"Wohaa elin gerçekten lezzetli!"
Sehun yemeklere yumulmaktan fırsat bulduğu anda söylediğinde masadaki herkes onu onayladı.
"Henüz yeni öğreniyorum. Eksiklerim ve basit yemeklerim adına üzgünüm. Bir sonraki sefere daha lezzetli ve zor yemekler yapacağım."
O her ne kadar böyle dese de obur takımımız yemekleri dakikalar içinde tüketti. Kyungsoo yaptığı yemeğin beğenilmesi hissine bayılmıştı. Yüzünde parlak bi gülüşle misafirlerini ağırlıyordu.
"Sehun hepsini sen yedin, biraz da Baekhyun'a bırak!"
Chanyeol çemkirdiğinde onun dışındaki herkes Baekhyun'un yüzündeki gururlu ifadeyi görmüş oldu. Sehunsa söylenene kulak asmayarak yaptığı şeye devam etti.
"Eee beyler, işler nasıl gidiyor?"
Tatlı tabaklarını masadakilere dağıtırken sordu Kyungsoo. Jongin onun bu ev hanımı görünümüne feels geçirmekle meşguldü.
"Choi Minho'nun resmini yayımladığımızda dükkan biraz daha yoğunlaşmıştı. Şimdiyse nefes almaya fırsat bulamıyoruz. Yani oldukça iyi~"
Yanıtlayan Jongdae oldu. Lafı bittikten sonra önüne konan tatlıdan bir yudum aldı ve orgazm oluyormuş gibi -hatta biraz daha fazlası- bir ses çıkardı. Yüzündeki ifade Kyungsoo dışında herkeste mevcuttu.
"Abartmayın be, alt tarafı cheesecake."
"Alt tarafı mı? ALT TARAFI MI?! DOSTUM BU BİR ŞAHESER, BUNU DÜNYA MİRASLARI LİSTESİNE ALMALILAR!"
Kyungsoo kıkırdayarak göz devirirken diğerleri Baekhyun dünyanın en mantıklı teorisini ortaya atmış gibi abartıyla onaylıyordu.
"Ben cheesecake sevmem aslında ama diğerlerindeki o aşırı yoğun tat ve koku bunda yok. Kyungsoo sen harikasın!"
Ve yemek böyle böyle Kyungsoo'yu övmeleriyle geçti. Jongin bu seferlik diğerlerinin Kyungsoo'ya iltifat etmesine göz yumdu. Çünkü onlar yemeğini övdükçe Kyungsoo'nun yüzündeki parlamanın arttığını görmüştü.
"Hasiktir!"
Masadaki herkes yere düşen tabakla beraber anlık olarak yerinden sıçradı. Size sakar sincap Minseok'un da davetli olduğunu söylemiş miydim?
"Pardon pardon, çok pardon! Küfür etmek istememiştim. Aslında... Ehm, neyse ben en iyisi..."
Cümlesini tamamlandırmadan sandalyeden inip yere çömeldi. Jongdae de hemen onun ardından sandalyeden kalktığında diğer herkes şaşkın bakışlarla ikisini izlemeye devam etti.
"Ne yapıyorsun, bir yerini keseceksin!"
Kyungsoo tek kaşını kaldırıp Jongdae'nin tavırlarını anlamlandırmaya çalıştı. O dağdan indim çayıra tiplemeli hırbonun bi anda Kibar Feyzo'ya dönmesi karşısında bir miktar şoka girmişti.
"Ama her yer battı baksana."
"Süpürürüz. Elinle toplaman gerekmiyor."
"Bu hödük ne ara bu kadar kibarlaştı lan?"
Sehun Kyungsoo'nun dışarıya vuramadığı düşüncesine tercüman olmuştu. Anlaşılan diğer herkes de aynı durumdan musdaripti.
Minseok'un kızardığını gören Jongdae ileri atılıp çocuğun belirgin yanaklarına yapışmamak için kendini zor tuttu.
"Utandırmasanıza çocuğu!"
Anlaşılan Jongdae uzun zamandan sonra yeni bir av bulmuştu. Eğer aralarında bir şeyler olursa hiç şüphesiz en büyük destekçileri Jongin olurdu. Böylece Kyungsoo'nun çevresinden şüpheli bir figür daha eksilmiş olurdu. Şşşş, aramızda!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kakao Blank •KaiSoo• √
Teen FictionYaoi bir hikayedir. Yani homofobikler go back to where fucking you came from, bitches!