"Hadi dondurma yemeye gidelim!"
Sabah kahvaltısını bitirdikten sonra inanılmaz enerjik bi tonda atıldı Jongin. Dün akşamki o yarı ölü ruh halinden eser kalmamıştı. Kyungsoo onun o yorgun halinden kurtulmasına sevindi. Önceki gece erkenden yatağa girmişlerdi ve Jongin neredeyse yatar yatmaz uyumuştu. Kyungsoo ise uykusu gelene kadar onu izlemişti. Şşş! Aramızda~
"İşe gitmeyecek misin?"
"Bugün pazar~"
Masanın üstündekileri toparlarken parlak bir gülümseme eşliğinde cevap verdiğinde Kyungsoo'nun içi mutlulukla doldu. Jongin'in evindeki ilk gününü onunla birlikte geçirebilecekti. Oley be!
"O zaman olur~ Ama önce şunları toplayalım."
Masadaki kahvaltılıklardan iki tanesini alıp dolaba döndüğünde Jongin'in arkadan beline sarılmasının şokuyla elindekileri düşürmesine ramak kaldı.
"Yahh! Bu yaptığın arkadan saldırmaya girer!"
Ensesinde olan dudaklardan küçük bir kıkırtı kaçtığında tenine değen temastan huylanıp o da kahkaha attı.
"Çekilsene be!"
Çemkirmesine rağmen hala gülmeye devam ediyordu.
"Hadi sen git hazırlan, ben toplarım."
Geri çıkmadan önce söyleyip Kyungsoo'nun ensesine sulu bir öpücük kondurdu Jongin. Koşarak kaçmasından önce Kyungsoo'dan yanağını onurlandıracak saniyelik bir öpücük kapmayı başardı.
••••
"Neyli olsun?"
Jongin görevli çocuk sormadan önce sorduğunda Kyungsoo hâla karar verememiş görünüyordu.
"Vanilya&Kakao ile Vanilya&Çilek arasında kaldım."
"Vanilya&Kakao&Çilek'e ne dersin?"
Jongin sorduğunda Kyungsoo kendini zengin koca bulmuş kız kuruları kadar şanslı hissetti. Kafasını araba oyuncakları gibi hızla salladığında Jongin onu izlemeye son verip gülümsemesini bozmadan görevliye döndü ve çocuğun gözlerinden kalpler fışkırtarak Kyungsoo'ya baktığını fark ettiğinde gülümsemesi soldu. Hadi canım! Daha önceden Kyungsoo ile böyle bir günün konuşmasını yapmışlardı ama elbette böyle bir manzarayla karşılaşmaya hazırlıklı değildi.
"İki kişilik Vanilya&Kakao&Çilek lütfen."
Kyungsoo'ya onu kıskandığını belli etmek istemiyordu ama sesindeki soğukluğa istese de mani olamıyordu. Çocuk çektiği göz ziyafetinin bölünmesinden hoşlanmamış gibi bi ifadeyle işine döndüğünde Jongin'in abartılı göz devirmesi yüzünden gözleri arkaya kaçmak üzereydi.
Dondurmaları aldıklarında çocuğun eli Kyungsoo'ya değer korkusuyla telaş yapıp ikisini de o alıp Kyungsoo'ya uzattı. Parayı uzattığında çocuk elini hayır der gibi sallamıştı .
"Ben seni tanıyorum!" diye cırladı Kyungsoo'ya bakarak "Senin hayranınım Soo-ah! Lütfen bunları ısmarlamama izin verin!"
Bol ünlemli ses tonuyla söylediğinde bakışları Kyungsoo'yu buldu ve onun kafa salladığını gördü.
"Beni dinlediğin için teşekkür ederim."
Kyungsoo'nun fanboylarının geneli, hayır hayır tamamı eşcinsellerden oluşuyordu ve çocuğun Kyungsoo'ya bakışları içini dışına yansıtıyordu.
Kyungsoo'nun belinden tutup gidecekleri tarafa yön verdi. Arkasını dönüp "İyi günler." dedi ve o benim dercesine gülümsedi.
Pastahaneyi geride bırakmışlardı ki Kyungsoo'nun kıkırtıları kulağına ulaştı. Bakışlarını ona çevirdiğinde kısa çocuk sesli kahkahalar atmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kakao Blank •KaiSoo• √
Roman pour AdolescentsYaoi bir hikayedir. Yani homofobikler go back to where fucking you came from, bitches!