Gecenin Karanlığı

##Aile##

Jhon'dan...
Bir anda George'nin elindeki silahı kızımın kafasına doğru tutarak aşa doğru indiğini gördüm. Beynime sıçrayan kan ile deliye döndüm hiç tereddüt etmeden George'nin sol bacağına ateş ettim beni karşısında göreceğini düşünemeden merdivenlerden aşa yuvarlanarak ayaklarımın önüne düştü. Kafasına tekmeyi basarak onu bayılttım. Kızımın yanına koşup,elini ve ağzını çözdüm göz yaşları içinde o küçücük elleri ile kocaman sarılarak;"Babacım annem nerde ?" Diye sordu. Ellerimle gözlerinden akan yaşları silip;"Annen aşada seni bekliyor bitanem." Diyip alnından öptüm. Telsize basarak Sarah'ı almaları için birini istedim. Sarah aşa inerken bende George'nin kaçmamasi için onu bağlayacak bir ip aramaya başladım. Odasına girdiğimde heryer uyuşturucu ve para kaynıyordu buradaki paraları bir yere bağıslasaniz en güzel şekilde geçimlerini karşılar ve bir daha yardıma muhtaç kalmaz. Masasına oturup çekmeceleri karıştırırken bir tanesinin kilitli olduğunu gordum. Yandaki lambaların kablosunu kopartıp aşa indim ve George'yi bağlamaya başladım. İyice düğümledikten sonra onuda alıp aşa doğru yürümeye başladım.

Dom'dan...
Yukardan ses soluk kesilince bir yere sper alıp beklemeye başladım Jhon'un telsiz sesini duyunca bende yukarıya doğru ilerlemeye başladım. Yolda Jhon'un eşine ve kızına rastladım. Birden aklıma Sam ve Vici geldi onların başına böyle bisey gelse şuan bunu yapana türlü türlü Çin işkenceleri yapıyor olurdum. Düşüncelerden çıkıp yukarıya doğru yürümeye başladım. 1 kat yukarıda Jhon'a rastladım. Elinde güzelce bağlanıp servis yapılmaya hazır şekilde duran George vardı. Telsize basarak herkese aşada toplanması gerektiğini söyledim. Jhon'la beraber merdivenlerden aşa indim. Aşada George'yi bir sandalyeye oturtup sorgulamaya başladım. Tabi ilk önce ayiltmak gerekiyordu. Bir kova soğuk suyu başından aşa yiyince kendine gelen George yaşadıklarının rüya olmasını umut eder şekilde yüzüme bakarak;"Dom lütfen yapma. Sana istediğin kadar para veririm. Yada yönetime sen geç ne istersen yap ama beni öldürme." Diye yalvarmaya başladı. Böyle heriflerden nefret ediyordum en azından susup şerefi ile ölmek varken başkasına yalvarıp köpek gibi acındırmaya çalışıyordu kendini. Jhon'a dönüp;"İstersen sen sorgula." Dedim. Jhon minnettar bakışları ile kafa sallayıp. Boynunu ve ellerini kütürdetmeye başladı. Sonra o hızla George'nin başına geçip yumruklamaya başladı. Hızlı ve net yumruklar atıp onu sersemletmek yerine daha çok acı içinde bırakıyordu. 5-6 yumrukdan sonra artık George yalvarmayı bırakıp tehdit savurmaya başladı. Ağzından etrafa saçılan kanların arasından;"Hepinizin canı cehenneme bunların hepsinin cezasını cekeceksiniz,Peter bunları yanınıza bırakmaz." Sözleri döküldü. Tam Jhon bir yumruk daha atacakken. Elini havada yakalayip;"Dur Jhon." Dedim. Sesimdeki netliği ve sertliği anlayıp kendine hakim olarak geri çekildi. George'nin yumruk yemekten dağılmış yüzüne bakıp;"Sen Peter'e selamımı söyle o anlar." Dedim. Tam geri dönüp gidecekken boynundaki bir parlama gözüme çarptı. Boynundaki gümüş kolyede bir anahtar vardı. Yavaşça eğilip boynundaki kolyeyi kopartıp incelemeye başladım. Tam yere atacağım sırada arkamdan yüksek bir sesle;" Dom onu atma yukarda odasında kapalı bir çekmece var bence oranın anahtarı bu." Dedi Jhon. Arkami dönüp Jhon'a;" Hangi çekmece ?" Dedim. Bana dönüp ellerini sallayarak;" Patron masasındaki en alt çekmece." Dedi. George'nin başına geçip;" O çekmecede ne var George öt bakalım." Dedim. George hâli kalmasada direnmeye devam ediyor kafasını olmaz şeklinde sallamaya başladı. Bu durum beni bile sinir etmeye yetti 2 tane de ben yumruk attıktan sonra işi zor yolla halledeceğimizi anlayıp yukarı doğru yürümeye başladım. Oda,3. Kattaki 4. Odadaydi. Merdivenleri çıkmaya başladığımda George arkamdan hâlâ bağırıyor ve açmamamı söylüyordu. Ama onu dinleyecek değildim. Yukarı çıktım ve odasına girdim. Gördüğüm manzara ile şaşırmış bir halde masaya yaklaştım ve çekmeceye uzandım gerçekten kolye bu çekmecenin kilidine göreydi kolyeyi kilide takip kilidi açtım ve gördüğüm şeyle dehşete düştüm. Ama bunlar...