4. Bölüm

228 109 0
                                    


"Myslira uyandı ama yarı kurt formunda. Ne insan haline ne de kurt haline dönüşemiyor!" şifacı cümlesini bitirir bitirmez bu sefer kardeşime koşmaya başladım...

   Şifa merkezine girince ruh enerjisi balyoz gibi çarptı bana. Bayılmamak için içimdeki gücüme odaklanınca ruh etkisi azaldı. Kardeşimin yattığı odaya koştum. Kapıyı açınca hiç beklemediğim bir manzara ile karşılaştım. Mysrila yatağında bağlanmıştı. Yüzünde ve vücudunun bazı yerlerinde beyaz renkli kıllar çıkmıştı. Elleri ve ayakları kurtvari bir şekilde uzamıştı. Tırnakları uzamış çenesi biraz genişlemiş ve sivri dişlerle dolmuştu. Babamı hatırlatıyordu bana. O da beyaz renkli bir kurda dönüşürdü. Tam kardeşime doğru yürürken önüme Jason çıktı. Beni tutup eliyle sağ taraftaki kızı gösterdi. Tuhaf bir şekilde tanıdık gelen bu kızın enerjisinden cadı olduğunu anlamıştım.

"O ne yapıyor?" sözcükler ağzımdan zor çıkıyorlardı. Cadının bir elinde madalyon diğer elinde kırbaç vardı. Kırbacı kardeşime vurdukça Mysrila sinirlenip hırlıyordu. Cadı madalyonu gösterdiğinde ise yavru köpek gibi sesler çıkarıyordu. Kardeşimin acı çektiği her halinden belliydi.

"Mysrila yarı dönüşüm geçirdi. Ne insana ne de tam bir kurda dönüşebiliyor" cadıyı işaret etti "O Kramisha 533 yaşında bir cadı. Kız kardeşini düzeltebilecek iki ırk vardı. Biri efsaneye dönüşmüş savaşçılar diğeri ise savaşçılarla aynı soydan olan bu cadı"

Savaşçıların soyundan bir cadı mı? İşte beni artık hiçbir şey şaşırtmaz derken masal sandığım savaşçıların soyundan bir cadı karşımdaydı. 533 yaşındaydı ve kesinlikle benden büyük görünmüyordu. Biz kurtinsanlar da biyolojik saatimizi belli bir yaşta durdurabiliriz. Ama 553 yaş kadar durdurabileceğimi hiç sanmıyordum. Savaşçıları daha sonra bu cadıya sormayı aklımın bir köşesine not edip cadıyı izlemeye başladım.

"Jason Dilan'ı getir" Cadının kuş cıvıltısını andıran sesi endişeli çıkmıştı. Jason odadan çıkınca Dilan kim diye düşünüyordum. Türk ismine benziyordu. Lisede okurken benimle aynı sınıfta okuyan bir Türk kızı vardı. Kendisinin adı Dilay kardeşinin adı ise Dilan idi.

İçeriye çekik gözlü siyah saçlarının arasında mor teller olan kısa boylu bir kız girdi. Aslında kızdan çok yeni olgunlaşan bir çocuktu. Enerjisinden bizim gibi bir şekil değiştiren olduğunu anlıyordum ama neye dönüştüğünü anlamam için 15 yaşını doldurmuş olması gerekiyordu ki kızın neye dönüştüğünü anlamamıştım. 15 yaş mistik canlılar için sihirli bir yaştı. Bütün sihirli ve büyülü canlılar büyük değişimlerini 15 yaşında tamamlar ve 15 yaşında en güçlü hallerine gelirlerdi.

Elinde yeşil bir taş tutuyordu. Kız bize yaklaştıkça yeşil taş ışık yaymaya başladı. Kramisha Dilan olduğunu anladığım kızdan taşı alıp iki elinin arasında tuttu. Daha sonra ağzından dökülmese de zihnimde Kramisha'nın büyülerini duydum. Büyüler zihnimde yankılanırken yeşil taş ellerinden kurtulup Jason'a uçmaya başladı. Göğsünün ortasında durup içinden çıkan yeşil ipliklerle Jason'a bağlandı. Ardından ipler taşın içine çekildi ve taş bu sefer Mysrila'ya uçtu. İçindeki iplikler tekrar çıktı ve yarı kurt kardeşimin bütün vücuduna bağlandılar. Kardeşim acı ile çığlık atarken koşup ona sarılmak istedim ama Justin beni tutup gitmeme izin vermedi. Yeni bulduğum kardeşime onu tanımadan bağlanmıştım. Justin'e sinirle hırladım.

"Prenses Jason Mysrila'nın ruh eşi. Tıpkı senle ben gibiler. Kramisha kardeşini iyileştirmek için aralarındaki bağdan güç alıyor" Justin'in sözleri durulmamı ve içimdeki ortaya çıkıp herkesi parçalamak isteyen kurdu sakinleştirmişti.

Rüzgar GezginleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin