20. Bölüm

75 12 1
                                    

Öncelikle bu bölümü söz verdiğim üzere mrvnr15 e hitap ediyorum. Sana feda olsun egoistim :)

Geldim!! Hem dinlendikten, hem de cezam da bittikten sonra geliverdim :) Özlediniz mi beni? Valla ben ösledim *gözündenkalpçıkanemoji*

Şimdi okuma zamanı *-*

*****

Hayatınızın en büyük çöküşü, en değerli kişiyi kaybetmenizdir. Bazen sizden uzak durarak ve ya ölüm ile. En kötüsü ölüm ile olanıdır, asla gelemeyecek olması mahfeder insanı.

Eve girince kalbim sıkıştı ama yüzüme vurmadım. Yengemler, teyzem, dayımlar hepsi daha doğrusu herkes içerdeydi ama ben girmeye korkuyordum. Neden bilmiyorum ama korku gelmişti.

Belki tekrar ağlamaktan ya da sinir krizi geçirmekten korkuyordum? Ya da intihar girişimi yapmaktan? Üstüme gelinmesinden? Bunlar ihtimaldi.

"Melek yapma, sen en güçlü olan kuzenimizsin. Sen ailenin yeni Melek'isin. Herkes senin sözüne bakacak unutma. Anneannem.." yutkundu Alara. " Böyle olsan sana kızmaz mıydı? Sana demedi mi hem 'Aileyi sen toplayacaksın' diye. Sen yapma bari kuzi."dedi ve elini omzuna koydu. Gülümsedim kafamı salladım. Melih içeri girmişti bile ama ben giremiyordum. Yavaşça omzumdan indirdim valizimi ve çantamı. Arka cebimdeki telefonu titreşime aldım ve çantama koydum. Ayakkabılarımı çıkardım. Hepsini aşırı yavaş şekilde yapıyordum. Sonra tekrar çantamı ve valizimi omzuma astım.

Derin bir nefes aldım. Alara beni sakin şekilde izliyordu. Sonra 'Hadi!' dedi ve koluma girdi, beni içeri sürükledi. İçeri girince herkes bana baktı, Alara omzumdan eşyalarımı aldı. Herkes bana bakınca biraz kasıldım. Melih kenarda oturuyordu. Melih bana gülümsedi, biraz sakinleşince ağzımı açtım ve herkes ağzıma bakmaya başladı.

"Başımız sağolsun." Dedim, sesim kısık olduğunu farkettim. Herkes kafasını salladı. Büyüklerin ellerinden öptüm, yaşıma yakın olanları yanaktan öptüm. Sonra mutfağa gittim. Annem bana baktı ve gözleri doldu.

Alt dudağımı ısırdım, annem ellerini kuruladı ve bana sarıldı. Sessiz sessiz ağladığını duydum. Benimde gözümdeki yaşlar artık durduramıyordum ve süzülüp gidiyorlardı. Dayandığım anne omzundan kafamı kaldırdım.

"Anne ağlama." Dedim ona bakarak.

"Sen de ağlama madem Melek'im." Bana uzunca bi baktı. Hep mi böyle olacaktı bana bakışları?

Helvaları içeri dağıttıktan sonra odaya topladığım kuzenlerle konuşmaya devam ettim.

"...benim açımdan nasıl acı olduğunu biliyorsunuz. Ama bir tek beni etkilemedi, ailelerimizi etkiledi. Annem bana bakarken, uzunca dalıyor resmen." Dedim.

"Aynen ya Banu Teyzem ilk defa sana öyle baktı. En son 3-4 yaşında mı ne bakmıştı. " dedi Alara.

"Akrabalar bile bakıyor, fark etmedin mi Melek abla?" Dedi Cansu.

"Ciddi misin Cansu?" Dedim.

"Valla öyle yani Melek. Sana bakıyorlar uzun, uzun dalıyorlar. Bazısı da 'Aynı Melek teyzenin gençliği.' Diyor. Bence hiç benzemiyorsun. " dedi Caner. Dil çıkardım.

"Çocuk musun Melek ya?" Dedi bu sefer.

"Caner?" Dedim yan gülüşlü yüz tipi ile.

"Bu bakış hayra alamet değil."dedi dehşet içinde bakarak.

"Limon" dedim ve Caner yüzünü buluruşturdu. Küçüklükten huyuydu Caner'in, 'çirkin ol' deyince olmazdı 'Limon' deyince böyle buruşurdu yüzü.

Kader #Wattys2016 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin