İNTİKAM EVLİLİĞİ

9.bölüm

Bahar derin bir nefes alarak
- " Bizim yani Melikeyle benim Almanya'ya gitmemiz gerekiyor."dedi. Gerilmeye başladım.
-"Neden? Ne oldu?"dedim. Bahar kafasını başka yöne çevirerek
-"Mete Bey ölmüş."dedi.Yuh olamaz ya.Mete Bey Bahar ve Melike'nin babasıydı. Birkaç neden yüzünden Bahargil babalarını bırakıp buraya gelmişlerdi. Aslında babaları zengindi ama iyi biri değildi. Bahar'ı annesinin ölümünden sorumlu tutuyordu. Melike'de Bahar'ı korumayı çalışınca onu karanlık bir odaya kitliyordu. Melike'nin karanlık fobisinin olduğunu bile bile. Bardağı taşıran son damla ise Melike'yi istemediği bir adamla evlendirmek istemesiydi. Bahar'da bunu öğrenince Melike'ye söylemiş ve sonra buradaki bir özel okulu kazanıp buraya kaçmışlardı ve şimdide burdalar. Aslında ölmesine Bahar'da Melike'de üzülmez sanmıyorum. Ama neden gidiyolarki. Bahar'a dönerek
- " İyide siz Mete Bey'den haz etmiyorsunuz. Neden gidiyorsunuz ki?"dedim.Bahar oflayarak
-"Cadı istedi. Yani Mete Bey'in kız kardeşi. Neymiş abisinin itibarı çizilirmiş. Gidip görevimizi yapacakmışmışız. Ben kabul ettim ama Melike'nin ne tepki vereceğini bilmiyorum."dedi. Haklıydı. Bahar'da kötü şeyler yaşamıştı ama Melike'ninkisi gibi değildi. Bahar'la kaderlerimiz aynıydı. İkimizde doğarken annemizi kaybetmiştik. Bu yüzden Bahar'ın ne yaşadığını az çok anlayabiliyordum. Ama Melike'nin neler yaşadığını anlamak için önce yaşamak gerekir. Bahar'ın seslenmesiyle kendime geldim.
-"Hadi aşağı inelim yoksa Melike'yle Atakan birbirini yiyecek"dedi. Bende gülerek kafamı salladım. Birlikte aşağı indiğimizde Savaşgilde içeri giriyordu. İkiside ellerini birbirine sürtüyordu. Savaş'la göz göze gelince hemen gözlerimi kaçırdım.Melikeyle Atakan ise tahmin ettiğimiz gibi kavga ediyorlardı. Bahar bıkkın bir şekilde
-"Yine neden kavga ediyorsunuz?"dedi. Atakan Savaş'ı göstererek
-"Oyun oynarsak Savaş'ın oynamayacağını söylüyorum.Melike hanım ise oynar diyor. Söylesene Savaş oynar mısın?"dedi. Hayır tabikide oynamaz o robot adam. Hemen atılarak
- " Tabiki de oynamaz o. Çünkü o rob- yani zevk almaz ya böyle şeylerden."dedim. Az kalsın robot diyordum. Savaş bana bakarak
- " Benimle yeni tanışıyorsun ve beni tanısan bile ne yapacağımı asla kestiremezsin."dedi. Sinir şey beni rezil etmek için yapıyor tabii ben altta kalırmıyırım. Gülümseyerek
- "Peki o zaman hep birlikte şişe çevirmece oynayalım."dedim. Savaş'ta hemen gülümseyerek
- " Peki o zaman bazı kurallar koyacağız. Anlaştık mı?"dedi. Kim bilir aklından neler geçiyor. Pislik herif. Mecburen kafamı salladım. Herkeste onaylayınca Melike mutfaktan şişe getirdi. Çember kurarak oturduk. Tabii Bahar ben Melike çaprazlama oturduk ki erkeklerle çok fazla denk gelmeyelim. Tabii Savaş bunu anlayınca
-"İlk kural eğer kız kıza yada erkek erkeğe gelirse kabul edilmeyecek ve şişenin ön tarafına denk gelen kişi eğer kızsa diğer kıza sorması için bir erkek ismi söyleyecek eğer erkekse bu durum tam tersi olacak."dedi. Yuh ya. Gerizekalı diyecem ama çocuk zeki. Atakan şişeyi çevirdi. Şişenin önü bana arkası Bahar'a gelmişti. Savaş
-"Hadi birimizi seç"dedi. Bende kafamı sallayıp
-"Peki o zaman Bahar'a sen sor."dedim. Savaş'ta kafasını sallayıp Bahar'a döndü.
-"Doğruluk mu Cesaretlik mi?"dedi. Bahar'da
-"Doğruluk"dedi. Savaş düşünür gibi yapıp
-"Cenk'i yani sevgiline aşık mısın?"dedi. Gerizekalı bu nasıl soru. Niye soruyosun ki böyle bir soruyu? Bahar çenesini kaşıyarak ki bunu yalan söyleyeceği zaman yapar
-"Aşık değilim ama şimdilik. Sadece hoşlanıyorum. "dedi. Evet yalan söyledi. Çünkü söyledikten sonra gözlerini kaçırdı. Savaş kafasını salladı ve tekrar çevirdi. Bu defa şişenin önü Kıvanç'a arakası Melike'ye gelmişti. Değişmeye gerek yoktu. Çünkü kız erkek gelmişti zaten. Kıvanç
-"D'mi C'mi?"dedi. Melike
- " D"dedi. Kıvanç biraz düşündü.
-"Annengilden buraya gelirken nasıl izin aldınız? Ya da burda erkek olacağını söylemediniz mi?"dedi. Offf Kıvanç Allah belanı versin. Bahar'a baktığımda gerilmişti ama belli etmemeye çalışıyordu. Melike'de Bahar'a bakıyordu. Bahar gülümseyerek
- " Tebrikler Kıvanç kırk yıl düşünsem aklıma böyle soru gelmezdi.Melike sende dürüstçe söyleyebilirsin"dedi. Artık kabullenmiştik zaten ikimizde annemizin bizim yüzümüzden öldüğünü. Melike Kıvanç'a sinirle bakarak
-"Annemiz öldü. Ayrıca ondan birşey saklamazdık."dedi. Bahar'da gülerek
- " Tabii benim doğumumda ölmeseydi."dedi. Sonra devam ederek
-"Cevabını almış oldun mu Kıvanç?"dedi ve şişeyi çevirdi. Şişe benle Savaş arasında durdu. Allah kahretsin ya. Savaş gülümseyerek
- " D'mi C'mi?"dedi. Doğruluk dersem bu dengesiz manyak birşey sorar en iyisi cesaretlik.
-"Cesaretlik. " dedim. Savaş
- " Hmmm o zaman Bahar'a veya Melike'ye okkalı bir tokat at."dedi. Allah'ın gerizekalısı. Ben ikisinede vuramam ki. İkiside benim kardeşim. Savaş
-"Hadii"dedi. Beyinsiz herif. Bahar'da Melike'de rahat görünüyordu. İkisininde bana birşey demeyeceğinden emindim. Bu yüzden
-"Melike"dedim. Atakan sinirle Savaş'a dönerek
- " Abi insan gibi birşey iste"dedi. Savaş'ta oflayarak
-"Peki o zaman. Atakan'a tokat at."dedi. Bana uyar. Kardeşim değil arkadaşım değil. Atakan'a döndüğümde kafasını salladı. Bende yüzüne çok yavaşça vurdum. Savaş
- " O mu tokat hızlı atsana"dedi. Bende gülerek
- " Hızlı veya yavaş demedin. İstediğim gibi vururum bende Atakan'a"dedim. Evet Melikegile atacağım zaman okkalı at demişti ama Atakan'da birşey söylememişti. Atakan'a baktığımda Savaş'a dil çıkardı. Banada dönüp gülümsedi. Bu çocuk Savaşgille nasıl arkadaş oldu anlamıyorum ki. Savaşla Kıvanç resmen pisliğin teki. Ne yaşadılar bilmiyorum ama ikiside taş kalpli. Atakan ise neşe dolu biri. Atakan tekrar şişeyi çevirince şişenin önü Bahar'a arkası Kıvanç'a geldi. Zaten tam adamlarını buldu. Bahar
-"Doğruluk mu cesaretlik mi ?" dedi. Kıvanç
-"Doğruluk"dedi. Bahar'da gülümseyerek
-"Hiç birine aşık oldun mu?Birine gerçekten değer verdin mi?"dedi. Aferim kardeşime iyi yerden vurdu. Gerçi kafede yanında sarışın bir kız vardı. Kıvanç'da duygusuz bir sesle
-"Hiç aşık olmadım. Ama biriyle yani kafedeki sarışın kızla Hande'yle sözlüyüm. Ama şimdilik aşık değilim."dedi. Resmen Bahar'ın Cenk'e karşı söylediği şeyleri biraz değiştirerek söyledi. Bahar'da kafasını sallayıp
