"SY" "Oyun"

210 22 4
                                    

Hayırlı ramazanlar canlarım. Nasılsınız? Oruç nasıl gidiyor? Havalar baya sıcakladı değil mi? İzmir cayır cayır yanıyor. 😩.

Neyse... Kuzu ile güzel bir bölüm ile yine karşınıza çıktık. Bölümü nasıl buldunuz? Küçük küçük yorumlarda bulunarak bize fikirlerinizi söylermisiniz?

Fazla uzatmadan iyi tatiller... keyifli okumalar... Kendinize çooook iyi bakın...
salanghaeyo.(Sizi seviyorum~)😘😘

Siyah Yakamoz

15.BÖLÜM

"Madem küçük oyunumuzu Ali de öğrendi kartları açık oynamaya başlayalım sizi küçük aptallar!"

Gözlerim kocaman açıldı. Bu her kimse bizi uzaktan izliyor,ne yaptığınızı harfi harfine biliyordu. Erkek mi,kız mi bile belli değil. Seste oynama olduğuna göre kim olduğunu saklamak istiyor olmalı. Ki bunu güzelde başarıyor. Amacı Ne belirsiz. Lakin korkuttuğu kesindi. En azından beni birazdan fazla kotkutuyordu.

Titreyen elimin arasında kayarak düşen telefonu Savaş ani refleksiyle yere düşürmeden yakaladı. Ali'nin ağzından sinir kopup dışarıya taşan küfürler oldukça ağır,ağza alınmayacak laflardı. Kimsenin duyup,duymayacağını umursamıyor. Unursayacağını da düşünmüyorum. Belki de en iyisini o yapıyordu. Sinirle ağzından çıkan sözler içindeki sıkıntıyı dışarı atarak, buhar olup uçmasını sağlıyordu.

"Abi sakin ol. Selin de korkmuş durumda. "

"Amacı ne lan bunun. Ne yapmaya çalışıyo! "

"Bilmiyoruz ama Öğreneceğiz!"

Ellerini saçlarına daldırıp asabice karıştırdı Ali. Gözlerimiz bir an kesiştiğinde duraksadı.

"Korkma. "

Düz tondaki sesi aslında daha çok korkmamı sağlasa danbunu ona belli etmek istemeyek kafa salladım sadece.

"Hadi dışarı çıkalım. Biraz hava alırız"

Savaş ın suratındaki ifade daha fazla konuşmayın der gibiydi işareti alıp dış kapıyı açtım ve önce ben çıktım. Aslında orda da çıkmam gerekiyordu. Şu ara kendimi birinin ya da birilerinin yanında görmem gerekiyordu zira kendim bile iyi olduguma inanamıyordum.

Kimliği belli olmayan biri tarafından oynatılıyorduk. Her birimizi piyon olarak kullanıyordu. Zamanı gelince hiç acımadan hepimizi sahadan dışarı atacaktı. Yapmak istediği,hayal ettiği de buydu sanırım. Beni korkutarak geri püskürtmeye çalışıyordu. Ona hiç bir zarar vermeme rağmen benimle oynaması can sıkıcıydı. Korkutmaya çalışması da cabasıydı.

Arabanın arkasına binerek yol boyu olanları düşündüm. Öndeki kuzenler olayları düşünüp, tartışırken, ben sadece beynimin içinde dolanan düşünceler arasında savaş içersindeydim. Çıkış yolu bulamarakda yanaklarımı şişirerek sıkıntıyla nefesimi dışarı saldım. Başımı camdan çekerek one döndüğümde dikiz aynasından Ali ile gözlerimiz kesişti. Gözlerimdeki anlamı çıkarmaya çalışırcasına yakamozlarını çekmemekte ısrar etti. Endişemi belli etmemek için ilk gözlerini kaçıran ben oldum

"Nereye gidiyoruz "

Aslında havayı değiştirmek için biraz rahatlamaya çalışıyordum. Ama tabi kendim böyleyken çok ta iyi sonuçlar beklemiyordum.

"Villaya biraz aileyle vakit geçirmemiz lazım!"

Savaş in konuşmasına ali kaşlarını çatarak bakmıştı. Doğrusu bana da biraz garib gelmişti. Ben çözüm arancak falan sanıyordum.

"Sırasını şimdi oğlum ya çek sahil e hava alıcam biraz."

"Tam da şuan sırası az kaldı zaten. Hem mantıklı düşünün biraz. Böyle bir durumdayken villa dan başka yer pek de güvenli olamaz."

Siyah YAKAMOZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin