Zaman Ağır Ol Henüz Erken

6 0 0
                                    

Nedendir bilmiyorum ama buğra kadar olmasada 'can' dan da fazlasıyla Etkileniyordum.

Ablam aşkı, hoşlantıyı ve sevgiyi birbirinden ayir, bunlar aynı anda da yaşanabilir dediğinde ne  demek istediğini anlamazdım, şimdi bütün parçalar yerine oturuyordu, henüz sevgi denilecek kadar yoğun değildi ama vücuduma alev basacak kadar çok hoşlanıyordum.

Bir yanım buğraya içten içe ihanet ediyormuşcasina kötü hissedderken, bir yanımda onun yaptıklarını düşünüp daha beterini yapmaya teşvik ediyordu.

**
Can'ı görünce sağ elimi kaldırıp olduğum yeri işaret etmiştim, beni gördüğünde hafif bir tebessüm edip bana doğru gelmeye başladı.

'Can: Beni nasıl şaşırttığını söylemiş miydim?
Dedi.

Bunun üzerine dudağımı kıvırıp, ego kasan yanımla : evet söylemiştin, dedim.

-Akil mi bırakıyorsun insanda, seni görünce herşeyi unutuyorum,dedi ve belli belirsiz bir tebessüm etti.

**
Bir süre sonra ikimizde susmuş, öylece etrafımızdaki insanlara bakıyorduk,ne o birşey diyebiliyordu ne de ben, en sonunda dayanamayıp-

CAN- Bir an için seni gerçekten kaybettiğimi sandım,iyiki buradasın, eğer senide kaybetseydim kaybedecek hiç bir şeyim kalmazdı.

Söylediklerine hem üzülmüş, hemde duygulanmıştım, bana ne kadar değer verdiğini, iliklerime kadar hissediyordum.
Bir an için kendimi çaresiz hissetmiştim. Eğer canla olursam buğra yi tamamen kafamda bitirmem gerekirdi, buda mümkün değildi, bugrayla olur mu olmaz mı henüz oda çelişkiliydi.
Yine kendimi bile bile nasıl bir işe sokmuştum hayret ediyordum.

Böyle yaparak can'ı umutlandirdigimi biliyordum, ama onunla olmak bana iyi geliyordu. Bir an için bencillik mi ediyorum diye düşünmedim değil, hatta tamamen bencillik ediyorum, kendi mutluluğum için, can'ı kullanıyordum. Aslında kullanmak kavramını vermek istemiyordum ama bütün yollar ona çıkıyordu sanırım.

Canın bir cevap beklediğini biliyordum, ama bütün gerçekleri bilmek onun da hakkıydı. Nereye kadar umut verecektim ki, bu onu üzmekten, banada vicdan azabı çektirmekten başka bir şey yapmazdı.

**
Artık konuşmaya hazırdım.
-Can benim sana söylemem gereken şeyler var.

-Dinliyorum.

-Gerçekten dinlemek istediğine emin misin,bunu duyunca belkide benden nefret edeceksin,bunu göze alıyor musun?

-nefret edeceğim en son insansın.Artık başlar mısın anlatmaya?

-hayatımın en güzel noktasındaydım, tam yeni bir başlangıç yapacakken karşıma birisi çıktı, aslında çocukluğum dan beri hep vardı ama kendime açıklayamiyordum bunu. Bir gün onun da bana aynı hisleri duyduğunu öğrendim ve o an kalbimin ritmi herşeyi açıklığa kavuşturdu, meğerse ben aşık olmuşum. Bilmeden fark etmeden oldum olası o adama aşık olmuşum. S sonra hiç bir şey beklediğim gibi olmadı, o adam mutluluktan çok acı verdi bana, işte tam o an, ilgiye ihtiyacım olduğu zaman sen çıktın karşıma, sana umut verdiğimi bile bile sırf bana iyi geliyorsun diye yanımda kal istedim. Bencillik ettim, onu unutmayı kolaylaştıracak sandım ama olmadı,sana duygum yok diyemem çünkü bilinmezin, karmaşanın içindeyim,ve henüz sana açıklayamayacak kadar kafam karışık,tek bilmen gereken onun yanında olduğum kadar olmasa bile senin yanında da bir o kadar kalbim çarpıyor, şimdi benden nefret edeceksin belkide ama bütün gerçek bu.

Can başını ellerinin arasına almış, donuk bir şekilde beni dinliyordu, konuşmam bittiğinde hiç bir şey demeden kalktı olduğu yerden ve gözünden düşen tek bir damladan ne kadar acı çektiğini anlayabiliyordum, bu acıyı çok iyi tanıyordum. Gözlerimde yaş birikmişti dışarı çıkmaya ramak kalmıştı, gitme sende gitme demek geliyordu içimden ama tek kelime etmeye hakkım bile yoktu.
Döndü son bir kez baktı ve hiç bir şey demeden öylece gitti..

Gittiği için kızmaya hakkım yoktu, hak etmiştim yaşadığım acı yetmiyormuş gibi aynısını bende ona yaşatmıştım, halbuki onu en iyi benim anlamam gerekirken, kendimdende herseyden de nefret ediyordum..

Sevdiğim BeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin