6.Bölüm komutanla tanışma

52 5 0
                                    

Şimdi karakola yaklaşmıştık. Kanama iyice artmıştı kendimi kötü hissetmeye başladım komutan geldi ve "dayan oğlum 3 kilometre kaldı şurada" dedi. Bunun üstüne turnikeyi iyice sıkılaştırdım şimdi kanama azalmıştı ama bacağımı az hissetmeye başlamıştım tam bacağımla uğraşırken otobüs bir anda durdu. Komutan "sırtlayın hemen" dedi ve diğer insanlar da beni omuzlarına aldılar. Revire doğru giderken komutan bana soran gözlerle bakmıştı,elimde silahım kafamda kaskım ilk günden revire gidiyordum elimle hazır ol benzeri işaret yaptım sonra içeri girdik. Doktor hemen sedyeye aldı turnikeyi gevşeterek incelemeye başladı. Acıma engel olamıyordum bende kafamı dağıtmaya çalıştım. "Adınızı öğrenebilirmiyim" dedim. Bir yandan yaraya ağrı kesici hazırlarken "lale peki ya sen,telsizci" dedi hafif sırıtarak. "Yavuz memnun oldum" dedim ve yüzündeki gülümseme kayboldu yaraya iğneyi saplamasıyla sıçramam bir oldu. "Sakin ol şimdi ilaç etkisini gösterir" demişti Lale hanım. Ama sözlerinin yarısı yankılanır gibi oldu sonrasında gözüm karardı ve derin bir uykuya yattım. Gözlerimi açtığımda komutan başıma gelmiş bakıyordu. Hemen ayağa kalmaya çalıştım,komutan hemen göğsümden yatağa bastırdı beni. "Emredersiniz komutanım" dedim. Komutan oturdu ayağımın ucuna ve "evlat duydum ki yoldayken kahramanlık örneği sergilemişsin afferim şimdi bu gün istirahat edeceksin yarın görev başına" . "Anlaşıldı komutanım" demiştim yakasından okumaya çalışmıştım ismini ama okuyamıyordum hala bulanıktı etrafım. Sonra tekrar uyku bastırdı gözümü kapattım ve yine uykuya dalmıştım. Yeniden uyandım başımda Lale hanım ve anladığım kadarıyla otobüstekiler vardı. İçlerinden biri "amma uyudun be uyan artık" dedi. "Uyandım uyandım" dedim sonra yardımlarıyla giyindim ve "lale hanım yardımlar için teşekkür ederim" dedim. Lale hanım "artık komutanım"diyerek sırıttı ve masasına döndü. Yemekhaneye gittik biz yeniler olarak arka saflarda oturuyorduk televizyona uzaktık ama sesi geliyordu. Televizyonda kendimi gördüm. Şok olmuştum otobüsün güvenlik kamerası herşeyi çekmişti mevzi alışımı,telsizi alışımı ve vuruluşumu. Birden aklıma gelmişti. Yola çıkarken jandarma 45 saniye demişti gerçekten de ölen askerin haberi 45 saniyeydi. Şok olmuştum hemen kalkıp can havliyle komutana koştum "komutanım arama yapmam gerekiyor" televizyonu izliyor olacak ki eliyle git işareti yaptı. Hemen koşmaya başladım soluğu telefon odasında aldım. "Komutandan iznim var"deyip hemen numarayı çevirdim. Annem bağırıyordu ağlamaklı bir şekilde "anne" dedim. Hemen sesi düzeldi bağırdı babama gel buraya diye ben iyiyim bacağımdan vuruldum birşeyim yok dedim hemen annemden ah yavrum vay yavrumlar gelmeye başladı tam o sırada bir ses geldi "ne oldu anneni mi özledin tel siz ci" dedi annem "kim bu" dedi. Ben "anne kapat telefonu acil işim çıktı" dedim ve sorgulamadan kapattı. Şimdi "nooldu tilki mermi mi istedi canın" dedim tilki dememle beraber telsizci koşmaya başladı. Tilki "yoo merak ettim buraya ne kadar dayanırsın anneni aramadan, ama olmadı ben en az 2 gün demiştim arkadaş kazandı iddayı hiç olurmu böyle"dedi gülmekle karışık bir şekilde. Ben ise "bence ölümün üzerine oyun oyna benim öldüreceğime emin olabilirsin" dedim ve tam o sırada komutan elimden aldı telefonu. Apar topar dışarı çıkarıldım. İçeriden sesler geliyordu. Komutan "nooldu tilki yavru kurtlar la mı oynuyorsun şimdi de". Karşıdan öyle bir cevap gelmiş olsa gerek ki içeriden bir vurma sesi geldi hemen ilerlemeye başladım tam o sırada kapı açıldı. Kapının açılmasıyla beraber komutan "er yavuz yarın sabah odama bekliyorum seni" diye bağırdı arkamı döndüm ve bağırdım "emredersiniz komutanım"diye bağırdım. Koğuşa girdiğimde herkes etrafımı sarmıştı ne oldu diye soruyorlardı. "Tilki diye biri çağrıya karıştı ondan dolayı " dedim. Arkadan bir abimiz çıktı ve dedi ki "tilki mi sert kayaya çarpmışsın ufaklık buranın elebaşıdır o sana sardıysa vay haline " dedi ve bıraktı. "Yarın ola hayrola dedim ve o sırada koğuş nöbetçisi bağırdı ışıklar sönüyor yat yat " diye uzandım ve gözlerimi kapattım bacağım sızlıyordu ama işte oluyordu yine o güzel uykunun kollarına düşüyordum.

Son VazifeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin