NOVICE WITCH'S LOVE ✔

58. BÖLÜM

Somi, önünde dövüşen adama baktı. Vampir güçleri inanılmazdı. Çoktan beş tanesini haklamıştı. Arkasından gelen aurayı sezip, geriye döndü. Ona doğru gelen bir vampir vardı. Ayinin etkisinden dolayı Kai gibi o da, daha güçlü hissediyordu. Gözleri daha fazla parladığında dudaklarından kelimeler çıkıyordu.

''Öl!'' demişti. Vampir bedenin parçalara ayrılmasını izlerken. Çemberin içinde hala devam eden ayine dikkatini yöneltmişti. Çemberin içine girmeye çalışan iki ya da üç tane vampirin görünmez bir bariyer tarafından geriye doğru savrulduğunu gördü. Abisinin korumayı sadece dördüne bırakmayacağını biliyordu.

''Somi!!'' ona seslenen ses ile irkilip geriye döndüğünde Kai, elindeki kalbi yere atmıştı. ''Dikkatli olsana, en son hatırladığım Sehunları korumam gerektiğiydi, seni değil.'' Demişti. Kai'nin yüzündeki alaycı ifade Somi'nin göz devirmesine neden olmuştu.

''Daha sonra sana teşekkür ederim. ''dedi Somi. ''Daha fazlası geliyor.''

''Farkındayım. Şu ayin yüzünden, inanılmaz güçlü hissediyorum kendimi.'' Dedi Kai.

''Kai!!'' Chanyeol'un sesini duymuşlardı. İkisi de sesin geldiği yöne baktı. ''Yardım etseniz hiç fena olmaz.'' Chanyeol parlak mavi gözleri, dışarı çıkmış pençeleri ile duruyordu. Pençelerinden kan damlıyordu.

Çok fazla vampir vardı. Akın akın üzerlerine geliyorlardı. Bir an önce bir şey yapmaları gerekliydi.

Kai ve Chanyeol hızları ve güçleri ile düşmanı parçalara ayırırken; Jongdae ve Somi de kelimelerin gücüyle onlara engel oluyordu. Sehun'u ve Baekhyun'u ayin bitene kadar korumalıydılar. Hayatlarına mal olsa bile bunu yapmaları gerekiyordu.

*****

Sehun, daha önce hissetmediği gücün damarlarında dolaştığını biliyordu. Trans halindeydiler. Daha önceki tüm seçilmişlerin yüzleri birer birer gözünün önünden geçerken, onların hayatlarını da öğreniyordu. Çok kısacık anılar halindeydi. Tüm o yaşanan acıyı, kederi, umudu, sevgiyi, kaybetmenin verdiği boşluğu hissediyordu.

Daha öncekilerin bu kadar zorlandığını fark edememişti. Aynı şeyler onların da başına gelecek miydi? Sevdiği, korumak istediği kim varsa hepsine veda mı etmek zorunda kalacaktı?

Hayır!...

Bunu istemiyordu. Suho'nun dudaklarından dökülen her kelime ile kazandığı gücü hissediyordu. Baekhyun ile arasındaki bağ daha da kuvvetlenirken, fazladan üç tane daha aura seziyordu.

Onların da gücü artıyordu. Sehunla beraber onların da bedenleri güç kazanıyordu.

Sehun aniden gözlerini açtı. Suho'nun kelimeleri sonuna gelmişti. Baekhyun'da gözlerini açmıştı. Ayin tamamlanmıştı. Bağları artık sonsuzdu. Çemberin ortasında duran üçlü etraflarında olan şeyin şu an farkına varıyordu.

''Neler oluyor?'' Sehun panikle sorduğunda, Kai'nin yere düştüğünü ve üzerine çullanan onlarca vampiri izliyordu. Yardım etmek için hareket ettiğinde sırada, Suho onu kolundan tutup engel oldu.

''Gidemezsin'' dedi Suho. ''Farkındayım ne olduğunun, ayinin tamamlanması için senin ve Baekhyun'un kanlarının birbirine karışması gerek.''

Dehşetle ona bakarken, ''NE?'' diye sordu Sehun.

''Baekhyun yap şunu'' Suho cebindeki çakıyı çıkarıp Baekhyun'a uzatırken söyledi.

Baekhyun, uzatılan çakıyı aldı. Suho bunu ona söylemişti. ''Sehun, bağın tam anlamıyla bitmesi için bunu yapmamız gerek.'' Çakıyı açıp keskin yerini avucunun içine sürttü. Yüzündeki acı ifadesiyle birlikte, ''Yap şunu'' dedi Baekhyun. Açılan kesikten damlayan kan toprağın üzerine düşmüştü.