##Geri Dönüş##

78 4 0
                                    

Arabayı çalıştırdıktan sonra bir sigara daha yaktım. Gaza yüklenip anayola çıktım. Arada Sam'a bakıp Lulu ile oynamasını seyrediyordum. Ana yolda son sürat gidiyordum,yol yağ gibiydi. Araba altımda resmen kürküyordü,900 beygirlik motorun innettiği yolda kimsecikler yoktu. İbre 130'daydı ama sanki içerisi 80'le gidiyor gibiydi. Birden Sam;"Baba teyzeme hediye almadık,acaba bize kızarmı ?" diye sordu. Çok düşünceli ve tatlı bir hediye götürüyordum,kızması mümkün değildi. Tek kaşımı kaldırıp Sam'a döndüm;"Teyzenin en büyük hediyesi sensin tatlım."dedim. Sam gülmeye başladı. Gece yolculuklarını seviyordu. Genelde uyuyakalır dı yada lulu'yla oynardı. Hava kararmadan dönmek istiyordum,gece yolculukları canımı sıkıyordu. Saat'ime baktığımda saat 14.47'idi. Hava saat 20.15'de kararıyordu. Daha 5 saatten fazla vardı. Maksimum 2 saate oradaydım,acıkmaya başlamıştım. Dikiz aynasından arada Sam'i kontrol edip gaza yükleniyordum. İbreyi 200'e dayayıp sabit hızla devam etmeye başladığımda arkamda bir araba bana yaklaşmaya çalışıyordu. Sanırım bu Jhon'du. Yarası iyileşmiş ve direk peşime düşmüştü, o fazla pes etmeyi sevmeyen usanmayan biriydi. Eğer onu öldürmek zorunda kalmazsam korumam olarak işe almayı planlıyordum. Arkamı dönüp Sam'e bakarak;" Kemerini bağla tatlım biraz hızlanıcaz."dediğimde beni onaylar şekilde başını sallayarak elini kemere atıp kendini sağlama aldı. İşte başlıyorduk. Yolun virajsız olması işi zorlaştıracak olsada beni asla yakalayamazdı. Arkama baktığımda git gide gözden kalboluyordu,bunun sebebini merak ederek önüme dönerek yola bakmaya devam ettim.

2 saat sonra...

Teksas yazan tabelayı gördükten sonra 10 kilometre doğu'ya doğru sürdüm,2-3 virajdan sonra Marilyn'ın evine varmıştık artık. Sam hemen kemerini çözüp,arabadan aşa indi ve kapıya doğru koştu. Bende arkadan lulu'yu alıp yanına gittim. Kapıyı çaldıktan sonra içerden;"Geldim." diye bağıran Mary kapıyı açtı. Bizi gördüğüne çok sevinen ve şaşıran Mary bizi içeri davet ettikten sonra muhabbete başladık. "Naber Dom ?" dedi. Sesindeki mutluluğu ve heyecanı gizleyemeyerek. "İyiyim Mary sen ?" dedim. Hafif bir gülümsemeyle. "İyiyim bende ama neden aramadın ?" diye sordu. Biraz üzgün şekilde. "Üzgünüm Mary. Sam'i sana bırakmam lazım. Çok geçmeden döneceğim. Ve buraya taşınacağız. Ozamana kadar sende kalmasının bi sakıncası varmı ?" diye sordum. "Tabiyki yok ben onun teyzesiyim unuttun mu Dom ? İstediği kadar kalabilir sen rahatına bak." dedi. "Yakında geri geleceğim." dedim ve Sam'in yanına giderek;" Seni teyzene bırakıyorum ben dönüp işlerimi halletmem lazım ufaklık siz 2 bayan burda uslu uslu oturun olurmu ?" dedikten sonra Sam biraz buruk bir kahkaha atarak;" Tamam olur babacım. Ama sende fazla geç kalma olur mu ? Yoksa Lulu seni çok özler." dedi. Biraz bozulmuş numarası yapıp;" Sadece Lulu özleyecekse onuda götüreyim ?" dedim. Sam birden panik yapıp;" Yok babacım aslında seni en çok ben özlerim. Lulu burda kalsın.Nolur diyerek boynuna sarıldı." Alnından öpüp;" Tamam ufaklık kalsın ozaman ona dikkat et olur mu ?" dedim. Gülümseyip o kısılan gözleriyle bana bakarak başını "olur"anlamında salladı. Kapıya doğru yönelirken Mary'e ona göz kulak ol diyip,göz kırptım. Tamam Dom sende kendine dikkat et dedi. Kapıyı açıp dışarı çıktım. Arabaya binip Tej'i aradım.
★★★★★★★★SON★★★★★★★★

Gecenin KaranlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin