NOVICE WITCH'S LOVE ✔

63. BÖLÜM

**Birkaç gün sonra**

Suho koltuğun diğer yanına doğru kaykıldı. Yanında Somi otuyordu ve diğer yanda da Luhan vardı.

''Bizimle gelmesine gerek var mıydı cidden!'' Suho homurdanıyordu.

Somi abisine baktı. ''Onun senden daha çok şey bildiğini, sende biliyorsun abiciğim.''

Suho gözlerini devirdi. Somi'nin oyununa gelmişti. ''Sadece o günü yaşadığı için. Yoksa emin ol bir şey bildiği yok.''

Luhan cam kenarındaydı. Somi, Suho ile ikisinin arasına oturmuştu. Kavga edeceklerinden korktuğunu söylediğini duymuştu. Suho'nun inadı kadar saçma bir şey yoktu. ''Sevgili kardeşim yine kendi bildiğini okuyor.''

Somi, Luhan'a baktı. Kaşlarını kaldırdı. Uyarıyordu. Luhan, Suho'yu kışkırtmayı hep sevmişti ve yine aynını yapmasını istemiyordu. Küçük alandaydılar ve gidecekleri yere kadar sağlam gidip gelmek istiyordu. Luhan omuz silkti.

''Bize nasıl bir faydan dokunabilir cidden merak ediyorum. Sevgili kardeşim.'' Dedi Suho o yöne bakıp.

''Abi!'' Somi bu sefer onu uyarmıştı.

''Hala kin besliyor olamazsın değil mi?'' Luhan demişti.

''Sana güvenmiyorum.'' Suho dedi.

''Hah! Asıl ben sana güvenmiyorum.''

''Başladılar yine'' Somi, elini alnına götürdü. Yol boyunca ikisinin arasında mahvolacaktı.

Diğerleri ikisinin tartışmasını izliyordu. Chanyeol, Baekhyun ve Jongdae arkadaki üçlüdeydi. Arabayı Kai kullanıyordu. Sehun'da öndeki tekli koltukta Kai'nin yanındaydı.

Kai, dikiz aynasından Somi'ye baktı. O anda Somi ile göz göze gelmişlerdi. ''Böyleler mi hep'' diye dudaklarını oynatıp, sormuştu. Somi başını salladı. Eskiden de aynılardı. Hem de baya eskinden.

Somi derin bir nefes aldı ve ''YETER!'' diye bağırdı. ''Cidden kesin şunu.'' İkisi de susmuştu. ''İkinizde lazım olmasanız şu kapıyı açıp dışarı atacağım sizi. Cidden kesin artık.'' Dedi. Biri camdan dışarı bakmaya başlamış, diğeri de kapı tarafına dönmüştü.

''Abilerimin böyle iyi anlaştığını görmek beni acayip mutlu etti.'' Kai, önden imalı bir şekilde konuştu.

''Kai, lütfen sende susar mısın.?'' Somi onu da uyardı.

''Ne dedim de şimdi ben!'' deyip, hıhladı.

''Önüne bak.'' '

''Peki Noona'' dedi Kai.

''Her neyse hepiniz beni dinlesin.'' Somi, hepsinin duyacağı şekilde konuşmaya başladı. ''Bu şekilde devam edemeyiz. Çıkmadan önce ikinizde bana söz vermiştiniz. Kavga etmeyeceğiniz konusunda. Gideceğimiz yerde hem sana hem de sana ihtiyacımız var o yüzden lütfen anlaşmak için çaba gösterin olur mu?'' sırayla ikisine baktı. ''Olur mu diye sordum!'' deyince, ikili irkilip başlarını onaylar şekilde salladı. ''Güzel. O zaman bir daha kavga ederseniz ikinizi de sadece benim bozabileceğim şekilde birbirinize bağlar ve canım ne zaman isterse o zaman çözecek şekilde büyülerim haberiniz olsun.'' Tehdit ettikten sonra, ikisinin de ellerini tuttu ve dizlerinin üzerine koydu. Somi'ye bakıyorlardı. ''Canım abilerim uslu durun olur mu?'' diyerek gülümsedi. Yüzündeki ürkütücü gülümseme ikisini germişti. Yapacak bir şeyleri yoktu. Çıkarları ortaktı ve Somi'nin dediğini yapmak zorundaydılar.

******

Akşam olmak üzereydi. Hava kızıl mavi karışımında güneşi uğurluyordu. İçindeki oldukları minibüs yavaşça hızını kesti ve park etti.