Esila -
Geldiğimiz yer, çocukluğumuzun vazgeçilmez yeriydi, Çağlayla küçükken ne zaman kötü hissetsek buraya gelir çözüm yolları arar kafa dağıtırdık. Burada ağlar burada gülerdik.
Bir anda kendimi çocukluğumuzun gectigi yerde bulunca çok duygulanmistim..
Yaa çağlaa diyip boynuna atılmıştım, tıpkı eski günlerdeki gibiydik.
Sanki daha önce yaşadığımız hersey film şeridi gibi geçiyordu gözümün önünden.
Cagla elinin arkasında sakladığı elma şekerleri de uzatınca , mutluluktan havalara uçacak gibi hissetmiştim.
Ne öfkem nede hüznüm kalmıştı,artık çağlanın yanımda olacağı hissi bana şimdiden güç veriyordu uzun zamandır ilk defa bu kadar iyi hissediyordum.
Uzun bir süre vakit geçirdikten sonra hastaneye gidip rapor almıştık, yoksa devamsızlıktan kesin kalacaktım.
Yarın okuldan sonra buluşmak için randevulastiktan sonra veda edip evlere dağılmıştik.
Ağır ağır hem düşünüyor hem yürüyordum..
-- tam eve yaklaşmıştım ki biri kolumdan hızla çekip kollarının arasına almıştı.
Bu kokuyu cok iyi tanıyordum, gözlerimin dolmaya, ayaklarımın gücünün yavaş yavaş çekildiğini derinlemesine hissediyordum. Sanırım bitmisti, herşey yoluna giriyor derken, yeniden yaklaştığını biliyordum..Etrafta kimse yoktu, nefes nefese kalmış, ellerim buz kesilmişti.
Bu özlediğim bir o kadar da öfkeli olduğum insanı dayanılmaz derecede hissediyordum.
Başımı yukarı kaldırmaya korkuyordum.kaldırdığım da artık göz yaşlarımin hakimiyetimi kaybetmiştim, hasret kaldığım, canım cikicakcasina heyecanlandiran adam karşımdaydı.
Ama o adama baktığım gibi bakamiyordum.
Benim o gözlerine derinlemesine baktığım adam beni asla yarı yolda bırakmazdı tek kelime etmeden, eksik bırakıp gitmezdi.Ellerini ittirip, 'çekil karşımdan!
Dedim, fısıltı gibi bir o kadarda buruk sesimle.
Hala gözlerinin içine bakamiyordum, eğer gözlerine bakarsam dayanamazdım, biliyordum.Çünkü biliyordum ki hala deli gibi aşıktım. İçimden bağıra bağıra haykırmak geliyordu ama bir şeyler engel oluyordu.
Bütün gücümü yitirmiştim.Dönüp gitmeye çalışırken, arkamdan:
Buğra - herkes çok gördü seni bana! Böyle olmasını benmi istedim sanıyorsun. Nereye gittiğimi ne durumda olduğumu, neden gittiğimi, ne acılar çektiğimi nerden biliyorsun ki!
Anlatmama fırsat bile vermedin.--Buğranin sözleri karşısında kelimeler gücünü yitirmişti. Ne dediğini anlayamıyordum.
Arkamı döndüğüm de çoktan uzaklaşmıştı.Artık dayanacak gücüm kalmamıştı, olduğum yerde dizlerimin üzerine çöküp ağlamaya başlamıştım.
Ne demek istediğini anlamamıştım ama gözlerim hala onun üzerindeydi, öylece gidişini izliyordum..Hava oldukça soğuktu.. Zorla yerimden kalkmaya çalışıp nefes nefese ilerlemeye çalışırken birden yalpalayarak yere düştüm.
Avuçlarım soğuk karların içine gömülmüştü.
Kalkmak zorunda olduğumu biliyordum..
Ama yavaş yavaş kollarımda gözlerim de gücünü yitirmişti, etraf bulanmıştı,en son gördüğümse, sesini duymaya çalışıp da duyamadığım sevdiğim bey di...-BUĞRANIN AGZINDAN
Fazla ağır konuşmuştum. Oda haklıydı uzun zamandır nerde ne acılar çektiğimi bilmiyordu, belkide gerçekten onu birakabilecegimi düşünmüstü ama bilmiyordu ki bizim için ilk savaşımızı veriyordum.
Soylediklerim benim bile canımı yakmistı. Kim bilir o ne haldeydi.Arkamı döndüğüm de boynuma Apansız bir uyuşma girmişti, başımdan kaynar sular dökülüyordu.
Mavi gözüm yerde oylece yatıyordu.
Bütün gücümle yanına gitmistim, haykirislarima söylediğim tek kelimeye tepki veremiyordu.
Kollarımın arasına alıp, ambulansı aradım.Göz yaşlarımın ardı arkası gelmiyordu,onu öyle görmek hançer acısı veriyordu.
Ne olur, ne olur bişey olmasın sana..
-allah kahretsin nerede kaldı bu ambulans!!Ambulansın gelmesiyle, Kollarımın arasindan alıp, hareketsiz bedenini sedyeye koymuşlardı.
Gidene kadar ellerini bırakmamıştım. Ona bir şey olacağı düşüncesi bile öldürüyordu, canımdan can alıyordu..ESILANIN AGZINDAN
Gözlerimi açtığımda, hastane odasindaydim, başımda annem ve babam bekliyordu.
Ne cevap vereceğimi ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Kendime bile bir cevabım yoktu ki aslına bakarsan.
Annemin gözlerinden iki damla yaş akmıştı.
-Beni çok korkuttun kızım.. Buğra orada olmasaydı belkide ne halde olacaktın.'evet beni buraya getirende annemleri arayanda belli olmuştu.
Zavallı kadın beni bu hale getirenin o olduğunu bilse bu sözleri heba eder miydi aceba..-B Ben iyiyim anne merak etme, n nasıl olduğunu anlayamadım.
-- doktor korkulacak bir şey olmadığını ve eve gidebileceğimi söylemişti.
Kapıdan çıktığım da sinirlerim bir anda tavan yapmıştı yine, Buğra hala ne yüzle buradaydı.
Beni görünce hızla yanıma geldi ve kendine doğru çekti, neye uğradığımı anlamamıştım, gariplik şu ki biraz önce sinirlenen bendim ama şuan ittiremiyordum, ayrılasım gelmiyordu, ben bu adama neden karşı koyamıyordum..---
Annemlerin gelmesiyle çekmişti sıkı sıkı sarmaladığı kollarını, ve bende bir nebze kendime gelmiştim.
Hiç bir sey söylemeden arabaya inmiştim.
Ama Buğra da bizim arabaya doğru geliyordu. Kahretsin sanırım oda bizimle gelecekti.Annem babamin yanina ön koltuğa oturmuştu, Buğraysa tam yanıma, kokusunu hissedebilecek kadar yakınıma..
Başımı cama yaslamış öylece dışarıya bakıyordum.
Bir anda elime değen başka bir elle içime ürperti ve titreme girmişti, bu Buğranin eliydi, çektirmeye çalışırken daha sıkı tutmuştu.
Yüzünü bakamıyordum,karşı koyamadığımı biliyordum ama ona olan öfkem hala geçmemişti kolay kolayda geçmeyecek gibi gözüküyordu.Buğra nın evinin önüne gelince annem binlerce kez teşekkür etmişti, çıkmadan son bir kez bana bakıp, ağzının içinden üzgünüm.. Diyebilmisti.
Heh üzgünmüş, bunu bir anda bırakıp giden, sonra hic bir sey olmamis gibi geri gelen ve bu hale gelmeme sebep olan adammı söylüyordu.
En çokta kendime kızıyordum, canımıda acıtsa, bu adamın söylediği herşey farklı bir etkileşim yapıyordu, kalbime dokunuyordu, ve hala deli gibi heyecanlandırıyordu.
Eve girdiğimde annem yatağıma yatırıp, yarın okula gitmeyeceksin bol bol dinlen ve güzel güzel uyu bebeğim,dedi ve yanağıma ufak bir buse kondurdu.
Zavallı annem ne kadar da üzülmüştü beni o halde görünce, kendim için iyi olamıyorsam bile onlar için olmalıydım.
Gözlerimi yumdum ve uykuya bıraktım yorgun ve ağır bedenimi..