**
Uyandığımda göz altlarımda mor torbacıklar oluşmuştu.
Başlıca sebepleri belliydi;
*düzensiz uyku
*ağlamak
*sigara
Uzun bir zamandır bunları fazla fazla uyguluyordum, ne yaşadıysam yaşadımdı, artık kendime çeki düzen vermem gerekiyordu.
Yatağımdan kalkıp,direk banyoya gidip ilk önce yüzümü yıkadım ve ardından hemen kil maskesi yapıp göz altlarıma salatalık koymuştum.
Maskemi temizkeyip hafif bir fondöten sürüp son halime bakmıştım, oldukça iyi görünüyordu eski haline kıyasla.
Üzerimi giyinip, günlerdir oturmadığım kahvaltı sofrasında en baş köşeye geçtim,sadece ablam vardı evde, annem teyzeme gitmişti abimse yine hangi cehennemdeydi bilmek bile istemiyordum.
Bu sabah mükemmel bir gazla uyanmıştım fakat yine morelim bozulmuştu ablam kahvaltı ettiğimiz süreçte tek laf etmemişti, gözleri kan çanağı olmuş ve dolu doluydu,sanki dokunsan ağlayacak gibi.çok didişirdik ama onun en ufak bir sıkıntısında en az onun kadar bende sıkıntıya giriyordum, ne olursa olsun hiç dayanamıyordum.
Ablam duş almak için banyoya girmişti, bir anda ablamın telefonuna yeni bir mesaj gelmişti hatta bir değil iki değil bir çok defa artık önemli bir şey olabileceğini düşünüp, mesaja bakmaya karar verdim.
Mesajlara bakmanın pişmanlığını şimdiden yaşıyordum demek bu yüzden üzülüyordu canını sevdiğim ablam, onu ne kadar da iyi anlıyordum hatta kendimi kötü sanarken ablam çok daha zor şeyler yaşıyormuş nerden bilebilirdim ki, bencillik etmiştim kendimden başkalarının sorunlarını hiç düşünmemiştim. Ablama gelen mesajlar sevgilisi enis abidendi.
- Eda bizi yanlış anladın lütfen dinle konuşmam için bir şans ver ve açıklayayım sana herşeyi, gördüğün kızla benim hiç bir ilgi ve alakam yok, senin üzerine asla gül koklamam be güzelim lütfen yapma böyle.
-ya cevap ver artık tanımıyorum o kızı diyorum neden anlamıyorsun,fazla alkollüydüm ne yaptığımı bilmiyordum ben çok üzgünüm bunları yaşatmayı asla istemezdim.
Daha yüzlerce mesaj.. Şerefsiz oğlu şerefsiz ! Ablamın canını ne kadar da yakmış, asıl kendi salaklığımı yanıyordum ablam bu denli şeylere göğüs gererken ben nasıl olurda onu bu kadar görmezden gelip bencillik ettim.
Enis onun kendini bildi bileli ilk ve tek aşkıydı, nasıl olurda böyle bir şey yapmıştı gavat!
Kim bilir canı ne kadarda yanıyordur canım ablamın, bir çare bulmam gerekiyordu fakat şimdilik bunu askıya alıp bir an önce okula gitmeliydim.
Ayakkabılarımın bağlarına kurdele yapıp çıkmıştım evden,ve şanslı günümde olmalıyım ki belediye otobüsüne ucu ucuna yetişmiştim.
** okula giri girmez tabelalar gözüme tekrar çarpmıştı sahi ya bugün muzik başvurularının son günüydü. Derin bir nefes alıp, müdüre hanımın yanına girip başvuru yaptırdım, bir anda karar vermiştim ama olsundu. Artık düşünerek yaşamayacaktım, yaşayarak görecektim.
Yarışmaya tam bir hafta vardı iyi çalışmalıydım fakat şimdi girmem gereken derslerim vardı ve ben yeterince boşlamıştım, kafamdaki düşünceleri askıya alıp, sınıfa doğru yürüyordum yürüyordum ama sınıfa girer girmez yalpalanmam bir olmuştu yine bir şaşkınlık yine bir şok.
Can bizim sınıfta ve tamda benim sıramda oturuyordu, Azra ise cam kenarında başka bir sırada şaşkınlığımı gizlemeye çalışıp, burada benim sıramda ne işin var dercesine boş boş gözlerine bakmayı tercih etmiştim.
Dün yüzüne gerçekleri söylediğim de yıkılan adam bugün dimdik karşımda duruyordu hemde benim sıramda hemde hiç bir şey olmamış gibi.
Can- tamaaam bakma öyle, burda be işim olduğunu soruyorsan artık bu sınıftayım ufak anlaşmazlıklar yaşadım ve boş yer kalan tek sınıf sizin sınıf olduğu için buraya geldim, Zeynep hocada burada oturmamı uygun gördü sanırım azrayla fazla çene yapıyormuşsunuz, diyip belli belirsiz tebessüm etti.
Yanımda oturmaktan fazla keyif alacağı şimdiden belliydi, gözlerimi devirip kendimi derse verdim.
*BİR HAFTA SONRA
işte sonunda beklediğim gün gelmişti yarışmaya tam anlamıyla hazırdım.
Kalben'in sadece beni sev şarkısını söylemeye karar vermiştim.
Herşey hazırdı tek eksiğim yoğun çalışmalardan dolayı bir türlü almaya fırsat bulamadığım elbisemdi, onu da hallettikmi herşey tamamen hazır olacaktı.
Yaptığım son provadan sonra,her zaman alışveriş yaptığım mağazaya gelip, kafamda profillendirdiğim elbiseyi buldum, üzerime giydiğimde askıda gördüğüm gibi bir haylide üzerimde çok güzel durmuştu, belimin ince kıvrımlarını kalıp gibi saran siyah bir balık elbiseydi, kendime hayranlıkla bakıyordum.
-- Yarışmaya son bir saat kala, güzellik salonuna gidip yaptırdığım dağınık topuz elbisemi tam anlamıyla bütünlemişti.
--- Yarışmanın başlamasına son 15 dakika duyurusundan sonra çantamdan bordo rujumu çıkarıp son kez üzerinden geçmiştim herşwy tamamdı, derin derin nefes alıp herşeyin güzel olmasını diledim, 3.sırada benim söyleyecek olmam heyecan veriyordu. 'Yarışma başlamıştır!'
--iki arkadaşımda şarkılarının hakkını vermişti bol aşkılarla uğurlandıktan sonra, heyecandan ismimin anons edildiğini dahi anlamamıştım, azra yanıma gelip, 'şşş iki saatir ismin anons ediliyor, nereye bakıyorsun böyle avanak avanak, çabuk olsan iyi olacak, yoksa bütün çabaların boşa çıkacak.
Haklıydı bir an önce çıkmalıydım sahneye, heyecanlanacak bir şey yoktu, şarkımı söyleyip gelecektim.
Azra boynuma sarılıp, herşey güzel olacak, şimdi çık ve göster kendini! Dedi.
---sahneye çıktığımda herkes sonunda dermişcesine, yüzüme bakıyordu.
-- Yatak boş oda boş ev boş
Duvarlara vuran ışık
Yüzümde karanlık
Yine mi sen
Bayram günü gibi gelen..
Kaçamadım külleri hala sıcak,
Kalbimi durdurup
Kaybolan bir tuzak oluyor..
Her soka..k
Hiç bir şey istemedim,
Ne yatak be oda, nede ev sende bırak herşeyi sadece beni sev.
( bir ana başka bir ses bana eşlik etmeye başladı, erkek sesiydi bu hemde çok tanıdık bir ses, kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu,ellerimse zıngır zıngır titriyordu.
Henüz kim olduğunu anlayamadığım bu ses neden yüreğimi acıtıyordu..
Bakamıyordum,bakmaya korkuyordum, sadece boş boş şarkımı mırıldanmaya devam ediyordum.
Gözüm tam karşımda oturan can'a takıldı, yüzü öfkeden ateş gibi kızarmış, avucunu sıkıyordu, ve en sonunda bir hışımla terk etti gitti salon kapısını çarparak.
Gözlerimi kapattım ve şarkıma devam ettim..
Dizlerimde dizlerin,
Boynunda.. ellerim..
Ne olur yine yeniden,
Her gece her gece,
Doğalım mı sevgilim
Doğalımmı sevgilim...
Ve artık gözlerimi açmıştım, herkes ayağa kalmış, şiddetli bir şekilde alkış tutuyordu.
Başımı sol tarafıma çevirdiğimde, gözlerim yuvalarından fırlamıştı, dilim tutulmuş, zaman durmuştu, canıma can katan, canımı derinlemesine yakan nefesimi sonuna kadar tüketen adam karşımdaydı..
