Zorbeyler

179 3 0
                                        

Atakan'dan
   İster istemez Zorbey soyadını benimsemesine güldüm.  "Ee artık Savaş ve Selinay gittiğine göre konuşabiliriz? Nerede kalmıştık? Hah hatırladım! Senin beni öpmende. Açıklama lütfen!" dedi emir verir bir tonda. İnanın emir verirken çok çekici oluyordu. "Günce ben de bir erkeğim." dedim.  Gözlerini devirdi. "Ve ben inan artık dayanamıyorum." dedim yanına yaklaşarak. "Ve yine dün ne oldu biliyor musun? Dün sadece sen sarhoştun. Ben değildim. Ve karımı öpmemde bir sakınca görmüyorum." dedim dudaklarına yanaşarak. Dudaklarının tadını hissediyordum. Dünkü şarap tadı gitmiş yerine çikolata tadı gelmişti.Fazla geçmeden çikolata tadı gitti ve biraz yerine tuzlu bir tad geldi. Dudaklarından dudaklarımı çekip gözlerine baktım. "Atakan yapma. Haklısın ama ben yeni bir ilişkiye yelken açıcak kadar kuvvetli değilim lütfen anla beni." dedi. Daha Nasıl sana yardımcı olacaktım Günce? "Bırak Güven şerefsizini. Bırak kendini bana yaralarını sarayım. Biz olalım. Bırakalım bizim biz olmamızı engelleyen işleri. Oyunculuk mu istiyorsun peki dönelim. Yeter ki ikimiz bir bütün olalım."dedim gözlerinin içine bakarak. Bazen diyorum kendime bundan önce gördüklerim göz ise Günce'nin gözleri ne?  "Sen ve birini yani bir kadına aşk itrafı sence de biraz komik değil mi Atakan?" dedi. Nasıl olur da benim onun için yaptıklarımı görmezden gelip böyle derdi? "O gün anladım Günce senin  diğerlerinden farklı olduğunu."dedim. "Biraz nefes alsam iyi olacak."dedi. Kolundan tuttum.  "Anla artık Günce ben sensiz nefes alamıyorum. Şimdi bir yere gidemezsin! İstemiyorsan boşanalım gitsin!" dedim. Boyu benim boyuma yakındı fakat hafif ayak parmaklarının üstüne çıkarak boyunu uzattı. "Bir daha çocuğum olmayacağını bile bile mi Atakan? Baba olmak istemez misin?" Dedi. "Orasını Allah bilir Günce tıp ilerledi ile baba olacaksam bu ikimizin çocuğu olsun isterim." dedim aptal bir sırıtış ile. "Şimdi anlıyorum ölen bebeğimin  niye seni sevdiğini o zaman fark etmedim ama kokun insana huzur veriyormuş be Atakan. Eğer kokun hep böyle olacaksa deneyelim" dedi.
  "Atakan benim görümcem var mı?" dedi. "Var" dedim sesimin değiştiğini fark etmeden. "Ama kendisi ailesini görmeyecek kadar sevmiyor o yüzden yok." dedim. "Ceren peki ona karşı hala bir şey var mı?"  "Eski defterler kapandı Günce." dedim.

Günce den (ertesi sabah)
  Atakan'ın yüzünü inceledim. Uyurken bile yakışıklıydı. Belki de umutlar tükendiği zaman doğru insanlar çıkardı karşımıza. İşte o kişi Atakan'dı. Ve içimden sorgusuz sualsiz gelen ona güvenme isteğimi bastıramadım sonunda.  Belimdeki ellerini daha da sıkı hale getirdi. Haraket edemez halde onun nefes alışverişlerini dinliyordum. Nefesi nefesime karışacak kadar yakındık. Ve yine ben bu yakınlığa ne kadar yabancı olsam da alışacaktım. Hala uyuyordu. Kirpikleri bir kadını kıskandıracak kadar uzundu.  Gözlerini birden açınca şaşırdım. "Bayan  Zorbey beni uykumda dikizlemeye utanmıyor musun?" dedi şapşal bir gülümseme ile. Belki de özlemiştim böyle gülen adamı. "Bay Zorbey kollarınızı gevşetmediğiniz için haraket edemiyorum." dedim dün gece olanları hatırlayarak bende de aptal bir sırıtış oluştu. "Resim falan mısın Günce?" dediğinde düşünmeden dudaklarının kenarından öptüm. "Resimler insanı öpmez Atakan." dedim. "Haklısın günümün anlamı." dedi. "Geliyorsun değil  mi benimle ajansa?" dedim. "Bence hazırlanmazsak ve kahvaltı yapmazsak geç bile kalırız Günce. Kahvaltıyı dışarıda yapalım." dedi. Kollarının arasından çıkarak kendi odama geçtim. Dolabı açıp siyah bir etek ve kırmızı bir bluz giydim. Saçlarımı ise sıkı bi şekilde topladım siyah güneş gözlüğümü ise saçlarımın üstüne taktım. Odaya dank diye giren Atakan'a tek kaşımı kaldırdım. "Atakan giyiniyor olabilirdim" dedim o ise alaycı bir sırıtış yaptı.  "Kırmızı giymeni yasakladım sevgili karıcım. Ama vaktimiz az diye bu seferlik affedildin." dedi.
     "Hayatta olmaz biz ikimiz ayrı ayrı başrollerde olup başka birinin sevgilisi olacağız. Bir de diyorsunuz aşk dizisi. Olmaz hayatım.!'  diyen Atakan'a ters bir bakış attım. "Peki bay ve bayan Zorbey." diyen Mert Beye açıklama yapmak için döndüm. "Biz kabul ediyoruz değil mi senaryo da güzel değil mi Atakan?"dedim.  "Bunu seninle evde konuşacağız Günce. Neyse kabul o zaman en kısa zamanda dizi çekimlerine başlarız." dediğinde ise güldüm.
   Aşk var mı? Eğer aşk varsa daha önce Güven'e aşık olmamışım. "Doğukan'ı aradın mı şirketi onun üstüne geçiriyorsun ya?"dedim. "O iş ile avukatım ilgileniyor imza yetkim var kendisinde. Bak Günce dizide öpüşme falan olursa ayrılıyoruz tamam mı?" dedi. Onu duymazdan geldim. "Yarın dizinin reklam çekimi varmış." dedim. "Böyle güzel gülme olur mu Günce dizide de?" dedi. Galiba gerçekten de sevilmek buydu. "Sende biraz kilo al ya. Bu kas ne? Sen Türk erkeğisin. Karnında kastan baklava olması yerine göbek olması lazım. Senin yüzünden ergenler ile uğraşacağım. Ben gülmem ama sende dizi de tişörtünü çıkarma hatta mont giy o kaslar belli olmasın." dedim. "Sen benim baklavalarımı mı kestin?" dediğinde kızardım. "Iı şey yani hayır tabi ki de." dedim. "Tamam ben ince tişört giymem ama sen de göbeği açık bir şey giyme sonra sırtındaki bel gamzeleri belli oluyor. Erkeklerin dikkatini çeker böyle şeyler. Bende seni rüyalarında gören erkekleri dövemem Günce." dediğinde ise yine kızardım.
    "Atakan Bey ve Günce hanım bir fotoğraf alabilir miyiz?" dedi genç muhabir. Atakan ile daha sıkı sarıldık. "Yeni bir diziye başlıyoruz o zaman daha çok görüşürüz arkadaşlar ama şimdi izininizle eve gitmek istiyoruz" dedim. İçeri girdiğimizde ben hemen odama çıktım. "Aaayyyy Atakan evimizde bir kadın var!!!!" diye bağırdım. Karşımdaki kadına bakarak. "Abla?" dediğinde ise bakakaldım. "Ben Günce."  dedim görümceme Atakan ise ablasına sert sert bakıyordu. "Atakan ben Doğukan ve karısına da haber verdim birazdan gelirler. Evinize ise çilingir ile girdim." dedi. Hiç bir şey söylemedim. Demek Aslı ile evlenmişti pis katil Doğukan. "Defol evimden!" diye kükrediğinde ben bile korktum. "Atakan ablacım kardeşlerimiz bugün sorunlarımızı çözeceğiz." dediğinde ise bende ablasını desteklercesine baktım.
  Kapıyı Atakan açmıştı Doğukan'a. Aslı ve Doğukan Atakan ile benim karşımda be ablası Özlem abla da tekli koltukta oturuyordu. "Bebeğiniz vefat etmiş çok üzüldüm." dedi ortamdaki sessizliği bozmak istercesine. Hala Doğukan ve Aslı'ya olan nefretim vardı. "Evet öyle oldu değil mi Aslı? Değil mi Doğukan? Anlatsanıza ablanıza marefetinizi. Bakın Özlem abla siz kardeş olarak sorunlarınızı çözün ama beni karıştırmayın. Atakan hayatım ben çıkıyorum." dedim ayağa kalkarak. "Gelin hanım otur oturduğu yere. Doğu bana her şeyi anlattı. Ben ona katılmıyorum fakat yapmış bir cahillik" dedi sevgili görümcem. "Katiller ile aynı ortamda durmak bana göre değil." dedim. "Bu gece herkes bu evde kalacak bahçe kapısının anahtarları dahil olmak üzere hepsi bende ve sorunlar çözülecek!" dedi sinirlensem de belli etmedim.
   "Atakan ablacım biliyorum annemizin cenazesine gelmedim fakat biliyorsun giremezdim o eve senin gibi. Doğukan belki beni abla olarak görmüyorsunuz ama ablanım senin. Özür dilerim çocuklar" diyen Özlem ablaya baktım. Kardeşleri ile sarıldı. Uykumu bahane etmek en iyisiydi. "Burda üç anahtar var biri benim odamın biri Atakan ve Günce'nin biri de Doğu ve Aslı'nın odasının anahtarı." dedi anahtarın birini bana uzatarak. Resmen kendi evimizde kapana kısılmıştık.  Peşimden gelen Aslı ile beraber odama çıktım.
"Ne var Aslı?" dedim. "Biliyor musun pişman değilim yaptıklarımdan. Çünkü ben hamileyim ve senin sayende Atakan şirketi Doğukan'a geçirdi. Ve bizim bebeğimiz iyi bir geleceğe sahip olacak. Acıyorum sana bu fotoğraf bebeğinin dna testi için çıkarıldığındaki fotoğrafı " dedi elime bir fotoğraf tutuşturup aşağı indi. Ben ise yatağın üstüne oturup fotoğrafa bakakaldım. Saçlı bir bebekmiş oğlum. Dolan gözlerimden artık bir sel gibi akarken yaşlar bir kaç eşyayı cama fırlattım.
"Günce'm iyi misin?" dedi Atakan yatağın kenarına oturarak. "Bak bu benim bebeğimmiş."dedim. Atakan'ında gözlerinin dolduğunu anladım. "Nereden buldun bunu?"   "Aslı verdi" dedim birkaç eşyayı daha fırlatarak. Hızlıca aşağı indim. Hala Özlem abla ve karşılıklı oturmuş sohbet ediyorlardı. "Benim bebeğimin suçu sadece para mıydı ha Doğukan? Sadece bir şirket miydi? Ya sen Aslı? Bari öldürdünüz niye benim küçük meleğimi rahat bırakmadınız? Senin de çoçuğun olacak Aslı. Anne olacaksın. Peki ben Aslı? Doğukan baba olacaksın peki ya Atakan? Bizim hayatımızı çaldınız." dedim fotoğrafı sıkı sıkı tutarak. Özlem denen salak kadının üstüne yürüdüm. "Ya evimizden defolup gidersiniz ya da ben hepinizi çıkarırım! Aç şu kapıyı!" Dedim bağırarak. "Gel hayatım. Gel biz seninle konuşalım." diyen Atakan'a tutundum.
Odaya çıktık. Kapıyı kapattık. Ona sıkıca sarıldım. "Geçti bak" dediğinde ise çoktan gözlerimi kapatmış olanlardan uzaklaşmaya çalışıyordum. Tek bildiğim Atakan ile kapanmaz yaralarımızı kapatacaktık.

Uzun süreden sonra yb geldi. Yorumlarınızı bekliyorum.

Oyuncu Asistan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin