NOVICE WITCH'S LOVE ✔

-11. Bölüm-

Medya>> SeKai *-*

Şarkı >> Cher Lloyd- I Wish *-* ( Şarkı daha çok bölüm sonu için uygun ama olsun :3)

--Önceki Bölüm Sonu—

''Ama benden etkileniyorsun''

''Sen bu kadar yakınımdayken etkilenmemem imkansız'' Sehun, aklından geçen şeyi sesli bir şekilde söylediğini fark ettiğinde; Kai'nin ona doğru eğildiğini görüyordu.

''O zaman daha fazlasını yapmama izin ver'' Kai, koyulaşan bakışları ile Sehun'un gözlerine bakarken, onun yarım bir şekilde açık olan dudaklarına baktı. Başını yana eğdi ve kendi dudaklarını onun pembe dudaklarına bastırdı.

**************

''Kai'' Sehun, onu omuzlarından itekledi. Nefesini düzene sokmaya çalışırken söylemişti.

Kai, kendini geri çekse bile çok fazla uzaklaşmamıştı. ''İzin ver''

Sehun, düzgün düşünemiyordu ve Kai'nin bedenini hissederken, ona engel olacak gücü kendinde bulamıyordu. Kai'nin ellerinden biri onu belinden tutup kendine çekerken, diğeri de boynundan yanağına doğru dokunuyordu. ''Kai, dur lütfen!'' Sehun ona baktığında Kai'nin göz renginin çoktan değişmiş olduğunu fark etmişti. Onu büyüleyen lilalar...

Kai, onu duyuyor muydu emin değildi, ama kendinde değilmiş gibi duruyordu. Sehun, onu iteklemeye uğraşsa bile imkansızmış gibiydi. ''Kai!!'' Sehun'un sesi fısıltı gibi çıktığında Kai'nin burnunu boynunda hissediyordu. Kai, burnunu beyaz tene sürterken Sehun'un şah damarından akan kanın sesini duyabiliyordu ve sıcaklığı dişlerinde hissetmek istiyordu.

''Ufak bir ısırık'' Kai'nin sesini duyduğunda Sehun, gözlerini kapatmıştı ve yutkundu. Bu sırada boynunda ufak bir acı hissetti.

''Ihhmm!'' Sehun, acı ile inlerken Kai'nin dişlerinin boynuna battığını fark etmişti. Kai ondan besleniyordu ve ona neden izin verdiğini anlayamıyordu. Sanki hipnotize olmuş gibiydi.

Sehun, beynine dolmaya başlayan görüntüler ile gözlerini yeniden açtığında karşıdaki kitaplığa odaklanmıştı. O kadar çok şey beyninden akıyordu ki Sehun, neyin ne olduğunu anlayamıyordu. Her şey Kai ile alakalıydı ve beynine hücum eden görüntüleri durduramıyordu. Sehun'un nefes alış verişleri artarken, Kai'den uzaklaşması gerektiğini biliyordu. ''Kai, dur artık!'' Sehun'un sesi kütüphanede yankılanırken, Sehun farkında olmadan gücünü harekete geçirmişti ve Kai ondan ayrılırken karşıdaki kitaplığa fırlatılmıştı.

Kai, sırtına sertçe çarpan kitaplık ve sarsıntı ile üzerine düşen kitaplar ile kendine gelmişti ve ellerini başına siper etmişti. Buraya nasıl uçtuğu hakkında bir fikri yokken etrafta dolanmaya başlayan rüzgar nedeni ile karşı da duran Sehun'un bedenini gördü.

Sehun'un saçları rüzgar nedeni ile savrulurken, kendinde değilmiş gibi duruyordu. O sırada Sehun, kapalı olan gözlerini açmış ve direk Kai'nin gözlerinin içine odaklanmıştı. Kai, ona bakmaya çalışırken rüzgar daha da artmış gibiydi ve gözlerine tozların girmesini engellemeye çalışıyordu. ''Sehun!'' Kai, ona seslenmişti. Yaptığı şey her neyse bilinçli bir şekilde yapmadığı çok belliydi.

''Uzak dur!'' Sehun'un sesi çatlak çıkmıştı. ''Seçilmişten uzak dur!''

Kai, çöktüğü yerden kendini kaldırdı ve ayaklarının üzerinde durdu. ''Ne?''

''Seçilmişten uzak dur!'' Sehun konuşuyor gibi duruyordu, ama sanki birisi tarafından söylettiriliyormuş gibiydi.

Kai, ona doğru düzgün bakma şansı bulduğunda, Sehun'un boynunun köprücük kemiğine doğru kanadığını gördü. ''Sehun, kendine gel!''