Bar'a girdiğimde içerde göz gözü görmüyordu. İçeride yanındaki insanla konuşmak için bile bağırmanı gerektirecek yükseklikte müzik çalıyordu. Burası kafa dağıtmak yada sarhoş olmak için geldiğim tek yerdi. Kapıdan girer girmez korumalar selam verdiler. Ağır adımlarla barmenin yanına yaklaşıp;" Her zamankinden olsun."dedim. Başını sallayıp bana özel yaptığı kokteyl'i uzattı. Tek dikişte bitirip yenisini istedim. Etrafta çok insan vardı. Ben etrafa bakınırken yanıma 20 li yaşlarda sarışın yeşil gözlü bir kadın oturdu. Bir tane tekila isteyip etrafa bakmaya başladı. Ben kokteyl'i yudumlarken bana baktığını fark ettim. Umursamayarak içkimi içmeye devam ediyordum. Bi anda telefonum cebimde titremeye başladı. Kaldırıp baktığımda Tej arıyordu. Fazla bekletmeden açtım. Telaşlı bi sesle;" Dom nerdesin ? Hemen depoya gelmen lazım." dedi. Şaşkınlık içinde;" Ne oldu Tej ? Ne bu acele bi sorun mu var ?" dedim. Ordan yükselen silah sesini duyar duymaz;" Dayan geliyorum. " dedim. Kokteyl'lerin parasını bırakıp acele ile bardan çıktım. Evle bar arası 5 sokaktı normalde burayı yürüyerek gitmek 10-15 dakika sürerdi. 5 dakika içinde eve gelip masanın üzerinde duran 5 şarjör'ü cebime atıp kapıdan çıktım. Garajı açıp arabaya atladım. Birden gaza yüklenip son sürat depoya sürdüm. 45 dakikalık yolu 10 dakikada geldiğimde deponun kapısının önünde 3 tane siyah Chevrolet amerikan stil yanaşmış ve içeriden silah sesleri geliyordu. Arkalarına durup arabadan indim ve silahımı çekip mermiyi namluya verdim. Hepsinin sırtı kendi arabalarına dönük olduğu için beni görmediler arkalarından çıkıp 3 adamı vurdum. Ve bi köşeye siper aldım. Adamlar ne olduğunu anlamadan Tej revolver'ı ile üzerlerine kurşun yağdırmaya başlamıştı. Bende siper aldığım yerden çıkıp 4 kişiyi daha vurdum. Adamlardan teki beni fark edip ateş etti omzumu sıyıran kurşunla siper alıp biraz bekledim. Adamların dikkatleri dağıldığı için birer avlanıyorlardı bizim ekip tarafından. İçerden sesler azalmaya başlayınca bulunduğum yerden kalktim ve içeri girdim. İçerdeki tek kalan adam Jhon'du. Arkasından yaklaşarak silahımı kafasına dayadım ve;" Yakaladım." dedim. Jhon elindeki silahı bırakıp ellerini başının üzerine koydu. Sesi çıkmıyordu,içerdekilere naber çocuklar bakışlarını atıp yaralanlar varmı diye baktım sadece Benjamin sol omzunu dutuyordu. Ona dönüp;Ben iyi misin ?" dedim. Alaycı gülümsemesini takınıp;"Patron beni bilirsin burda en iyi benim." dedi elini yukarıya kaldırıp gülmeye başladı. Tej'de bunun üzerine;"Tabi az öncede Dom'u arayalım diye ağlayanda bendim değilmi Ben ? "dedi. Bütün ekip Ben'e bakıp gülmeye başlayınca ben surat asarak;"Saol patron ben iyiyim."dedi. Gülemeden edemedim bu ekip benim çocukluk arkadaşlarımdan kuzenimden oluşuyordu aslında onları riske atmak istemezdim ama gelmeyin desem hepsi bir olur bu seferde beni döverlerdi. Gülümseyip kafamı Jhon'a çevirdim söylediklerimi yapacağa benziyordu. Sinirli şekilde;"Ayağa kalk." diye kükredim. Sonra ona döndüm ve...........
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Karanlığı
ActionEski bir mafyanın yolu eski iş arkadaşları ile tekrar kesişmiştir. Keyif alarak okumanız dileğiyle...