Siyah YAKAMOZ
10. Bölüm
"Selin! İçeriye git."
Tıslarcasına çıkan sesi ona dönmemi sağladı. Sesi sert,bakışlarıyla karmaşıktı . Ben bulunduğu durumu sonrgularken o yeniden daha yüksek sesle
"Selin içeriye dedim!"
Dedi. Bana bakmadan bağırarak konuşması gözlerimin dolmasına neden oldu. Kızgın gözlerimle gitmeden önce kıza baktım. Gözyaşlarım akmasına müsade etmeden yanlarından ayrılırken Ali'nin omzuna çarptım. Tabi o bunu hissetti mi? Orası muammaydı. Sabah ki gibi içimden dinlemek geçse de içimdeki şeytani yanıma uymadım. Yemek masasına geçerken gözüm hala koridorun orda açık olan kapıdaydı.
"Kimdi? "
Bakışlarımı Savaş'a çevirdiğimde meraklı gözleriyle karşılaştım.
"Bilmiyorum. Ali gelince öğrenicez onu!"
Belki de gerçek sevgilisiydi. Olabilirdi. Normal olurdu zaten sevgilisi olması. Ama sevgilisi varken beni ne diye boşuna harcadı bu çocuk. Dengesiz, ma yak bi psikopat olabilirdi ama sevgili olsa iyi olurdu heralde.. Yanına bir kaç gündür milletin yanında öyleyiz diye tahmin ediyorum. Ama etmemeliyim dimi.!
Banane...!"Ali. Oğlum kimdi gelen? "
Kaşları çatık, boynunda kızaran ve belirgeşen damarınla içeri girdi Ali. Bir açıklama bekler gibi suratına bakarken açıklama yapmaması da çabasıydı galiba..
Beni geçtim kuzenine bile cevap vermekte acizdi. Oturduğum yerden kalkarken tıpkı onun gibi kızgın, umursamazdim. Karşı sandalyede oturan kuzenime baktım. "Ben gidiyorum Nazlı. Teyzem atarsa durumu idare edersin."
"Nereye?" Ali kızgınlığın arasında sonunda konuşmayı başarabilmis görünüyordu. Ama şu dakikadan sonra umrumda değildi. Az önceki kıza sorsun hesabını! Bana değil!
Yanından geçeceğim sırada kolumdan tutarak durdu. Bakışlarımız kestiği an karşılıklı volkanın forkurdamasına tanık oldum. "San nereye gittiğini sordum!"
"Ben de cevap vermedim. Çünkü şu dakikadan sonra... bana hesap sormaya hakkın olmadığını düşünüyorum. Hatta daha önce sorduğun hesapları dageri alıyorum. Şimdi rahat bir nefes alabilirsin."
"senin bişeyleri düşünmen beni enterese etmez. Ben istediigm sürece de bana hesab vereceksin.!"
Şaşkın suratımı ona çevirirken hala kendini nasıl haklı buluyordu acaba ya da pardon kendini nasıl bu derece konuşmaya itebiliyordu..
"sen ne sanıyorsun be kendini.! Dışarda senin sevgilinim diyen bir kız kapıya dayanıyor sen hala bana hesab vericeksin diyorsun.! Ne bu kaç kızı idare ediyorsun "
Tamam çogu zaman susmuş bir kız olabilir ama bu defa susamam. Ne zannediyordu bu beni? Tüm bunları yutup yine ona mı dönecegim. Üstelik onu sevmiyorken. Üstelik ona katlanmam için bir sebep yokken..
"Cevap vermene gerek yok. Çünkü vereceğin hiç bir cevap umrumda değil!" Kolumdaki elinden kurtulurken, boşta kalmanın verdiği rahatlıkla kapıya kadar ulaştım.
"Selin... Selin!" Kapıyı ardımdan sertçe kapanırken sinirle yerimde tepinmek istiyorum. Önce o kızın sonra Ali nin kafasını duvara sürterek şimşekler çıkarmak,ardından üstüne bi fıçı dolusu su döküp beyin köklerine kadar yakıp, zarar vermek istiyordum. Erkek değil mi işte! Topunun köküne kibrit suyu dökmeli.
Apartmandan dışarı çıkarken telefonun açılmasını sabırsızlıkla bekliyordum. Göze göz dişe diş Ali Bey! Şimdi sen düşün gerisini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah YAKAMOZ
Fanfiction⚫️ Siyah YAKAMOZ Sekiz yaşında anneden ayrılan, on sekiz yaşına gelene kadar kendi ayakları üstünde durmaya çabalayan, hayatın silesini yiyen bir kız Selin. zeytin karası gözleri , minik burnu, kırmızı eşit dolgunta dudaklarıyla bütün erkeklerin göz...