-26. Bölüm-

2.4K 217 298
                                    

Medya>> SeKai *-*

Şarkı>> Tinie Tempah - Written In The Stars ft. Eric Turner *-*

**********

-Önceki Bölüm Sonu-

''Onu eve götür. Giderken de düşün. Ben Sehun'u eve götürürüm.'' Kai, Sehun'u düşmesin diye tuttu ve çıkışa doğru ilerledi.

Chanyeol, Baekhyun'un çenesinin altından kendine baktığını gördüğünde Baekhyun, gülümsemişti. Tanrı aşkına bunca zamandır, yanlış kişiye mi odaklanmıştı yani.

''Channie... ben seni çok seviyorum.'' Baekhyun, mırıldanıyordu.

''Özür dilerim. '' dedi ve Baekhyun'u düzgünce kucağına aldı. ''Seni eve götürelim.''

Baekhyun, kollarını onun boynuna sarmıştı. ''Chanyeol'un hayali beni taşıyabiliyor. Wuhuu!! Chanyeol'un hayali bile çok güçlü.''

Chanyeol, dışarı çıkarken Baekhyun'un sarhoş hali ile dediği şeye tebessüm etmişti. Adam akıllı düşünmeye ihtiyacı vardı ve belki başını dağlara taşlara da vururdu.

***************

''Oh! Kurt nerede?'' Sehun, etrafına baktı. Gözlerini kısıp daha iyi görmeye çalışıyordu. Kai, onu arabaya götürmek yerine arkasından yürüyüp takip etmeye karar vermişti. Sarhoş Sehun baya eğlenceliydi.

''Bilmem nerede?'' Kai, önden yürümeye devam eden Sehun'a söyledi.

Sehun, sallanarak ilerlemeye devam ediyordu. Kendini acayip mutlu hissediyordu. ''Birisi beni takip ediyor.'' Durdu arkasına baktı. ''Neden beni takip ediyorsun?''

Kai, ''Senin sapığınım ben unuttun mu?'' onunla dalga geçmek komikti. Özellikle ters ters cevap vermezken...

''Sapık mı? O ne?'' Sehun ilk defa bu kelimeyi duymuş gibi davranıyordu. ''Hala peşimden geliyorsun.''

''Peşinden gelmiyorum. Sen önden yürüdüğün için öyleymiş gibi geliyor sana.''

Sehun, yeniden önüne döndü ve yürümeye devam etti. ''Woahh her yer dönüyor.'' Sehun, ellerine baktı. ''Ellerim dört tane.''

Kai, kıs kıs gülüyordu ve Sehun'u yemek istemişti. ''Çok fazla da içmedin, ama cidden nasıl bu kadar uçtun?''

''Ben uçabiliyor muyum?'' Sehun, şok içinde arkasına döndü.

Kai, ona baktı ve Sehun'un sevimli ifadesine tebessüm etti; vampir hızını kullanıp onu kendine çekti. Elini Sehun'un çenesine koydu ve başını kaldırdı. ''Seni uçurma mı ister misin?''

Sehun, gözlerini kırpıştırdı. Bu adam neden ona çok yakındı? ''Sen uçabiliyor musun?''

''Haha , evet bebeğim uçabiliyorum ve seni de uçurabilirim. İster misin?''

''Evet, evet hadi uçalım'' Sehun, küçük bir çocuk gibi neşeyle söylemişti.

''O zaman ellerini şuraya koy'' Kai, onun ellerini tuttu ve boynuna doladı.

''Böyle mi?'' Sehun, Kai'nin dudaklarına baktı.

''Evet, sonra sıkıca tutun ve-'' Kai, onu belinin etrafından sardıktan sonra, ''-beni öp''

''Öp?'' Sehun, başını sola doğru yatırdı ve sordu.

''Hmm, baktığın yerden.'' Kai, onun dudaklarına baktığını biliyordu.

''O zaman uçabilecek miyiz?''

''Evet''

''Tamam.'' Sehun, söyledi ve Kai'nin deminden beri konuştukça hareket eden dudaklarına kendi dudaklarını bastırdı. Sehun, bu hissi biliyordu ve hoşuna gitmişti. Dolgunlardı ve sıcacıktı.

NOVICE  WITCH'S LOVE ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin