Siyah YAKAMOZ

"SY" "Unutmak.!"

Meraba Yakamoz okurları ;)
Ben zeynep :) şu biraz arıza, sıkıntılı yazanlardan. :) size yakamoz olarak seslenmeyi sevdim sanırım bundan söyle böyle olsun :) bölümü geçiktirmemek adına gece gece bitirip paylaşıyoruz :)
Yanlız bi sıkıntımız var :/ votelerin sayısı çok güzelken yprumlar neden bu kadar az diye düşüniyorum hep. Fikirlerinizi ve özellikle de şu psikopat Ali hakkında fikirlerinizi merak ediyoruz :)
Benim söyleyeceklerim bu kadar gibi sözü yasminime bırakıyorum :)

Selammm güzel okuyucu ailemiz ☺

Keyifler nasıl?

Kuzuyla yeni bir bölüm daha yazdık sizler için. Umarım seversiniz. Sizce nasıl bir bölüm olmuş? Gelecek olan bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz? Tahminler? biz bir iki kelime güzel kalplerinizden bahşeder misiniz? Yaparsanız çoook mutlu oluruz. .

Sizi fazla sıkmak istemiyorum. O yüzden sizi bölümle baş başa bırakıyorum. Gelecek bölümde görüşmek üzere.... sevgiyle kalın.... ( yazar burda tv programına bağladı )

*************

Siyah Yakamoz

8.Bölüm

Ali Mertoğlu 'dan

Bir tokat insana nasıl hisstmettirebilir? Bilmem ama bana hiç iyi şey hissettirmiyordu. Ondan yediğim ilk tokat değildi belki. Lakin bir kız yüzünden,hele de ortada ciddi olmayan bir duygu yüzünden yapması... içimdeki öfke ateşini alevlendirmisti. Gözlerimi kendini baba zanneden adama çevirdiğimde aynı sinirli bakışlarla karşılık aldım. Boynumu sağa sola yatirarak kutlettim.

"Bana...Selin'e,özelikle aramızdaki ilişkiye hafif alıp,dokunmaya kalkarsan... olacaklardan ben sorumlu olmam. Selin benden giderse Güneş hanimda aynı şekilde senden koşarak uzaklaşır. "

Konuşmanın devam etmesine müsade etmeden odayı terk ettim. Kızgınlıkla bastığım zemin isyan der haldeydi. Dilleri olsa ana avrat düz gider,bütün kufurleri açıkça söylerdiler.

"Ali!" Solandan hızla geçerken duymak istediğim en son sesler arasındaydı Selin'in ki. Şu an o ağzını boşuna yoruyordu. Seslenişlerini sağır olmuscasina duymuyordum. Veya duymamazlığa veriyordum. Çelik kapıya geldiğimde çok gücü yetecekmis gibi kolumdan tutup durdurmaya çalıştı.

"Alii!"

İsmimin ikinci kez aynı sesden duyulması umrumda degildi. Aslında bakarsak şuan kimse umrumda degildi. Belki tamam alışmıştım Haluk Mertoğlunun savunmasız bıraktığı her seferinde parçalara ayırdığı oğlu olmaya ama bu sefer ki başka bi türlüydü be..

"SONRA SELİN.! "

Haklı olarak sesim yüksek seviye de çıkmıştı. Bu umrumda degildi selin in birazcık da anlayışlı olmaya ihtiyaçı vardı. Tamam belki itiraf etmek istemesem de onu yanımda istiyordum şuan ama bu yanlıştı. Bu Benim gibi biri için fazla yanlışlık içeriyordu. Kim olarak isteyecektim onu yanımda? Sahte sevgilisi olarak mı? Yoksa teyzesinin üvey oğlu olarak mı? Ben daha iki duruma da alışmış sayılmazken Selin i istemem saçma ve mantıksızdı..

"ali ne oldu? Nereye gidiyorsun? Bişey mi yaptı-"

"bişey olduğu yok işim var çekil şimdi.!? "

"Ben de geliyorum o zaman."

Kollarımı sinirle şaşkınlık arası Göğsümden birleştirdim. Çarpık gülümsemem yüzümdeki yerini aldı." Nereye geliyorsun? Okulun ne olacak ?"

"Dün seni beni alıkoydun şimdi de kendi isteğimle seninle geliyorum. 2 gün gitmedim diye sınıfta kalmam ya." Göz kırptı ve kapıdan çıktı. Bu kız beni gittikçe şaşırtıyordu. İstediğim şey ben uğraşmadan ayağıma gelmişti. Arkasından ona yetisirken o arabanın orda bekliyordu." Hadi ama ağaç oldum burda."