Sizce Kavin güzel mi ?
Bu arada sınır aşılmış ve yeni bölüm geldi :) Yeni sınırımız yine 15 yıldız ve 30 yorum :)
Satır arası yapıp düşüncelerinizi yazarsanız mutlu olurum küçük zehirciklerim :)
Bu arada çok çok çok kısa bir zaman sonra hüzünlü bölümler gelmeye başlayacak ama size bir şey sormak istiyorum . Lütfen bunu cevaplarsanız çok sevinirim.
Sizce kitap daha fazla devam etsin mi yoksa en fazla on bölüm daha olup final mi yapsın ?
Ben uzatmak istiyorum ama açıkçası sizler de sessiz kalınca acaba bitirsem mi diye düşünmüyor da değilim ama bunu sizin cevaplarınız belirleyecek :)
*****
Eve geldiğimiz de ilk işim Pika'mı sevmek oldu. Tüylerini ıslak bir bezle silip taradıktan sonra koltuğun üzerine bıraktım.
'' Pika sen burada bekle annnecim senin yemeğini hazırlayayım tamam mı? Söyle bakalım salata mı istersin yoksa yeşillik mi getireyim ? '' diye sorduğum da kafasını iki kez sallayınca sanırım ikisini de istiyor demek olduğunu düşündüm.
Mutfağa gittiğim de ilk işim dolaptan salatayı alıp küçük dilimler halinde doğramak oldu. Daha sonrasında dolaptan yeşillikleri de çıkarıp salata ile birlikte aynı tabağa koydum. Tam mutfaktan çıkacaktım ki suyu unuttuğumu fark edip küçük bir kapa suyu da doldurunca diğer hazırladığım yemeklerle birlikte Pika'nın yanına gittim.
'' Al bakalım Pika'cım. Ben yokken çok acıktın değil mi ? Benim suçum yok gerçekten açıklayabilirim. Aslında gece ben gelecektim ama o Ayşe denilen kız yüzünden bayıldım. O odun baban da beni kendi evine götürmüş o yüzden anne gelemedi dün gece '' dediğim de Pika'nın beni dinlemediğini anlayınca gülümsedim.
'' Tamam tamam sen yemeğini ye annecim . Ben bir duşa gireyim sonra kafeteryaya gidip çalışmam lazım ama söz akşam seninle anne - kız akşamı geçireceğiz '' diyerek adımlarımı odama yönelttim.
*****
Kafeteryaya giderken bu sabah geldi aklıma. Her ne kadar yalan söylemeyi sevmesem de bu sabah ' Hiçbir şeyi duymadım ' diyerek yalan söylemiştim. Sadece onu değil kendimi de kandırmayı seçmiştim. Sanki bu işi ne kadar kurcalarsam o kadar çok üzüleceğimi hissediyordum.
Bu düşüncelerle yolu bitirmiş kafeteryanın kapısına gelmiştim farkında bile olmadan. İçeriye girdiğim de bir masa hariç hepsinin dolu olduğunu gördüğümde bu kadar geç kaldığım için kendime çok kızdım.
Mutfağa ilerleyip üzerimde ki hırkayı ve çantayı askıya asarak Emre'ye bakındım. Emre ileri de siparişleri hazırlamaya çalışırken çok masum duruyordu. Daha fazla onu izlemek yerine yanına ilerlemeye başladığım da geldiğimi hissetmiş olacak ki arkasını döndü.
''Kavin'im neredeydin ? Hemen iş başı yap da şu müşteriler gider gitmez seninle konuşmam gereken bir konu var '' diyerek işine devam etti.
Ne konuşacağımızı merak ederek bütün gün çalışmıştım ve müşteriler azalacağına daha da artıyordu.
Akşam saatlerine geldiğimiz de müşteriler nihayet tamamen bitmişti ve ortalığı temizlemeyi de bitirmiştik. Gün içerisin de boş vakit bulamadığım için Pika'nın yanına gidip yemeğini verememiştim ama sabah fazla fazla yemeği yanına bıraktığım için de aklımda kalmamıştı. Gerçi kuzumu çok özlemiştim .
'' Kavin'im sen de çok yoruldun '' diyerek oturduğum sandalyenin yanına geldiğin de Emre hiç beklemediğim bir şey yaptı.
Ellerinin içerisin de şifa olduğunu düşündürecek kadar iyi masaj yapıyordu Emre. Bunu bizzat omzuma yaptığı dinlendirici el hareketlerinin tadına bakarak onayladım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PANZEHİR
Romance''Cesur sevgilim benim '' diye fısıldayan Emre'ye baktığım da çaresizliğini görmek ürpermeme neden oldu. Hıçkırıklarımı durdurmaya çalışarak kendime bir kaç saniye tanıdım ve '' Cesur değilim '' dedim . Gerçekten de cesur değildim ki ben . '' Hayır...