Bölüm 9: Quidditch

673 54 6
                                    

Merhabaaa!  Oldukça uzun olduğunu düşündüğüm bir bölüm. Elimde bulunan tüm bölümleri yayınladım. Bundan sonraki bölümler daha özenli ve tertipli yazılacak. Edebi  anlamının daha fazla olmasına çaba göstereceğim. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum. :) 

Keyifli okumalar.
Hafta sonu seçmelere katılmak isteyen herkes Gryyffindor takım giysilerini giymişti. Kahvaltıya indiler. Avery oldukça heyecanlıydı. Büyücülük dünyasında ki ikinci yılı onun için ayrı evre gibiydi. Yurda adım attığı saniyeden itibaren sıradan bir kız olan Avery burada, Hogwarts'ta bambaşka birisi ve yaptıkları takdir edilen bir öğrenci oluyordu. 

 "İyi de  ben hangi konum için seçmelere katılacağım" Ron 

"Bence kovalayıcı iyi olur senin için. Zaten Harry de seçmelere katılmak zorundaymış." Diye önerdi. 

"Bence de kimsenin konumunu çalmak istemem."

Oliver  Wood saha da toplanan tüm oyuncu adaylarının adlarını listesine ekledi. Hermione ve Ron tribünlerdeydi.
Oyun başladı. Hiçbir arayıcı Harry kadar çok  Snitch yakalayamadı. Harry takımda ki konumunu korudu. Avery dahil beş kişi kovalayıcı olmak için yarışıyordu. Avery harika uçuyordu.  Bir süpürgesi yoktu fakat okulun bu kıytırık süpürgesi ile çok iyi iş çıkarıyordu. Avery süpürgesini tutarken öyle dikkatli davranıyordu ki... Gözlerini toptan ayırmıyordu ve eline geçen her topu  büyük bir kuvvetle hedefinden başarılı bir şekilde geçiriyordu. Sanırım arkadaşları haklıydı. Quidditch Potterların kanında vardı.

Avery "50" sayı yaparken diğerleri yavaş yavaş düşüyordu. En sonunda Avery, Katie Bell, Angeline Johnson Gryyffindor takımın yeni kovalıyıcıları oldu.  Fred ve George takımdaki konumlarını korudular.  Zaten Tutucu halen Oliver Wood, takım kaptanlığına da  devam etti.

Oliver  sadece Avery'nin eklendiği Gryyffinodr takımına  aylardır hazırladığı "yüreklendirme." Konuşmasını yaptı. Sonra 

"Yarın  kahvaltıdan sonra çalışacağız. Profesör McGonagall'dan yarın için de izin aldım. Şimdi gidin ve iyice dinlenin." Dedi.

"İnanamıyorum Avery, Harikaydın. Neredeyse attıklarının hiç biri  pas geçmedi." Dedi Ron Hararetle. "Abartma Ron." Dedi Avery alçakgönüllü karakterini belli ederek.  

"Bu gece iksire başlasak iyi olur." Dedi Harry fısıltıyla. 

"Evet ama malzemelerinin hepsi tam değil."

"Snape'te vardır büyük ihtimal." Diye önerisini sundu Ron.
"Tabii ya, Acaba Profesör biraz bize  Çok Özlü İksir malzemesi verir misiniz? Malfoy'un Varis olduğundan şüpheleniyoruz da. Çok zekice Ronald." Hermione Ron'un tavsiyesini tuzla buz etti. "Aklımda bir plan var, daha sonra söylerim." Dedi Avery. Herkes başıyla  onayladı. "Sanırım bir süpürge sipariş emen lazım Avery. Bankada yeteri kadar para var sonuçta." Harry önerdi. Çünkü o süpürgelerde dengede durmak çok zordu. Yaralanabilirdi. "Biliyorum Harry, yani şey o paraları kullandıkça kendimi kötü hissediyorum. Senin olanı alıyormuş gibi." Dedi yüzünü buruşturarak. Büyük Salonda akşam yemeyi yiyorlardı. Kendi aralarında fısıldaşıyorlardı. "Saçmalama Avery. O parayı ailemiz sana ve bana bıraktı. Ben baykuşhaneye gidip bir süpürge sipariş edeceğim sana. Nimbus 2000 olabilir."   Avery'nin itirazlarına aldırmadan gitti Harry.   "Nereye gidiyor?" diye sordu Hermione. "Baykuşhaneye, süpürge sipariş edecek."

Sabah kahvaltı da Avery'nin Nimbus 2000'i  geldi."Bu kadar çabuk mu?"  Avery süpürgesinin kağıtlarını yırtıyordu.  "Çok acil olduğunu söylemiştim de." Dedi Harry gülümserken. Avery kardeşine sımsıkı sarılmak istiyordu. Kendisini değil, kardeşinin canının acımasını istemiyordu. "Sağ ol."  Diye fısıldadı, dudaklarını okudu Harry.  Gülümsediler.

Harry Potter Ve Gizemli Sltyherin Mirası (Onarılıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin