Aşk Ve Hoşlantı

7 0 0
                                    


Bugün damarlarımda kan yerine
Ayrılık dolaşıyor
Bugün ellerime ellerin yerine
Yalnızlık dokunuyor
Ve aşk şimdi çok uzakta uyuyan bir çocuğun kalbidir
Ve şimdi bir kalbi bir bedenden
Ayırıp gitmenin tam vaktidir..

Gözlerimi açtığımda, perdeden süzülen günışığı bütün odamı aydınlatıyordu,bütün gücümle gözlerimi ovuşturuyordum.

Aynadaki yansimami görünce, halsiz ve bitkinligimin her türlü anlaşıldığını fark ettim.

son zamanlarda bir çok şeyi ne kadar da büyütmüştüm gözümde,güçlü olmalıydım, dimdik ayakta durmaliydim.

**
İlk işe kurumuş göz yaşlarımı yıkmakla başlamıştım,daha sonra odama gidip en sevdiğim kıyafetlerimi giydim ve nefis kokuları takip ederken mutfakta buldum kendimi, annem yine harikalar yaratmıştı.

Bir yandan kahvaltımı ederken bir yandan da annemin öğütlerini dinliyordum.

Ağzımda biriken lokmalarla kahvaltı masasından kalkmaya çalışırken annemin söylediği son şey, bütün lokmalarin boğazımda kalmasına sebep olmuştu, ağzım açık anneme bakıyordum.

Hiç bir şey söylemeden bir an önce odama geçtim, bugünümü mahf edecek sözü ne yazıkki annem söylemişti, istemeden söylediğini biliyordum ama beynimde yankı yapacak kadar sinirlenmistim.
-esila sencede buğra hoş bir çocuk değil mi?

De ne demek! zavalli saf kalpli annem,keşke anlatabilsem o adamın bana nasıl acı verdiğini, beni nasıl yüzü üstü bırakıp hayatımı mahf ettiğini.

Düşünceler beynimi kemirirken, bütün vücudum alev alev olmuştu, öfkeden bütün bedenim titriyordu, göz yaşlarım yine birikmişti gözlerimde ama bu kez akitmayacaktim,akıtmamaliydim, çünkü tek bir tanesi dahi hak etmiyordu.

**
Banyoya girip küveti doldurdum ve içine en sevdiğim kokulu köpükten döktüm, belkide şuan tek ihtiyacım olan buydu, bir yandan kendimi suyun mayhoşluğuna ve sakinleştirici etkisine bırakıp, bir yandan da bugün neler yapmam gerektiğini düşünüyordum.

Sahi, bugün okuldan sonra çağlayla buluşmak için sözleşmiştik, tek sorun onun okuldan epeyce geç çıktığı ve benim o saate kadar ne yapacağımdı.

Düşüncelerimi kenara bırakıp, küvetin içinden çıktım. Banyodan çıkmadan önce dişlerimi fırçaladım ve kurulanmaya başladım.

**
Odama geçtiğim de telefonumun sol üst kenarındaki kırmızı ışığın yandığını fark ettim, sanırım bir bildirim gelmişti.

Ekranı açtığımda anlamsız bir şaşkınlık içersinde buldum kendimi..

GÖNDEREN: '' CAN''
Uzun zamandır merak ediyorum seni, okula da gelmiyorsun, ve o günden sonra tek bir mesaj bile atmadın, özür dilerim,düşüncesizlik ettim bazı şeyleri düşünemedim bencillik ettim biliyorum, seni kaybetmek en son istediğim şey ve çektiğim vicdan azabı beni yerle bir ediyor, lütfen mesajıma cevap ver en azından iyi olduğunu bileyim..

Can'a ne kadar kızgın olsam da çok üzülmüştüm,aslına bakarsan hiç te kötü biri değildi hatta onun yanındayken bir çok şeyi unutup güzel vakit geçirebiliyordum.
İç sesim beklemediğim düşünceler sokuyordu. (çağla geç çıkacak akşama kadar aylak aylak duracağına canla buluşsan fena etmezsin)

Saçmalıyordum, bu düşünceyi hemen aklımdan çıkarmam gerektiğini biliyordum ama iç sesim bir türlü müsade etmiyordu, sonunda da kazanan o olmuştu.

Telefonumun mesajlar kısmına girip :

Gönderen: Esila
Alıcı: CAN
Mesaj: bugün okula gelmeyeceğim, Eğer sende gitmek istemessen, görüşmek hiç te fena olmaz?

Göndermiştim bile, bu halde bile bu öz güveni nerden buluyordum anlamıyorum.

Tam telefonu komidinin üzerine koymuşken, gelen bildirim sesiyle yeniden elime aldım.

Gönderen: CAN

Mesaj: Beni ne kadar şaşırttığini ve mutlu ettiğini bilemezsin, sadece saat kaçta ve nerde buluşacagimizi söylemen yeterli, senin için her zaman müsaitim..

İçimden yavaş yürü derken, buluşacağimiz saati ve yeri mesaj atıp, hazırlanmaya başladım.

Bugün yeni bir gündü ve benim için de herşey yeniden başlasın istiyordum, bugünün anlam ve önemine, bembeyaz mini bir elbise çıkardım.

Geçen yaz gittiğim tatil yerinden almıştım ilk defa giyecektim, altına da gümüş rengi Babetlerimi giyip, aynadaki son görüntüme baktım, oldukça iyi iş çıkarmıştım,saçlarıma da hafif dalgalar verip sade bir makyaj yapıp evden çıktım.

Buluşacagimiz yer mütevazi ufak bir kafeydi, burasını oldum olası çok seviyordum, belkide bütün aksesuarların kırmızıyla, en sevdiğim renkle dekora edilmesindedir.

Ve canın gibi gelmesiyle, kalbim anlamsız bir şekilde hızla çarpmaya başlamıştı, sanırım bazı şeyleri aynı anda yaşıyordum.

AŞK VE YOĞUN HOŞLANTI.

ARKADAŞLAR BÖLÜM KISA OLDU ÜZGÜNÜM EN KISA ZAMANDA DAHA UZUN BIR BÖLÜMLE BURADA OLUCAM, HOŞÇAKALINN :*<3

Sevdiğim BeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin