6. BÖLÜM

215 46 16
                                    

Bazen ne kadar bağırırsak bağıralım içimizde bir yerlerde hep sessiz kalanla karşılaştık.
Kelimeler dudaklarımızdan dökülürken bir yanımız hiç istemedi konuşmayı.
Her tanıştığımız yeni insanda aslında ne kadar yalnız kaldığımızı anladık.
Teslimiyet kelimesi hiç olmadı lügatımızda, ne tam anlamıyla güvenebildik hayatımıza giren insanlara ne de tam anlamıyla vazgeçebildik hayatımızdan çıkan insanlardan.
Biz sadece seven taraf olduk .Kaybetme korkusu ruhumuzun her bir zerresine ulaşmışken çırpınışlarımız bir o kadar daha çekti bizi bataklığımızın dibine.
Hiç bir zaman teslim olamadık karşımızdakine.
Çünkü yaralıydık.
Yine yaralanacaktık ve korkuyorduk.
Hayır, düşmekten değil tekrar kalkamamaktan korkuyorduk.
Bize uzanan bir el olmayacaktı çünkü.
Gururumuz her şeyden öndeyken dönüp bakamadık her gece gözümüz kapalı dudağımızda bir tebessümle kurduğumuz hayallere.
Ve biliyorduk ki onlar yüzme bilmeyen bir insan için çok derin sulardaydı.
Binbir ümitle beklerken gidenlerin geleceği günleri aslında olan tek şey her gün bitiminde yediğimiz bir tokat dahaydı.
Her gece o tokatla yatarken güne bir ümitle daha uyananlardık biz.
Biz içimizdeki feryatları gülümseyerek susturanlardık.
Heyecan, sevinç, tutku...
Bizim için sadece özlemle andığımız o günlerde yaşadığımız duygulardı.
Ne yazık ki bunları yaşatacak birilerini bulamamıştık belki de bulduğumuz halde farkında değildik.
İstediğimiz tek şey masum bir sevgiydi belki de .
Kuru gürültülerle dolu kalbimize bir eş bulamayanlardık biz.
Her sözde sevgi arayanlardık biz .
Dünyanın bambaşka bir yerinden hayat verdikleri bir şarkıda kendimizi bulanlardık.
Geceler çoğalırken gündüzlerimizi karartmaktan çekinmeyenlerdik biz, biliyorduk ki gözyaşlarımızı en iyi gece saklardı.
Yağmuru da severdik biz bize kaybetmeyi hatırlatıyordu belki.
Tenimize karışıp süzülen her damla bir parçamızı daha götürüyordu hayatımızdan. Ve biz daha da yalnızlaşıyorduk.
Karanlıkta adımlarımızın sesini dinlemeyi seviyorduk. Her adım bir ritim gibi gelirken kulağımıza, biraz daha özgürlük hissi yayılıyordu bütün vücudumuza .
Ve biraz daha hissediyorduk kayıplarımızı, acılarımızı ta ki çaresizliğimizi hatırlayıncaya dek.
Ve yine uzanıyorduk yatağımıza .
Kapatıyorduk gözlerimizi sonra .
Ve bir tokat daha...
Sonra ümidimiz bir yerlerden baş gösteriyordu bir dahaki geceyi bile bile...
Çünkü inanıyorduk ki bir gün değişecekti her şey.

Elimde tuttuğum çubuktan başımı kaldırırken bir damla yaş süzülmüştü yanağımdan.
Şimdi bir kez daha kızıyordum kendime hamile değildim.
Ve bu ihtimal benim aklımdan geçmemişti hiç.

Aklıma Asi'ye haber vermem gerektiği gelirken elime telefonu alıp mesaj yazmaya başlamıştım.
"Asi testi yaptım hamile değilmişim. Yanımda olduğun için teşekkürler :))"

Asi'den cevap gelmeyince elime bilgisayarı alıp ev bakmaya başlamıştım.
Bu otelde daha fazla durmak istemiyordum.
Zaten üniversiteyi dondurmak zorunda kalmıştım ve şu an düzenimi kurmam gerekiyordu .

Kendime uygun bir ev bulduğumda sevinçle el çırpmıştım.
Hayatım umarım düzene girerdi. Ekranda gördüğüm numarayı arayıp ev için konuştuğumda az önce biri için söz verdiklerini duyduğumda yüzüm düşmüştü.
Kapı sesiyle irkilirken hızlıca kapıya ulaşmıştım saçımı elimle kulağımın arkasına sıkıştırdığımda kapıda bana gülümseyen Asi ile karşılaşmıştım içeri geçmesi için kafamla içeriyi işaret ettiğimde Asi önümden geçip yatağın üstüne oturmuştu.
Bana gülümseyerek baktığını gördüğümde
"ne?! " diyerek kafamı salladım.
Asi ayağa kalkıp yaslandığım duvara doğru geliyordu.
"Biliyor musun sen tanıştığımız günden beri ilk kez mutlu görüyorum seni. "
Asi'nin omzuna yavaşça vurduğumda gülümsemiştim.
"bir ev bulmam lazım bana yardım eder misin? "
Asi onaylarcasına başını salladıktan hemen sonra telefonundan birini aramıştı.

KASIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin