsalar ? Ya Avery ve Harry’nin daha adam akıllı başlamayan büyülü dünya serüveni burada noktalanırsa ? Ya Avery tekrar o ıssız yetimhaneye dönerse… Harry, Dudley’lerin her sabah kahvaltılarını hazırlamaya mahkum bırakılırsa… FELAKET. Olurdu kelimenin tam anlamıyla. Bunun olması hata olurdu. Geçişten geçmemişlerdi buna mecbur bırakılmışlardı.
Soluğu Profesör Snape’in odasında aldılar. Avery korkudan pantolonunu çiziyordu. Derin izler bırakmakta başarılıydı. Ron’un gözleri kızardı. Ne diyeceğini bilmiyordu. Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki… Harry ise korkusunu içinde yaşıyordu. Hogwarts’tan atılacağına değil o eski yaşamına dönmekten korkuyordu. Profesör Snape elindeki Gelecek Postasını gözlerin sokacak yakınlıkta sallıyordu. “En az 9 muggle tarafından görülen uçan araba…” dedi gazeteyi savurarak Profesör Snape. Korkunç görüntüsü eskisinden daha artı bir hal almıştı. “Bunun ne kadar ciddi olduğunu o küçük beyinleriniz tam olarak algılayamadı galiba?” dedi ayağa kalkarak iksir öğretmeni. Ayağa kalkıp onlara sırtını döndü. Üçü o kadar çok korkmuşlardı ki… Ağır adımlarla arkalarını dönerlerken Profesör Snap’un uzun parmakları ile tehdit edildiler. “SİZ ÜÇÜNÜZ!” dedi hiddetle Profesör. “Dünyamızı ne büyük tehlikeye soktuğunuzu farkında mısınız!” salladığı işaret parmağını ve diğer elini beline koydu. Yağlı , pasaklı saç ile kaplı olan saçını iyice yaklaştırdı üçüne birden. “Ayrıca siz daha doğmadan önce burada var olan Şamarcı Söğüt’e verdiğiniz zararı unutmamak gerek.” Harry kendini savunmak istedi fakat o ve Ron’un asında duran Avery onun eline dokununca vazgeçti. –Bu bir uyarıydı sonuçta birbirlerine dokununca acnları acıyor-. Ama Avery Ron’u uyarmadan atıldı “Aslında , efendim o bize daha çok zarar verdi.” Dedi ürkekçe turuncu saça sahip olan çocuk. Profesör “SESSİZ!” diye barınca tüm sözcüklerini yuttular. “Size temin ederim eğer Slytherin de olsaydınız ve bu okulda ki kaderiniz bana bağlı olsaydı soluğu istasyon da alırdınız.” Dedi hiddetle. Diğerine nazaran daha yüksek ve öfke içerin ses ile devam etti “ÜÇÜNÜZ! Ancak şim-“ ve ağır bir ses söze karıştı “Geri dönmüyorlar.” Üç suçlu öğrenci birden “ Profesör Dumbledore” Ve Avery devam etti “Profesör McGonagall”. Severus “Bu öğrenciler “ parmakla Harry , Ron , Avery’i gösterdi. “Genç Yaşta büyücülüğün kısıtlanması Kararnamesine karşı geldiler. Bir çok kuralı ihlal ettiler.” Dedi Profesör Severus. Profesör Dumbledore “Biliyorum Profesör Snape. Çoğunluğu bizzat kendim hazırladım.” Yarım ay gözlüklerinin üstünden bakan Profesör Dumbledore “Ancak ben gerekli cezayı vermesi gerekenin gryffindor takım başkanı olarak Profesör McGonagall olması gerektiğini düşünüyorum.” Dedi. Ron adım atı “Gidip eşyalarımız yerleştirilmeden alalım bari.” Dedi. Avery de bir adam attı fakat Harry kıpırdamadı bile. “Bu günlük değil Mr. Weasley.” Dedi Profesör McGonagall. Üçü birden derin bir nefes aldılar. Harry ve Avery ucube yaşamlarına dönmeyeceklerdi. Ron ailesinden azar işitmeyecekti. McGonagall “Ancak üçünüze çok ciddi bir suç işlediğinizi hatırlatmak zorundayım.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter Ve Gizemli Sltyherin Mirası (Onarılıyor)
FantasyHayatın bizi baş başa bıraktığı sürprizlerle dolu bir macera daha. Bu alternatif kurgunun 2. serisidir. Öğrenelim.