NOVICE WITCH'S LOVE ✔

-6. Bölüm-

''Seni ısırmak istiyorum.'' Kai söylediğinde, Sehun şok olmuş bir ifade ile Kai'nin kucağındaydı hala...

Sehun, anın etkisi ile sadece gözlerini kırpıştırırken, Kai'nin lilaya dönen gözlerine bakakalmıştı. Ona ametist taşını hatırlatıyordu. İrislerinin kenarı daha koyuyken, içeriye doğru açılan bir renkteydi ve Sehun baktıkça büyülendiğini hissediyordu.

''Ne oluyor burada?'' Ses ile yeninden kendine gelip aşağı inmişti. Daha çok Kai'nin kucağından aşağı atlamıştı.

''Hiçbir şey... Chanyeol.'' Sehun, ikisine kızgın bir şekilde bakan Chanyeol'e dönüp cevap vermişti.

Kai, bu sırada aktif hale gelen dürtülerini engellemeye uğraşıyordu. Başını önüne eğip, gözlerini o kurttan saklamaya çalışıyordu. Sehun, Chanyeol'un dikkatle baktığı yere döndüğünde Kai'nin bir vampir olduğunu; Chanyeol'un bilmediği aklına gelmişti ve Kai'nin önüne geçmişti.

''Bir şey mi oldu Chanyeol? Sen bitirmemiş miydin?'' Sehun, onun dikkatini dağıtmaya çalışıyordu.

Chanyeol, Kai'ye bakmaya çalışsa da Sehun, sağa sola hareket ederek ona engel oluyordu. ''Hayır sadece merak ettim. Süreniz bitmenize rağmen çıkmadınız ve bende bir sorun var mı diye kontrol etmeye gelmiştim.'' Chanyeol'un kasılan çenesini Sehun fark etmişti ve onun Kai'yi fark etmemesini umuyordu. Chanyeol her ne kadar güçlü bir kurt sürüsünden gelse de hala gelişiyordu ve hisleri o kadar kuvvetli değildi.

''İyiyiz biz. Sadece Kai beni yeterince yukarı kaldıramadı ve bende ona kızınca elim yanlışlıkla gözüne çarptı. ''

''Sehun!'' Kai, seslenmişti.

''Hmm?'' Sehun, ona dönmüştü hemen.

Kai, hala eli ile gözlerini kapatıyordu. ''Benim buradan gitmem lazım''

''Tamam, seni revire götüreyim o zaman.'' Sehun, ona yardım etmek için koluna girmişti.

Chanyeol, sinirle Kai'ye bakmaya devam ediyordu, çünkü Sehun'un etrafında olmasından zerre hoşlanmıyordu. ''Kendisi de gidebilir Sehun. İki gözüne de elin çarpmadı ya''

''Aslına bakarsan benim sakar olduğumu biliyorsun. Bu yüzden ikisi de kötü oldu. '' Sehun, Kai'yi parkurdan çıkarmak için Chanyeol'un yanından geçirirken; Kai eli ile iki gözünü de kapatmıştı.

Chanyeol yanlarından geçen ikilinin arkasından sinirle bakmaya devam ederken; Sehun'un Bay Yoo'dan izin istediğini görüyordu. Kai de bir şey vardı ve bu Chanyeol'un hiç hoşuna gitmiyordu. Üstelik bir de onu sürekli Sehun'un etrafında görmesi sinir katsayısını iyice artırıyordu.

''Chanyeol!'' seslenen Baekhyun'du. ''Chanyeol iyi misin?'' Baekhyun onun yanına geldiğinde Chanyeol düşüncelerinin arasında kaybolmuştu. Önünde duran bedene bakışlarını çevirdiğinde Baekhyun'un gözleriyle buluşmuştu.

''Ne?''

''İyi misin?''

''Evet neden kötü olayım?'' Chanyeol sert bir sesle ona yanıt verdiğinde Baekhyun irkilmişti.

''Ben... sadece merak ettiğim için sormuştum. Sen öylece dikiliyordun ve ben...'' Baekhyun, ne demesi gerektiğini bilememişti. Normalde asla laf dalaşını kaybetmeyen biriyken Chanyeol karşısında böyle olmasından nefret ediyordu. Resmen donup kalıyordu.

Chanyeol, gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi. ''Özür dilerim öyle sert çıkmak istememiştim. Biraz sinirlerim bozuk o yüzden''

''Anladım. Önemli değil. Bay Yoo, bizi çağırıyor. Gidelim mi?'' Baekhyun, masumca ona bakarken Chanyeol, gülümsedi. Kai'ye sinirlenip Baekhyun'a sert çıkmıştı ve en nefret ettiği şey Baekhyun'un kalbini kırmaktı.