KATİL

205 9 4
                                    

GÜNCE'DEN
"Atakan iyi misin sen?" "Hiç iyi değilim Günce hiç iyi değil." "Neden diye sormam doğal o zaman değil mi Atakan?" "Hani bir kaç ay önce bir toplantıya katıldık sende vardın sözleşme imzaladık ya işte şirket sözleşmeyi iptal etmiş bütün yatırımlar onun üstündeydi battık Günce battık." dedi. "Ne zaman oldu bunlar?" "Sen kaç haftadır bilgisayarın başında senaryo yazmaya çalışırken hani." dedi. "Sakinleş lütfen. Otur bugün hizmetli kız izinde. Ben sana bir çay yapayım hemde papatya çayı Sakinleş." dedim. "Günce ne çayı neyden bahsediyorsun sen battık diyorum." dedi sinirle. Ahah Atakan bir sakın olsan. "Tamam o zaman herşeyi bana bırak sen bana sadece bir hafta ver sen hiçbir işe karışma. Hatta şirkete gelme" dedim. "Tamam ama düzeltebileceğini sanmıyorum. O zaman ben de sana şu senaryoyu yazayım bir nevi görevleri değişelim Günce." "Tamam Atakan. O zaman ben direk şirkete geçeyim. Sende bilgisayara ama önce şeklimi düzelteyim." dedim hızlıca uzandım odama geçerken. Bordo bir etek ve beyaz bir bluz giydim. Siyah topuklu ayakkabı ile saçlarımı düzeltip çıktım.

"Günce Hanım bu dediğiniz imkansız olamaz nakit sıkıntısı var şirketin bir ihaleye giremeyiz." "Bu ihaleye girilecek Serkan Bey. Ben öyle istiyorum. Atakan tüm yetkileri bana verdi değil mi?" "Günce Hanım hadi ihaleyi kazandık diyelim sonra ne yapacağız?" "Bir süre sıkılsak da halledeceğiz. Bir de şu sözleşmeyi iptal eden şirket ile görüşme istiyorum hemen bugüne." "Efendim adamlar bizle görüşmek istemiyor." "Ne demek istemiyor bir zat ben konuşacağım. Ara ve bana bağla biraz sonra." "Peki Günce hanım ama bu hiç iyi olmaz. Bir süre sonra çalışanlara para ödeyemeyiz." "Bakın Serkan Bey tamam belki Atakan ve bende bu işlerden anlamıyorum ama ölü bır şirketi kurtarmak için son çırpınışları yapalım. Neyse %30 ortaklık için kim aramıştı o kişiye yarın için randevu verin. Finans müdürünü çağır hemen. Şirketin hesabını şuan zorlayan harcama neler?" dedim bir nefeste. "Sizin şu film için hazırlıklar." "Durdur o zaman. Bir süre sonra başlarız film için hazırlıklara. Doğukan Bey'i çağır lütfen." dedim. "Ama Günce Hanım Atakan Bey Doğukan Bey'in şirkete girmesini engelledi. Şirkete almıyor kendisini." "Serkan Bey lütfen." dedim.

"Günce Hanım Mark Bey ve Harun Bey geldi. Toplantı odasına aldık." "Yönetim Kurulu geçsin bende geliyorum. Doğukan Bey geldi mi?" dedim. "Hayır Günce Hanım." dedi. Çalmasını bekleyip hemen Atakan'ı aradım.

ATAKAN ARANIYOR...
"Nasıl gidiyor işler Günce?" "Karışık. Bir şey soracağım sizin şu yabancı şirket ile imzaladığınız anlaşma kaç aylık? Veya yıllık?" "Üç yıllık Günce ama tahmin ettiğim şeyi yapmayacaksın değil mi?" "Bilmem belki olabilr neyse isim var benim." dedim.
"Merhaba Harun Bey" "Merhaba Günce Hanım" dedim Harun ve Mark Bey'in elini sıkarak. "Bakın size lafı dolandırmadan anlatayım. Siz neden anlaşmayı fesh ettiniz. Sizi buna iten ne? Bir açıklama bekliyorum. Normal olarak bu bizim hakkımız. Ve şirketimize ödeyeceğiniz milyon dolarlık tazminatı bekliyorum hemde en kısa süreçte ki buna yasal olarak hakkım var değil mi Harun Bey? " " Günce Hanım biz Zorlu şirketine ise başlarken her şey olumluydu fakat bize gelen duyumlar şirketimizin adını lekeleyeceği için kabul etmedik. Bilirsiniz milletin ağzı torba değil ki büzesin. Sizinde içinde yakından ilgilendiğiniz şu magazinler aldığımız duyuma göre yine sizin özel hayatınız ile olan olay basına yansıyacak ve bir şekilde sizinle ortak olduğumuz için Köksal holdingin adı lekelenecek bizce bu geçerli bir sebeb. Ama bu durumu biraz yumuşata bilir Mark. " dedi bende hemen " Ne gibi yumuşatma? " dedim. " Bir akşam yemeği başbaşa " " Bakın ne demek istediğinizi anlamadım. " dedim bir nefeste. "Bence gayet anladın Günce. Daha önce yapmadığın şey değilmiş. Adamın birinden çocuk peydahla zavallı Atakan'a yaman. Bence anladın." "Haddinizi bilin. Siz hangi cüret ile böyle konuşursunuz?" "Niye ki Günce. Adamın kardeşi bile size inanmıyor. Ama Allah büyük Günce Zorbey bir yerden alıyor." dedi. Ben ıse ağzım açık kaldı. "Defolun gidin şirketten. Hadsizler. İsteseniz de biz sizle çalışmayız sizi iftira dan da dava açacağım. Ne sandınız kendinizi bu toplantılar hep kayıt altında oluyor bunlar da delilim olur." dedim kapıdan geçirerek. Hızlıca odama geçip Atakan'ı tekrar aradım.

Oyuncu Asistan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin