Merhaba arkadaşlar. Dersler başladığı için biraz ara vermek zorunda kaldım. Multimedyeda bir video var. Onu izlemenizi istiyorum. Kötü mü oldu bilmiyorum ama özenerek yaptığımı bilmenizi isterim. Herkese iyi okumalar.
Boş bir bardağın içine akıyordu bütün güvenme kromozomlarım
. Düşünme gücümü zorluyordu tüm olanlar. Kim beni böyle bir ihanete uğratmış olabilirdi ki ? Neden güvendiklerim güvenimi boşa çıkartıyordu çoğu seferde ? Bu kişi aklını çok fazla miktarda kullanmamış olacaktı ki sonucunun kötü şeylere varabileceği ihtimalini göz önüne getirmeden söylemişti onu önceden ne kadar sevdiğimi. Ama kim yapmışsa bunu bundan sonra hayatımın en ufacık bir saniye diliminde bile yer alamayacağı kesindi. Öfkelerime yenik düşmüş bir halde evin kapısını anahtarımla açtım. Ayakkabılarımı kapının önünde çıkardıktan sonra kapıyı yüksek bir sesle vurup içeri girdim.Koltuk değnekleri hala kolumun altındaydı .Kızlar tahmin ettiğim gibi televizyonun önüne geçmişlerdi." Hoşgeldin Toprak. " bana baktığında ise değneklerimi farkettiğini anladım. " Ayağına ne oldu ? "dediğini takmamakla beraber önemli soruyu sordum.
" Kim yaptı ? " sorum onları fazla şaşırtmış olacaktı ki birbirlerine anlamsız yüz ifadeleriyle baktılar.
" Ne ? Neyi kim yaptı ? " diye söze girdi Tuğçe .
" O kendini çok iyi biliyor. Sizden başka Koray ' ı sevdiğimi bilen yoktu. Bunu kim söyledi ona. " kendimi elimden bir kaza çıkmaması için tutuyordum . Hepsi birbirinin yüzüne garipseyici bakışlar atıyordu. Suçluyu hepsinin yüzüne bakarak da anlamaya çalışabilirdim.
" Sinem yoksa sen misin ???" bütün bakışlarımı ona siper etmiş durumdaydım.
" Toprak saçmalama . Tabi ki de ben değilim. Benden böyle bir şeyi beklediğine inanamıyorum. Ayrıca bunu kim yaptıysa sonucu gerçekten sadece senin için değil benim için de kötü olur. " Sinem yapmadım diyorsa yapmış olabileceği ihtimalini direk kafamdan sildim.
" Sinem ben burada hepinize güveniyordum. Ve buradan birisi beni çok kötü hayal kırıklığına uğratacak biliyorum. " . Tuğçe ile Sevda birbirlerine bakıyorlardı. Onlardan mı şüphelenmeliydim yoksa ?
" Toprak biz ..." büyük bir şaşkınlıkla onlara bakıyordum. "Koray o kadar ısrar edince söylemek zorunda kaldık ."
"Neye ısrar etti ya ! "
" Anlamış demekki hal ve hareketlerinden. Gerçekten zorladı ve belki bilmesi sizin açınızdan iyi olur diye düşünmüştük. "Ellerimi sert bir şekilde sıkmaya başladım. Batan tırnağım her ne kadar acıtsa da.
"Ya siz nasıl böyle bir şeyi yaparsınız ? Ben sizi kardeşim yerine koyup dökmüştüm bütün dertlerimi size. Bu muydu karşılığı ? Güvenemeyecek miyim ya ben kimseye ?"
" Biz Özür dileriz. İyi sonuçlanabileceğini düşünmüştük. Yani belki sizin aranızda ..."
" Sus. Devam ettirme. Bitti ya bitti . Bu mu bahaneneniz. Sizi affetmeyeceğim bunu bilin. Sakın benimle konuşmaya falan çalışmayın. Çünkü ben sizin yüzünüzü görmemek için elimden geleni yapacağım. " hızlı adımlarla yürüyüp sert bir şekilde odanın kapısını kapattım. Komidinin üstünde duran anahtarı alıp kendimi mahkummuşçasına odaya kapattım. Kendimi yüz üstü yatağa fırlattım ve birisi kapıyı çalmaya başladı.
"Toprak açar mısın ? Konuşalım. " bu Sinem'in sesiydi.
" Lütfen Sinem konuşmak istemiyorum. Lütfen !" bütün olanlardan yorulmuş bedenim bana uyuma komutunu verirken , ben tüm olanları düşünmek için zaman istiyordum kendimden.
Ama anlaşılan düşünmeye zaman kalmayacaktı . Göz kapaklarım yavaş yavaş kapanırken uyumak ve saçma sapan rüyalar görmek hiç zor olmayacaktı. Şimdi ise sadece sessizlik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürüyen Gölgem
Teen FictionHayatındaki yanlışlara bir de doğru katmaktı sadece isteği. Bu üniversiteyi kazandıktan sonra özgür olmak istiyordu , sadece bunu düşleyerek gitmişti oraya. Ama kader onun peşini bırakmamıştı. Sevgi beslediği insanlar tarafından her zaman ki gibi or...