Bir çok kişinin beğendiğini söylemesi ve 1. kitabı halen listesine ekleyenlerin olması beni oldukça mutlu ediyor. Fakat okunma sayısına göre yorum sayısı oldukça az. Benim asıl istediğim güzel fikirleri ve düşünceler ama bir çok kişi yorum yapmaktan kaçınıyor. Oy önemli olamsa bile yorumlar beni için çokça önemli. Her neyse tüm okuyanları seviyorum. Kendinie iyi bakın, beğenmenizi diliyorum. :)
Zevkli okumalar...
Ortak Salon’da şöminenin karşısına yerleşen dört arkadaş ateşi izliyordu. Harry yönünü değiştirdi. “Merak ettim de neden bana hiç mektup yazmadınız?” diye sordu. Herkes şaşırmıştı. “Nasıl, almadın mı hiç birini?” dedi Avery şaşkınlıkla. “Bende, bilemiyorum Ron bana mektup ile haber verdi. Sana da söylediğini söylemişti.” Dedi Avery Ron,’a dönerek. “Evet, de neyi haber vermiştim ?” dedi Ron yüzünü buruşturarak. “Bizi almaya geleceğini.” Dedi Avery bastırarak. Hermione araya girdi “hey, hey,hey. Sen şimdi hiç birimizin mektuplarını almadın mı? Üstelik ben posta ile göndermiştim.”
“Bende.” Diye söyledi Avery. “o posta dediğiniz nedir bilmem ama Errol aptal olabilir ama hiçbir mektubun yerini karıştırmaz.” Diye savundu Ron kuşunu. “Bana gelmedi.”dedi Harry.
“Mr.Dursley almıştır belki?” Avery müstakbel eniştesine Mr.Durlsey deyince kendini değişik hissetti. “Hayır, yani alsalar bile bana söylerlerdi mektup saklamak onların tarzı değil.” Ayağa kalktı. “Yatsam iyi olur.” Koltuğun arkasına geçti. “iyi geceler.” Dedi ve merdivenleri çıktı. “Sizce alınmış mıdır?” diye sordu Avery umutla “Sanmam, biz gönderdik. Üçümüzün de yalan söyleyecek hali yok.” Dedi Hermione.
Ertesi gün sabah kahvaltı için Büyük Salon’a indiler. Colin elinde 3 zarf ile geldi. “Avery Potter” dedi o ince samimi sesi ile. Avery “buradayım , Colin” ded yaklaşık Colin’e on adım uzaklıktan. Oraya gidince ona ait açık kahverengi parşömen parçasını ona verdi. “Ronald Weasley” dedi tekrar ince sesi ile. Ron Avery önünden seslendi “O nedir?” dedi Colin’in uzattığı zarfı alırken. Colin sorusunu cevapsız bıraktı. “Harry Potter” dedi. Harry hiçbir şey demeden zarfı aldı. “Profesör McGonagall’dan” dedi. Üçü birden zarflarını açtılar. “Bu akşam Profesör Snape ile cezaya kalıyorum.” Dedi Avery. Sesindeki umutsuzluk fark edilecek dereceydi. “Bende Mr. Filch ile.” Dedi. “Harry sen?” dedi Hermione öne eğilerek. “Profesör Lockhart ile” Ron “Profesör Lockhart ‘ı yeğlerdim.” Dedi. Ama Harry o kadar da hoşnut değildi. “Ben ceza almamayı yeğlerdim. Size söylemiştim hata olduğunu.” Dedi Avery tek nefeste. “Uçan araba yüzünden babana bir de soruşturma açıldı Ron. Avery dinleseydik keşke.” Dedi Harry. Ama Ron yutkunmakla ve bu geceki cezasını düşünmekle geçirdi. Çantalarını alıp Karanlık Sanatlar’a Karşı Savunma Sınıfına gittiler.
“Günaydın Sınıf.” Dedi Profeösr Lockhart tüm dişlerini göstererek. “Günaydın Profesör” sesleri yükseldi sınıftan. -Bu ders Sltyherin ile ortaktı. - “Çocuklar sizi KSKS dersi öğretmeniniz ile tanıştırayım.” Dedi gülümsemesini eksik etmeyerek. Avery hariç , Hermione dahil tüm Sltyherin ve Gryyffindor kızları ona hayran hayran bakıyordu. Avery bir kız olarak dahil tüm erkekler bu kızlara göz deviriyordu. “BEN!” dedi Gilderoy Lockhart yüksek perdeden bir ses ile. “Merlin Nişanı 3. sınıf karanlık Sanatlar Savunma Birliği onur üyesiyim. Ve beş kez üst üste Büyücü Postası Gazatesinin en güzel gülüş ödülünü kazandım.” Dedi. Duvarlara asılmış onlarca kendi resmini gösteriyordu bir yandan konuşurken Karanlık Sanatlar öğretmeni. Resimlerdekilerde tıp kı onun gibi itici gülümsemeler ile el sallayıp göz kırpıyordu. “hahaha , neyse bunarlı boş verelim. Tabii nasıl vereceksek ? Sonuçta Vampirler’den gülüşüm sayesin de kurtulmadım. Hihıhiho” diye güldü merdivenlerden inerken. Gene Avery hariç Hermione dahil tüm kızlar hayranlıklarını üst seviyeye taşıyarak bakıyordu. Dean ile Ron ve Harry’nin arka sırasında oturan Avery birbirlerine bıkıntı bakışları attılar. “Size söylüyorum , büyücü dünyasındaki korkunç olaylara karşı sizi hazırlamak beni görevim. Bu odada en büyük korkularınızla yüzleşmek zorunda kalabilirsiniz. Fakat şunu bilin ki ben varken kimse size zarar veremez.” Derken üstü örtülü kafesin önüne geldi. Elini üstüne örtünün. Kafes titremeye, sallanmaya başladı. “Şimdi sizden rica ediyorum.” Dedi umursamazca. “Çığlık atmayın.” Örtüyü kavradı. “ÇÜNKÜ ONLARI KIZDIRABİLİRSİNİZ.” Dedi örtüyü çekerken. Küçük mavi yaratıkların cılız kol ve bacakları vardı. Bedenlerine göre daha yuvarlak ve tombiş olan kafaları kocaman iki göz barındırıyordu. İnce sesleri kulakları çınlatıyordu. “konval cin perileri” dedi Seamus gülerek. “Hayır, hayır Mr Finnigan yni yakalanmış Konval Cin Perileri” dedi Profesör gülerek. “Bakalım onlarla nasıl başa çıkıyorsunuz.” Dedi ve kafesin kapısı açı açmaz her yere dağıldı mavi bücürler. Draco ve ekibi kitaplarla savunmaya geçti. Avery ise ayağına yapışan birkaç ufaklıkla ilgileniyordu. Dean “Avery , dur bi.” Dedi. Avery Dean’i dinledi kımıldamadı. Ve kafasına yediği kitap darbesi ile yere yığıldı. “Oohh, bunu tahmin etmemiştim.” Dedi Dean. Sonra kendi cüppresine yapışan Cim Perileriyle ilgilenmeye başladı. Neville kulaklarından tutulup , ensesinden avizeye asıldı. Hermione’nin dalgalı saçlarını 2-3 tanesi çekiştiriyordu ve cüppesinin kollarındakiler de cabasıydı. Harry ve Ron birbirlerini koruyorlardı. Ron’a yaklaşanı Harry kitabıyla bir darbe koyuyordu , Harry’e yaklaşana Ron bir darbe koyuyordu. Draco ve diğer Sltyherin öğrencisi ve bir çok Gryyffindor öğrencisi sınıftan çıkmayı başardı. Profeösr (!) Lockhart ise ortalıkta gözükmüyordu. En son kafasını odasından uzatıp “Siz üçünüz onları kafese tıkın.” Dedi. Sonra yüksek bir “ÇAT” sesiyle kapıyı kapattı.
Hermione ayağındaki son Peridende kurtuldu asasını kaldırdı “Peskipiksi Pesternomi” diye bağırdı. Işık huzmeleri ortadan yok olunca tüm periler yavaşlamıştı. Neville’in tam altına sırayı getirdiler. O sırada Neville’in cüppesi yırtılarak yere düştü. Şurunu kaybetti. “Onlarla sonra ilgilenelim.” Dedi Harry. Ve tüm perileri kafese tıkmayı başardılar. Avery ve Neville için Profesör McGonagall’a Hermione haber vermeye gitti. Harry kız kardeşiyle Ron ise Neville ile ilgilendi.Avery gözlerini açtığında başında feci bir ağrı vardı. “Ne oldu bana?” dedi. Sesi titriyordu ve bulanık çıkıyordu. Elini kafasına attı , şişmişti. “Hastane kanadındasın. Akşam çıkabilirsin ama şuan dinlenmen lazım.” Dedi Madam Pomfrey. Avery sesini çıkarmadan uzandı. Kafasını çevirdiğinde yan yatakta Neville’i gördü. “Neville , o iyimi ?” dedi. “Ah evet , oda senin gibi başını vurmuş fakat o daha sert. Bu yüzden o senden daha uzun süre kalacak.” Dedi Madam Pomfrey. Avery daha fazla dayanamayıp uykuya daldı. Baş ağrısı bunu ona mecbur kılmıştı.
Harry o saatlerde Profesör Lockhart’ın hayran mektuplarına güzel, manalı –mide bulandırıcı- cevaplar yazmakla meşguldü. Bu bile çekilmez bir şeyken birde Gilderoy Lockhart2tan şöhret adına tavs,yeler alıyordu. Bu cezayı daha da çekilmez hale getiriyordu. “Ah, Harry. Bu yaşlarda şöhret büyüleyicidir…. Evet, evet bende senin durumundayım…. Ne yapalım harika birisiyim… Çok dikkatli olmalısın Harry… Rita Skeeter’ın –Gelecek Postası yazarlarından- gözünden hiçbir şey kaçmaz…. Her an güzel gülümsediğinden emin olmalısın Harry…” Şöyle Harry, böyle Harry… Tüm ceza bunları dinlemekle geçmişti. Harry o atmosferi bir daha çekmemek için hayranlara kısa,öz cevapalr veriyordu. Hızlı yazdığı için hepsini bitirmişti. Sonunda cezası bitip çıkmıştı. “Gelllll, bana gel…” Harry duvardan tutundu. Ses duvarların içinden geliyordu. Ama nasıl? “kan….”
Avery hava kararmak üzereyken uyandı. “Artık gidebilirim öyle değil mi?” dedi ayakkabılarını giyerken. Ah , tabii.” Dedi Madam Pomfrey. O sırada Neville uyandı. “Avery.” Dedi. “Günaydın Neville” dedi Avery gülümseyerek. “Madam Pomfrey ben ne zaman çıkacağım?” dedi Neville. “Üzgünüm , geceyi burada geçireceksin.” Dediğinde Madam Pomfrey Neville üzüldü. Avery gülümsedi Neville’in omzuna dokunarak. “Neden hep ben?” dedi. Avery “evet , neden hep biz?” dedi. “görüşürüz Neville.” “Görüşürüz Avery.”
Avery Ortak Salon’a gittiğinde ne Harry ne Ron vardı. Hermione şöminenin yanında kitap okuyordu. Avery de onun yanına gitti. “Diğerleri nerede?” diye sordu bağdaç kurup otururken. “Unuttun mu ? Cezadalar.” Dedi Hermione gözünü kitaptan ayırmayarak. “Tanrım! Profesör Snape!” dedi ayağa kalkarken Avery. “Senin cezan yarın. Biz bildirdik yararlandığını. Burun kıvırdı ama izin verdi.” Avery derin bir enfes alıp koltuğa oturdu. Ayaklarını uzatıp sırtını dikleştirdi. O sırada Percy Gryyffindor panosuna duyuru astı. Herkes dağıldıktan sonra Avery ve Hermione de bakma şansı buldu. “Ron ve Harry’nin yanına gidelim mi ?” diye sordu Avery. “Fena fikir değil, hadi” dedi Hermione. Portre deliğini tırmanıp merdivenlerden çıktılar. Gryyffindor Ortak Salon’un katında Ron ile karşılaştılar. “İğrenç bir cezaydı.” Diye mırıldandı Ron. Ne Avery ne Hermione şuan Ron’a cevap vermeye cüret ettiler. Profesör Lockhart’ın odasının bulunduğu kata geldiklerinde Harry değişik bir şekilde duvarlardan tutunup kulağını duvara dayamıştı. “dostum, ne yapıyorsun öyle?” diye sordu Ron o tuhaf ve hoş İngiliz aksanı ile. “ses , duymadınız mı?”. Avery gözlerini kıstı. “Evet, ama sadece fısıltı gibi.” Dedi Avery. “Ne sesi ?” diye sordu Hermione anlamayarak. “Gelll… bana…… kan…..” . “İşte, dinleyin. İyi dinleyin. Duvarlardan geliyor. Kan, gel bana gibi şeyler söylüyor.” Diye savundu Harry. “Harry, sakin ol ben sadece fısıltı duyuyorum.” Diye kardeşini teselli etti Avery.. “öldürme zamanı….” “O şey, hareket ediyor. Çabuk, acele edin birisini öldürecek” Harry hızla koşmaya başladı. “Harry bekle! O kadar acele etme.” Diye bağırdı Hermione koşarken. Ama .Harry dinlemedi. Koridorun bitiminde iki sağa-sola ayrılan yere geldiklerinde yerler su kaplıydı. Sağa doğru koşmaya başladıklarında Ron’un sesiyle durdular. “DUR HARRY! ÖRÜMCEKLER!” Harry anice durdu. Arkasından Avery ve onun arkasından Ron. Yerde toplu örümcekler camdan çıkıyorlardı. Kalabalıktılar. Teker teker camın küçük deliğinden süzülüyordu. “İğrenç” diye mırıldandı Ron. “tuhaf değil mi ? Örümcekleri daha önce hiç böyle görmemiştim.” Diye fısıldadı Avery. “Örümceklerden hoşlanmam.” Diye yineledi Ron.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter Ve Gizemli Sltyherin Mirası (Onarılıyor)
FantasyHayatın bizi baş başa bıraktığı sürprizlerle dolu bir macera daha. Bu alternatif kurgunun 2. serisidir. Öğrenelim.