-"Bu oyun sıkıcılaştı. Film izliyelim."dedi. Herkeste sorulan sorulara gıcık olmuş olmalıki kabul ettiler. Bahar Atakan ve Melike yiyecek hazırlamak için mutfağa geçtiler. Ben Kıvanç ve Savaş'ta film seçiyorduk. Ben Happy New Year'ı seçmiştim ama Savaşgil kabul etmemişti. Dabbeyi gösterince ne kadar hayır desemde kabul etmediler ve filmi açtılar. Melikegilde gelmişti. Melike ben ve Bahar yan yana oturduk. Ben ortaya oturmuştum. Kesin filmi izlemiyecektim. Çünkü korkudan ölürüm. Bari aralarında uyurum. Melikegilinde korkacağını sanmıyorum onlar izlerler zaten. Film başlayınca herkes sessizce izlemeye başladı. Offf biraz ses çıkarın ya zaten korkuyorum ses çıkmayınca daha çok korkuyorum. Bahar'ı dürtükledim. Oda ekrana bakıyordu ama sanki başka bir şey düşünüyordu. Ben dürtükleyince bana döndü.
-"Efendim"dedi. Bende kaşlarımı çatarak
- " Ne oldu?"dedim. Oflayarak
-"Yarın Melikeyle benim Almalya'ya gitmemiz gerekiyor ve benim Melikeye bu akşam söylemem gerekiyor. Fazla bile bekledim. Gelmek istemezse tek başıma giderim zaten. Okullar başlamadan 3 gün önce dönerim."dedi. Bende dudağımı yalayarak
-"2 gün kalıcan yani. İyi hadi yukarı çıkalım. Zaten korkudan izleyemiyorum şu filmi."dedim. Bahar'da gülerek Melike'ye döndü.
-"Melike hadi odaya çıkalım. Uykum geldi benim"dedi. Melike'de kafasını sallayıp erkeklere döndü ve
-"İyi geceler biz uyuyoruz."dedi. Bahar ise çoktan merdivenlere yönelmişti. Kıvanç bize dönüp Bahar' a baktıktan sonra cevap vermeden önüne döndü. Savaş ise gözünü hiç filmden ayırmamıştı. Atakan Melike'ye dönerek
- " İyi geceler Melike hanım tabii sizede Duru hanım. Bahar hanımada iyi geceler dileğimi ilertirsiniz."dedi. Melike yüzünü buruşturdu bende güldüm ve
-"Tabii iletiriz Atakan Bey"dedim. Savaşgile baktığımda Savaş'ta bana bakıyordu.Ama hemen önüne döndü. Kıvanç ise yine filme dalmıştı. Melike'yle merdivenlere yöneldik. Odaya çıktığımızda Bahar yatağın üzerinde oturuyordu. Melikeyle birlikte bizde yatağa oturduk. Bahar Melike'ye dönerek
- " Mete Bey ölmüş. Ben cenaze için Almanya'ya gideceğim. İstersen sende gel ama gelmek istemezsen sorun olmaz."dedi bir nefeste. Sanırım çalışmış. Direk konuya daldı. İnsan bi alıştırır Bahar ya. Melike'ye baktığımda Bahar'ın yüzünü inceliyordu. Sanırım Bahar'ın üzülüp üzülmediğini anlamaya çalışıyor. Melike kaşlarını çatarak
-"Üzülmedin değil mi?"dedi. Bahar ise ellerini iki yana açarak
-"Sana yaptıklarından sonra onun için üzüleceğimi mi düşünüyorsun?"dedi. Melike
-"Bahar ne olursa olsun. O bizim babamızdı. Bana yapılanlar bana yapıldı. Sen küçükken babamı her defasında affetmeye çalışırdın ne oldu?"dedi. Evet Bahar babasını çok değer verirmiş. Ama Melike'ye yaptıklarından sonra tek değer verdiği insan Melike olmuş. Tabii şimdi bir de ben varım. Bahar
- " Dediğin gibi o küçükkendi. Büyüdüm tamam mı büyüdüm"dedi ve ayağa kalkarak
-"Gelecek misin yarın gidiyorum?"dedi. Melike kafasını sallayınca
-"Peki iyi geceler ben koltukta yatıyım. Sizde yatakta yatın."dedi. Mecburen kafamızı salladık çünkü Bahar tek başına yatmayı sever. Melikeyle bile beraber yatmaz. Bahar gidip koltuğa yattı. Melikeyle bizde yatağa yattık ve kısa bir süre sonra uykuya daldık.

Sabah kulağıma gelen seslerle uyandım. Yataktan kalktığımda Melike hala uyuyordu. Koltuğa baktığımda Bahar yoktu. Bahar'ın sesiyle yan tarafıma döndüğümde eşyalarını topluyordu. Heralde uykulu halimle farkedemedim.
-"Melike'yi de uyandırsana Duru"dedi. Kafamı sallayıp Melike'yi dürtükledim. Melike
-"Defol git başımdan Bahar.Gebertirim seni bak."dedi. Bahar'a baktığımda gözünü devirdi ve
-"Demek benim uyandırmama alışmış peki o zaman"deyip yanıma geldi. Telefonunu açıp 1 dk,2 dk,3 dk sonraya alarmlar kurdu. Birini kapatırsa diğeri çalacaktı.Baş ucundaki komidine telefonu koydu. Bahar kolumu tutup çekiştirerek dışarıya çıkardı ve birlikte kapıyı dinlemeye başladık. Bahar
- " 10-9-8-7-6-5-4-3-2-1 ve "dedi gülerek tabii o sırada alarm çalmaya başladı. Melike ilk alarmı kapatıp sanırım tekrar yattı. İkinci alarm çalmaya başladı onuda kapattı sanırım. Üçüncü alarmda çalınca Bahar kulaklarını kapattı. Melike
- " Baharrrr geberticem seni"dedi. Bahar koşarak merdivenleri inmeye başladı. Bir süre durakladıktan sonra bende merdivenlere koştum. Arkama bakarak merdivenlere koşarken birine çarpıp yere düştüm. Tabii üzerimede o kişi düştü. Gözlerimi kapatıp Bahar olmasını dilerken Savaş'ın bağırmasıyla hayellerim suya düştü
-"Çocuk musun sen evin içinde koşturuyorsun?"dedi. Hah çocukmuş sensin çocuk.
-"Sensin be çocuk. Kalk üzerimden hayvan ezdin resmen."dedim bağırarak. Tam o sırada Melike geldi. Gözlerini pörtletip sonra elleriyle yüzünü kapatarak
-"Ha pardon ben Bahar'ı arıyordumda ben gittim siz devam edin"Melike Allah belanı versin. Siz devam edin diyor maaaalllll.Bahar'ın sesiyle o tarafa döndüm
-"Ohaaa. Yavaş gel . Çüüüşşş. "dedi. Ufff Bahar bi sen eksiktin. Savaş'ı iteklemeye çalışıyordum ama hayvan kalkmıyor. Kalkmadığı yetmezmiş gibi bide mal mal sırıtıyor.En sonunda dayanamayıp
-"Bahar gel şu hayvanı kaldır üzerimden yoksa seni gebertmesi için Melike'ye yardım ederim."dedim. Bahar koşarak yanımıza gelip
-"Savaş bi kalk ya. Ben yanıcam sizin yüzünüzden. Ayrıca siz nasıl bu hale geldiniz?"dedi. Savaş bana bakıp tekrar Bahar'a dönerek
-"Senin bu arkadaşın üzerime atladı."dedi. Yuh ya. Ben onun üzerine atlamak. Resmen benim bu yaşta evlenmem kadar imkansız bir şey. Savaş üzerimden kalkınca Bahar'da
-"Allah'ım şunlara biraz akıl bu güzel kuluna yani banada bol bol sabır verir misin?"diyerek odama girdi. Ayağa kalkıp aslında kirlenmeyen ama bana tozlanmış gibi gelen kıyafetlerimi sirkelemeye başladım. O sırada odamdan tekrar Bahar bavullarla çıktı. Melike'de Bahar'a yardım ederek bavulları aşağı indirmeye başladılar. O sırada odasından çıkan Atakan bir süre Melikegile şaşkınca baktıktan sonra koşarak yanlarına gitti. Ellerinde ki bavulları alıp
-"Hayırdır nereye böyle?"dedi. Tabii biz bunlara söylemedik. Hep birlikte yavaş yavaş aşağı indik. Atakan bavulları merdivenin kenarına bırakarak cevap bekler gibi Melikegile döndü. Bahar
- Almanya'ya gidiyoruz bir süreliğine."dedi. Atakan
-"Neden?"dedi. Melike
- " Duru sana sonra anlatır.Bizim acelemiz var. Görüşürüz. " dedi. Bahar'da elini uzatıp
- " Melike'ye gerizekalı dedin ama yinede süper birisin inşallah bir daha üçünüzlede görüşmem"dedi. Atakan Bahar'ın elini sıkıp gülümsedi. Arkamızdan bir ses gelince o tarafa döndük. Kıvanç merdivenlerden iniyordu.
-"Hiç sanmıyorum Bahar eninde sonunda görüşeceğiz"dedi. Bahar gülerek
-"Allah korusun. Atakan ve Savaş neysede senle ömrüm boyunca karşılaşmak istemem."dedi. Resmen kısa bir sürede hemen nefret etmişti Kıvanç'tan. Kıvanç gülüp elini uzattı. Bahar'da elini sıktıktan sonra ikiside hepsiyle teker teker tokalaştılar. Bana gelince ikisinede bana sarıldıktan sonra Melike
- "Hadi görüşürüz kardeşim"dedi.Bahar kafasını iki yana sallayıp
- " Hayır ben Atakangile görüşmemek üzere derken senide kastediyordum. Görüşmemek üzere kardeşim"dedi gülerek. Sonra biraz düşündükten sonra
-"Vazgeçtim ya. Görüşmek üzere. Şimdi sen benim hasretimden ölürsün. Vicdanım el vermiyor."dedi. Melikeyle bende güldükten sonra bavulları alıp kapıya yöneldik. Atakan bavulları Melikegilin arabasına taşıyıp bagaja yerleştirdi. Melike gülümseyip Atakan'a teşekkür ettikten sonra arabaya bindiler. Melike sürücü koltuğuna oturunca arabayı çalıştırıp yola çıktılar. Havalimanına gidip uçakla gideceklerdi. Bizde Atakan' la içeri girdik. Savaş beyle Kıvanç bey koltukta oturmuş televizyon izliyorlardı. Bizde oturunca Kıvanç
-"Neden gittiler Duru. Okulları burda değilmiydi?"dedi. Aslında söylemek istemiyordum ama Melike söyle dedi.
-"Babaları vefat etti. Cenaze için gittiler"dedim. Üçüde şaşkınca bana bakarken Atakan
-"İyide hiç üzgün görünümüyorlardı."dedi. Evet hiç üzgün değil gibi görünselerde ikiside üzülüyordu. Sadece duygularını gizlemeyi ikiside çok iyi öğrenmişlerdi.
-"Onu açıklamak bana düşmez."dedim. Maalesef onlara hiç anlatamam.Kıvanç ayağa kalkıp Savaş'a dönerek
-"Peki o zaman bizde eve dönelim."dedi. Savaş izin vermesede Kıvançgil kabul etmeyince daha fazla ısrar etmedi. Tabii çünkü beyfendiyi evde tek kalırsak yerim. Gıcık.Pislik herif. Atakangilde eşyalarını toplayıp gittiler ve evde yine Savaş'la tek kaldım. Ah ne güzel (!)