14.BÖLÜM- KADER

134 13 1
                                    

"Unutmayı seçtiğim, rüyalarımdan kovduğum ve nitekim kabuslarımda misafir ettiğim deniz kadar mavi gözler, o an bana öyle bir bakıyordu ki

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Unutmayı seçtiğim, rüyalarımdan kovduğum ve nitekim kabuslarımda misafir ettiğim deniz kadar mavi gözler, o an bana öyle bir bakıyordu ki. Şaşkınlık ile, acı ile ..

'Yonca!' dedi Zeyn. Elleri beni kucaklamak için iki yana açılmıştı, fakat gökle yer bri araya gelse dahi ben ona bu fırsatı vermezdim. Vermeyecektim de..

Tek elimle durdurdun onu. Aramıza çizdiğim hayali hudut, onu şaşkınlık içinde bırakmaya yetti.

'Yaşıyorsun. Öldüğünü sandım. Seni kaybettiğimi düşündüm büyük bir zaman.'

'Kazanmadığınız bir şeyi kaybetmeniz mümkün değildir.' diye böldüm onu. 'Öldüğümü sanmanız ise yararlı ikimize de. Hem sizi bana uzak tutar, hem de beni size."

'Söylediklerin saçmalık kuyusundan alınmış damlalar sadece. Yer ve gök şahidim seni gece gündüz düşündüğüme ve özlediğime.'

'Benim de bu kalede geceler boyu uyuduğum uykular şahittir sizsiz kavuştuğum huzura. Derhal burayı terk etmenizi rica edeceğim, zira hava sizin her soluğunuzla daha bir kirleniyor.'

Kapıyı işaret ettim. Üzerimde geniş, siyah bir cübbe vardı. Karnımı saklıyordu.

'Sensiz gitmeyi nasıl düşünürüm? Tut elimi haydi, tut ki kaçırayım seni bu cehennemden.'

'Cehennem mi? Asıl burası, senin cehenneminden kaçmaya muvaffak olup sığındığım cennet. Ölsem de oraya bir daha dönmem, hem sen de canlı bir beden yerine cesedimi oraya götürmeyi tercih etmezsin.'

'Yeter! Saçmalıyorsun.' dedi Zeyn ve kolumu kavramaya gayret etti. Ona izin vermedim, hatta hançerimi çıkarıp ona doğrulttum. Olduğu yerde durakladı.

'Bu kadar zaman burnumun ucundaymışsın. Bu kadar zaman bu kadar yakınımdayken nasıl oldu da seni bulamamışım?'

'Ezelden beri bu kusura sahipsiniz. En başından beri gözünüzün önünde olanı görmeyi reddederdiniz.

Bakardınız, lakin göremezdiniz.'

Hançeri indirdim.

'Ben artık bu evde yaşıyorum, bu evin hanımıyım. Gördüğünüz üzere Ömer bin Halid'in karısıyım.'
Zeyn'in yüzü paramparça olurken sözlerimi kesmedim. 'Onun oğluna gebeyim.'

Zeyn geriye çekildi. Gözlerini eğer ilk kez, o an görseydim hiç şüphesiz simsiyah derdim. Gece gibi siyah.

Zeyn terk etti evi bir sorun çıkarmadan. Zaten o gittikten çok az bir süre sonra da Ömer geldi eve.

ŞİFAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin