Fotoğraf için mrvnr134 veya mrvnr15 hangisini kullanıyorsa teşekkür ederim. Çok aşkımsı olmuş egoistim. Çok teşekkür.
Bu bölümü ozdmraysnr kişisi olan Kaderdaşıma hitap ithafen yazıyorum. Kaderdaşım deme nedenim içimden geldi bi an. Anlık bir şey yani.
Yeni özellik çok hoşuma kaçtı. Konuşma yerini bunalımlıykene yazdım. Sonrası şimdi yani mutlu. Allah herkesi mutlu etsin imanlı redırs (okuryucularım yani :) )
Tamam bu sefer uzatmiyim dedim yine kaynattık. Okuyun O_O
*****
Adana'ya inmemiz ile havayı kokladım. Çocukluk kokuyordu ana toprağım. Biraz da ölü.
"Gel Melek. Valizleri alalım. "
Kafamı sallamak ile yetindim. Hala boğazım ağrıyordu. İzmir'de kileri de özlemiştim. Derin ve Doğa burnumda tütüyordu. Can ise kalbimde.
Valizlerimiz gelince hemen aldık. Hava alanından çıkıp taksilerin birine atladık. Otogara olduğunu söyledim. Daha Ceyhan'a gidecektik. Önce oradaki otobüslere gitmeliydik. Yolculuk yeni başlıyordu yani.
"Özledin değil mi sende?" Dedi Melih.
"Hep burnumda tüttüler. Doğa olsaydı da güldürseydi diyorum işte. Berk olsa abim diye sarılsam. Can olsa... Can kalbimi kırıyor ama yine de onu da istiyorum. Böyle onun kendine has kokusunu ciğerlerime işleyesim var. Sınıfı özledim. Lan okulu özledim ben. Valla öyle müdür bulunmaz ki." Dedim. Melih alayla güldü. Acaba bende alayla gülünce hayatımda olan erkekler gibi tatlı oluyor muydum?
Can mesela. Öyle tatlı oluyor ki... o hep tatlı lan. Sinirliyken bile tatlı bence. Melih, Melih de isminin anlamı zaten sevimli, şirin. Berk Emir, o da, gamzesi bile var abimin. Kendime şanssız demeyi kessem mi diye düşünür oldun şuan.
Taksi otogara gelince parayı ödedik. Sonra valizleri alıp 'Ceyhan' yazan arabaların birine bindim. Melih, yer tutmamı onun valizleri koyacağını, söyledi. Bende gülümsedim ve kafa salladım.
Arabaya binince bazı yüzler tanıdıktı ama ben isimleri ezberleyemezdim hep. O yüzden cam kenarını kendime olacak 2 kişilik yer buldum. Ben Adana'nın bulutlu havasına dalmış iken Melih yine omzuma yattı. Saçlarını okşadım, birazcık da oynadım.
"Ne oldu sevimlim? Uykun mu var hala?"dedim hafif gülerek.
"Küçük kanatlım, aklım İzmir'de kaldı ki. Merve Nur'u özledim. Bizimkileri... Ben hep oradaydım. Ama şimdi Ankara'ya gidiyorum. Sen Ankara'dan İzmir'e gelince yabancı gibi olmadın mı? Tamam arada gelmişsin ama ben Ankara ile iş olmadı ki gidelim veyahut tatil yerine gitmedik ki." Dedi. Saçına küçük bir öpücük kondurdum.
Telefonum çalınca Melih doğruldu. Zaten onun da çalmaya başladı. Beni arayan Doğa'ydı. Melih'in de Merve Nur ile konuştuğu malumdu.
Telefon Görüşmesi;
"Efendim tabiatım?" Dedim sesimle mutlu gibi görünerek.
"Nasılsın angelım?".
"İyi işte. Minibüslere bindik. Sen?" Dedim sıkkın şekilde.
"Bizde eve geldik. Seni bir arayayım dedim.".
"Hangi ev?" Merakla.
"Derinlerin." dedi Doğa. Arkadan sesi geldi o anda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader #Wattys2016 (TAMAMLANDI)
Разное*Acemi bir yazarın en başta kötü yazıp, sonradan iyileşen hikayesidir. Okumadan geçmeyin ve votelemeden, lütfen* ------------------------------------------------------------------------------ Hayatta sadece tek bir kişiyi severim sanıyordum. Yanılmı...