Ertesi sabah kalktım içeriden annemin ağlama sesi geliyordu hemen üstümü dahi değiştirmeden koştum."ne oldu anne" diye bağırdım yoldayken. Yanına vardığımda elinde bir zarf ağlıyordu babam da yanımda annemi avutmaya çalışıyordu. "Ne oldu baba" dedim. "Al kendin bak" dedi ve zarfı bana doğru uzattı. Askeriyeden geliyordu mektup atanmıştım ama o alttaki alan. Alttaki görev yeri kısmına bakınca kanım donmuştu. Hakkari Şemdinli Durak jandarma karakolu yazıyordu. Adeta şok geçirmiş kadamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Mektubu bir kenara attım annemi sakinleştirdik. Babam la balkona çıktık o sigarasını ben çayımı içiyordum ama kara düşüncelere dalmış bi halde. Babam "hayırlısı olsun üzme kendini sen yaparsın" demişti. Ama o da en az annem kadar üzülmüş ve üzüntüsünü gizlemiş bir haldeydi. Biraz zorlansa ağlayacak gibiydi. Yatıştırmak için "tabi ya benim babam eski jandarma" dedim. Yüzünde hafif bir gülümseme belirdi ama geçmemişti acısı. Belki de geçiremeyecektim geri dönene kadar. Kahvaltımızı ettik ardından kahvenin yoluny tuttuk. İkimizinde başı önde halsizce. Sanki zorla gidiyor gibiydik. Kahveye vardığımızda İsmail amca bağırıyordu "yavuz oğlum atanma sonucun geldimi". Başımı öne eğince bir terslik olduğunu anladı ve sustu. Çaylarımızı içerken yine İsmail amca açtı konuyu. "Eee nereye atanmışsın bakalım"dedi. Demesiyke beraber bütün kahve sustu. Şimdi herkes bizi dinliyordu. "Yarın gidip teslim olacağım" dedim.İsmail amca "o zaman bizede kahraman mehmetçiğimize uğurlama yapmak düşer değilmi ahali" demişti. Herkes ortamı yumuşatmak için yaptığını anlayıp kocaman bir alkış tuttular. Ama işe yaramıştı ortam yumuşamış bende ve babamda hafif bir neşe çıkmıştı gün yüzüne. "Hadi bakalım saat 7 de bizim evin önüne gelsin herkes"dedi babam ve kahveden ayrıldık.Eve vardığımızda annem birkaç takım sivil kıyafet hazırlıyordu. Gözleri hafif nemli ama bir o kadar da gurur içinde."endişelenme anne inşallah sağ salim gidip geleceğim" demiştim,pek te inanmasam da." Annem bu içimdeki hafif korkuyu görmüş olacak ki "üzülmüyorum oğlum sen korkma yeter o bana" demişti hafif hüzünlü bir gülümsemeyle. Ortamı yumuşatmak için"peki ya yemekte ne var bakalım" dedim. Şimdi en içten gülüşüyle "tavuk suyu çorba ve hünkar beğendi var en sevdiğinden" demişti. Bu sözler adeta bir aşk gibi kulağımda çınlamıştı. Aşk seyince aklıma geldi,Şuleye ne diyecektim.Hemen yemeğimi hızlıca yemeye başladım. Annem"hayırdır oğlum sen yavaş yemeyi severdin" dedi. Ben "askere alıştırma yapıyorum
" dedim şakayla karışık. Babam "kerata sen desene Şuleyle konuşucam". Ailecek güldük "ellerine sağlık annecim" dedim ve kalktım. Babam "koş koş hadi ne kadar hızlı o kadar zaman" dedi sırıtarak. Annem hafif bir dirsek darbesiyle "büyüdü be baksana kız arkadaşını bile merak ediyor,sen yanındaki kadını bile umursamıyorsun" dedi.Güldüler sarıldılar,ama ikiside üzgün bir haldeydiler sanki robot gibi,duygusuz.Odama çekildim Şuleyi aradım konuşmaya başladık.Şule "eee bakalım nereye atandın?" Dedi. Ben "Şule bende bunu açıklayacaktım sakın üzülme ama Hakkari Şendinli Durak Jandarma Karakolu"dedim. Bununla beraber sustu ağlamaya başladı. Hemen teselliye başladım "üzülme bak sana hem daha yakın olacağım otobüsle ziyaretime de gelirsin" dedim. Gerçekten de yakındı Şule Bitliste oturuyordu. Ama bu Şuleyi teselli etmeye yetmiyordu. Hemen konuyu değiştirip havayı dağıttım. Saat 12 olunca "Şule benim artık yatmam lazım yarın teslim olucam". Şule "aman Allahım ne yaptın?"dedi. Ben "birşey yapmadım askerliğimi yapmak için askerliğe teslim olucam" dedim. Şule hemen çemkirdi "ufff bende başına bişey geldi sandım senin uykun gelmiş hadi uyu" dedi. Ben de "sözüne uyacağım hadi görüşürüz" dedim. Şule "görüşürüz aşkım"yazdı ve uyudum, ertesi gün teslim olacaktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Vazife
Algemene fictieHayatı zor sanan ve odtü den yeni mezun olan yavuzun askere çağrılarak hayatı tanıması