Arkadaşlar öncelikle yorumlarınız için çok teşekkür ediyorum. Bu aralar zamanım pek olmadığı için yazamadım. Kusura bakmayın. Votelerinizi ve yorumlarınızı da eksik etmeyin lütfen :D
Gözümü hafifçe açmaya çalıştım. Etrafı net göremiyordum. Bu bulanıklık geçtikten sonra kafamı yukarıya doğru kaldırdım. Kafamın yukarısında korku filmlerinden sıçramış sanki hepsi bana doğru patlatılmış ışıklar vardı. Altımda çok rahatsız bir yatak ve çevremde beni izlemekte olan insanlar. Neredeydim ben ? Niye etrafımda toplanmışlardı ki ? Baş ucumda Buğra dikilmişti ve ev arkadaşlarımın hepsi Buğra 'nın yanında kantin sırasına girmiş gibi bekliyorlardı.Gözlerimi açtıktan sonra kızlar yatağımda toplanmışlardı zaten. Aralarında fısıltı şeklinde konuşuyorlardı. Ne dediklerini anlamaya çalışsam da bu çabam pek işe yaramadı.
Sesim fazla çıkmıyordu ama alçak bir tonda 'Bana ne oldu ? En son dışarıya çıkmıştım , yağmur yağıyordu ve gerisini hatırlayamıyorum. Hastanede ne işim var ? Lütfen söyler misiniz ?' dedim.
'Toprak bak ben senden çok özür dilerim. Böyle olacağını bilseydim...' Buğra daha konuşmasını tamamlamadan lafını yarıda böldüm.
' Buğra , özür dilenecek bir şey yapmadın sen. Senin de suçun benim gibi sadece sevmekti o kadar. Uff... her neyse bu konudan daha fazla bahsetmeyelim olur mu? dedim.
' Pekii. Sen öyle çıkınca ben de dayanamadım peşinden çıktım. Bardan adımımı atar atmaz küçük bir toplulukla karşılaştım. Oradaki kişinin sen olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Ama topluluğun içine girdiğimde orada yatan sendin. (anlatırken bile gözleri dolmuştu ama yine de devam etti.) Seni yavaşça kucağıma almaya çalıştım ve o arada yanımdaki insanlara ona ne oldu diye sordum. Oradan bir amca araba çaptı dedi ,aralarında kesin intahar etti diyen bile oldu. Herkes kafasına göre bir şeyler diyordu zaten. Daha fazla vakit kaybetmeden seni aldım ve bir taksiyi durdurup ona bindim. Başından kan akıyordu. Sana bir şey olsaydı ben dayanamazdım bu vicdan azabıyla.' dedi Buğra.
' Ama bak bir şey olmadı maşşallahım var.' hafifçe doğruldum 'Aaa ! yani inşallah iyi olacağım demeye çalışmıştım.' doğrulduğumda belim çok acımıştı. Ama yine de onlar üzülmesin diye gülümsüyordum.
'Toprak bize neler oldu anlatacak mısın ? Daha fazla meraklandırma bizi ne olur .' dedi kızlar. Haklıydılar. Merak etmeleri çok normal ama ben onlara nasıl anlatacaktım ki rezil olma serüvenimi?
Kendimi toparladım ve ' Buğra sen bize biraz izin verir misin ?'dedim. Buğra'nın yanındayken konuşamayacağımı çok iyi biliyordum.
" Tabi ki . Ben kantindeyim. Bana ihtiyacınız olduğu zaman beni ararsınız , olur mu ?" onun bu tavrı da beni hiç şaşırtmamıştı. Güvenilir ve iyi birisi olduğu her halinden belliydi.
" Aaa Buğra şey telefonunu vermedin. Ateş yakarak ulaşamam herhalde değil mi ? " dedim gülümseyerek.
"Bak ya onu hiç düşünemedim . Benim aklımda buraya kadar yetiyor. Yapacak bir şey yok. Bizi de böyle kabul edeceksin Toprak Hanım. Neyse be sana vereyim telefonumu çok dır dır yaptım." dedi.
Telefonunu aldıktan sonra "Sen çok iyi bir arkadaşsın biliyorsun değil mi ? ' dedim.
' Şımartıyorsun beni bak fazla övülmeye değer bir insan olduğumu düşünmüyorum ama neyse sen öyle diyorsan. Yine konuşmaya daldım bak. Neyse be çıkıyorum siz de kız kıza konuşun. Ateş yaksak daha havalı olurdu aslında ya ? 'dedi.
Kapıyı kapatmadan önce göz kırptı ve ben de ' Kendine haksızlık ediyorsun.' dedim ve gülümsedim.
" O çocukla nasıl hemen arkadaş olabilidiniz ?"
" Aslında benim peşimden çıkıp buraya getirmesi bile onun ne kadar iyi bir insan olduğunu gösterir. Benim böyle bir insanı çok fazla tanımama gerek yok sanırım. "
" Doğru diyorsun. "
"Kızlar öncelikle ben nereden başlayacağımı bilemiyorum. Yani değer verdiğim bir insanın beni küçümsemesi.."
"Ne küçümsedi mi yok artık ya . Kızlar yürüyün şunun ağzının payını verelim."
"Ya saçmalamayın . Zaten yeterince rezil oldum. Size en başından beri olanları anlatacağım. Ama sakin olun. "onlara bütün yaşadıklarımı tek bir ayrıntı kaçırmadan söylemiştim.
'İnanmıyorum ya sana bunu nasıl diyebildi aklım almıyor. O çocuk seni tanısaydı emin ol böyle bir şey söyleyemezdi. Eee ne yapacaksın bundan sonra ? Hiç bir şey olmamış gibi mı devam mı edeceksin yani ?'
'O kadar da değil. Kalbim çok kırıldı. Onu nasıl affedeceğim ben de bilmiyorum. Kızlar bana bir şey söyleyin . Böyle çaresiz olunca çıldıracakmışım gibi oluyor.'
'Yapacağın tek şey senden gelip özür dilemesini beklemek. Özür dilemeyecek kadar da öküz değildir herhalde değil mi ? '
"Şu an hiçbir şey bilmiyorum ya. Aklım çok karışık. Her an saçmalayabilirmişim gibime geliyor. Neyse şu konuyu kapatalım da kızlar ben daha fazla burada kalmak istemiyorum. Buğra'yı arayın da gelsin olur mu ? Eve gitmek istiyorum ben sadece."dedim. Kendimi çok halsiz ve bitkin hissediyordum aynı zamanda çaresiz .
"Olmaz ya saçmalama . Daha kafandaki bantı çıkarmadılar." dediler.
"Kızlar lütfen daha fazla ısrar etmeyin . Hadi Buğra'yı arayın. Bakın hen hiçbir şeyim yok." der demez ayağa kalktım ve zıplamaya başladım. Ağrılarım olsada fazla çaktırmadım.
'Tamam ya tamam. Sen otur yerine bir yerine bir şey olacak.'
Bundan sonra açıkçası ne olacak ben de çok merak ediyorum. Bana , bize....
Bu arada arkadaşlar yorumları için '' rum_nur , meleg61 , 34343az ''arkadaşlarımıza ve diğer kendi arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Bu bölümü de sınavlarımın arasında yazdım. Lütfen yorum yapın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürüyen Gölgem
Teen FictionHayatındaki yanlışlara bir de doğru katmaktı sadece isteği. Bu üniversiteyi kazandıktan sonra özgür olmak istiyordu , sadece bunu düşleyerek gitmişti oraya. Ama kader onun peşini bırakmamıştı. Sevgi beslediği insanlar tarafından her zaman ki gibi or...